Papa Franciscus'un başkanlık ettiği ve kendisinin çağrısıyla geçen hafta, 191 rahip, 16 uzman, aralarında Müslüman biriyle evli de olmak üzere evli çiftlerin bulunduğu 250'ye yakın kişiyle çalışmalarına başlayan Sinod'da, Katolik Kilisesi için adeta tabu olan eşcinseller üzerine yaklaşımda farklılık izleri ortaya çıktı.

Sinod'da her gün tartışılan konuları ve sonrasında tutulan günlük raporları kamuoyuyla paylaşmakla sorumlu Macar Kardinal Peter Erdö, eşcinsellere değindikleri oturum sonrasında yaptığı açıklamada, "Eşcinseller, yetenek ve kaliteleri itibarıyla topluma değerli bir katkıda bulunabilir" ifadesini kullandı.

'TEDAVİ EDİLMESİ GEREKEN YARALI AİLELER'

 Sinod'da, eşcinsellerin evliliğine yine daha önce olduğu gibi karşı çıkıldığı ve evlilik mekanizmasının bir erkek ve bir kadından oluşacağının vurgulandığı, bununla birlikte eşcinsel birlikteliklerin ahlaki sorunlarını inkar etmeden partnerlerin birbirlerine değerli desteklerde bulunabildikleri kaydedildi.

 Kardinal Erdö, eşcinsel çiftlerin evlat edindikleri çocuklara da kilisenin ayrı bir önem verdiği belirtildi. Erdö'nün açıkladığı raporda, "boşanan, ayrı yaşayan çiftler ve yeniden evlenenler, tedavi edilmesi gereken yaralı aileler" olarak tanımlandı. Raporda, Hristiyan cemaatlerin eşcinselleri ne denli kabul edeceğinin de sorgulandığı dikkati çekti.

AÇILIMIN İKİNCİ SİNYALİ

Katolik Kilisesi bakımından şu an için resmi bir bağlayıcılığı olmayan raporda eşcinsellere yönelik kullanılan bu ifade, Papa'nın geçen yıl Brezilya'da düzenlenen Dünya Gençlik Günleri etkinliğinden dönüşünde söylediği "Ben kim oluyorum da eşcinselleri yargılıyorum" sözünden sonraki eşcinsellere açılım olarak yorumlanan ikinci çıkış oldu.

 Ailevi konuları görüşmek üzere olağanüstü üçüncü kez toplanan Sinod'un, bu toplantılarının 19 Ekim Pazar günü yani Sinod'u kilisede kurumsal hale getiren Papa 6. Paulus'un kutsanacağı gün sona erecek.