Babacan, Forum İstanbul 2014'te yaptığı konuşmada, dünyanın zor bir dönem atlattığını, küresel boyutta ticaret ve yatırım ortaklıklarının artık tekrar dünya gündemine gelmesinin ve ülkelerin birbirine daha açık olmasının kendilerini umutlandırdığını belirtti.

Büyük Okyanus etrafındaki ülkelerin Trans Pasifik Ortaklığı çerçevesinde görüşmelerini yoğunlaştırmalarının, ABD ile Avrupa Birliği (AB) arasında Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı (TTIP) görüşmelerinin başlamasının çok önemli, tarihi ve stratejik konular olduğunu ifade eden Babacan, "Sadece sanayi ürünlerini değil, tarım ürünleri ve hizmetleri kapsayan, yatırım ortamıyla ilgili konuları masaya yatıran girişimleri biz destekliyoruz. TTIP konusunda Türkiye'nin asla bu resmin dışında kalmaması gerektiğini düşünüyoruz. TTIP dediğimiz aslında ağırlıklı olarak standart, norm ve mevzuat birliğinden oluşuyor. Bizim sanayimizin de buna uyum sağlaması çok önemli. Yarın Washington'da yapacağımız görüşmelerde de önemli gündem maddelerimizden biri TTIP olacak" değerlendirmesinde bulundu.

Başbakan Yardımcısı Babacan, Türkiye ekonomisinin son 11-12 yıllık dönemde önemli bir dönüşümden geçtiğini anlatarak, "Bu kriz öncesinde bankacılık, sosyal güvenlik, sağlık, kamu maliyesi alanlarında zamanlıca yaptığımız reformlar bizim ekonomimizi önemli ölçüde korudu. Geçen yıl itibariyle Türkiye'nin bütçe açığı milli gelirinin yüzde 1,1'ine düştü. Türkiye'de net kamu borcu milli gelirin sadece yüzde 12,7'sine geriledi. Çok ciddi mali disiplinle bu noktaya geldik" diye konuştu.

"EĞER TEK SAVCI MİLYARLARCA DOLARLIK MAL VARLIĞINI DONDURABİLİYORSA"

Ekonomi üzerine etkisi olan iki önemli konunun eğitim ve hukuk olduğunu vurgulayan Babacan, şunları kaydetti:

"Eğitim bir ülkenin vatandaşlarını tek tek daha yüksek katma değer üretmesini sağlamak en önemli mekanizma. Yargı 17 Aralık sürecinde yaşadık. Yargının bağımsızlığı önemli. Yargının tarafsız şekilde çalışması da çok önemli. O bağımsızlık alanını eğer yargı, taraflı bir şekilde kullanırsa hele de farklı yapılanmaların talimatıyla yargıdan kararlar çıkmaya başlarsa o bir ülke için felakettir. Eğer tek bir savcı, hakim, 3-5 polis 'bağımsız çalışacağım' derken taraflı şekilde farklı yerlerden gelen talimatla çalışırsa onlarca iş adamı bir gecede gözaltına alınıp, milyarlarca dolarlık mal varlığı dondurulabiliyorsa, güven adına bir ülke için büyük felaket. Bunun içindir ki biz yıllardır hep vurguluyoruz; hukuk ve yargı konusundaki sorunlarımızı çözmedikçe Türkiye'nin 2023 hedeflerine ulaşılması hayal ve ileri demokrasi olması çok zor. Devlet içerisindeki farklı yapılanmalara asla izin vermeyiz."

Hukukun üstünlüğü ilkesinin herkes için geçerli olduğunu ve evrensel hukuk normlarına bakılması gerektiğini belirten Babacan, "Türkiye zaten bu konuda devlet politikası olarak yönünü çizmiş. Avrupa Konseyi, AB demişiz ve evrensel hukuk anlamında referansımızı almışız. Bu referans ile hareket ettiğimizde Türkiye'de hukuk güvenliğinin sağlanması bundan sonraki dönemde en önemli konularımızdan biridir" diye konuştu.

Ali Babacan, keyfiliğin olmadığı, şeffaflık ve hesap verilebilirliğin olduğu piyasa ekonomisinin gerektiğini aktararak, "Türkiye'nin gerçek ekonomik potansiyelinin ancak kadınlarımızın iş hayatı, sosyal hayat ve siyasette daha aktif olmasıyla mümkün olabilecek" dedi.