Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, kıdem tazminatını, fonlu sisteme dönüştürme konusunda kararlılıklarının sürdüğünü, şu anda bu konunun çalışma aşamasında olduğunu belirterek, söz konusu tazminatlar için belirlenecek oranlar konusunda tarafların görüşlerinin alınacağını söyledi. Ekonomi Gazetecileri Derneği (EGD) üyesi gazetecilerle bir araya gelen Faruk Çelik, "Kıdem tazminatı sürdürülemez." dedi ve yüzde 10'un faydalandığı bir yapının devam etmesinin düşünülemeyeceğini kaydetti. Kıdem tazminatı konusuna çözüm bulmak amacıyla kurulacak fonlu sistemin detaylarının sosyal taraflarla görüşmeler neticesinde belirleneceğini söyleyen Bakan Çelik, "61. Hükümet Programı'nda kıdem tazminatı sorununun; 'kazanılmış hakları koruyan ve bütün işçilerin kıdem tazminatlarını garanti altına alan bir fon teşkil etmek suretiyle, sosyal taraflarla istişare içinde' çözüleceği ifade edilmektedir." diye konuştu.

"Çalışan herkes çalıştığı süre kadar tazminattan pay alsın istiyoruz." diyen Çalışma Bakanı, "12 ay çalışma zorunluluğu yüzde 10'luk bir çalışanı ilgilendiriyor. Ama 1 aylık çalışan milyonlar var bu ülkede, 2 ay çalışan, 11 ay çalışan milyonlar var. Bunlar da bundan yararlansın. Bu, işverenin işine geliyor mu? Hiç gelmiyor. Sistemi öğrenince işverenlerin de bu işe tepki göstereceklerini hissediyorum. Neden? Yüzde 90'ı ödemiyor ki. Ödenmezken, şimdi ödenir noktaya getirecek, bu iş dünyasında tartışma konusu olacak. 2011 yılında Türkiye'de 12,5 milyon kişi iş değiştirmiş. Mevcut sistemde bunlar tazminattan faydalanmıyor. Fon sisteminde bireysel hesabına kendi adına yatan hesapta bu nemalanacak. İşte bu nemalanma süresi ve varacağı meblağ hesaplanıyor ve burada bir mağduriyetin ve hak kaybının oluşmaması gayretindeyiz, çalışmamız o." dedi.

Çelik, gazetecilerin yıpranma hakkı konusunun Bilim Heyeti'ne iletildiğini ve gelecek yasama yılında netliğe kavuşacağını belirtti. Türkiye'deki sendikal yapıya da değinen Bakan Çelik, sendikal örgütlenmenin yüzde 60'larda göründüğünü, ölen kalan, yaşayan yaşamayan herkesin sendikalara kayıtlı olduğunu belirterek, "Bakanlık kayıtlarında 5 milyon 400 bin olan çalışanın 3 milyon 200 bini sendikalı görünüyor. Bu, Türkiye'de çalışanların yüzde 60'ını sendikalı gösteriyor. Hiçbir Avrupa ülkesinde böyle bir oran yok. Bu rakamlar doğru değil. Meclis'te bunu söyledim. SGK verilerini esas aldığımızda karşımıza 10 milyon 300 bin ve 880 bin rakamları çıktı. Yüzde 8,5 sendikalı işçi var. Peki bu 880 bin kişi toplu sözleşme mi yapmış? Hayır, bunun 570 bini yapıyor." şeklinde konuştu.

THY - Hava iş gerilimine müdahiliz

"THY-Hava-İş geriliminde tansiyonun düşürülmesi ve iş akdini kaybedenlerin geri dönüşünün sağlanması, şu anda karşı karşıya bulunduğumuz durum." diyen Çelik, "Biz de Bakanlık olarak bu konu üzerinde duruyoruz. 'Haksız yere iş akdi feshi söz konusu ise bunları talimatsa talimat olarak alın, derhal bunların geri dönmesi konusunda gerekli çalışmaları yapın.' diye söyledik. Yargı kararı 'grevdir' diyorsa, durum farklı değerlendirilecek. 'Grev değildir' diyorsa, işveren mevcut haklarını kullanmış olacak." ifadelerini kullandı. Dünya Sağlık Örgütü'nün 2008 verilerine göre ülkede gereksiz sezaryen oranının yüzde 21,2, maliyetinin ise 18 milyon dolar olduğunu söyleyen Çelik, OECD ülkelerinde her 100 canlı doğumdan ortalama 25,8'i sezaryenle doğarken, Türkiye için bu rakamın 47,7 olduğunu, Türkiye'nin sezaryenle doğumda Brezilya ve Çin'den sonra üçüncü durumda bulunduğunu belirtti.



Zaman