Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, “Merkez Bankası’nın bağımsız olması lazım. Ancak makroekonomik siyasete uygun politikalar izlemesi gerekir.” dedi. Bazı şirketlere dönük vergi denetimi adı altında yapılan baskılar hakkında ise Hisarcıklıoğlu, “Her türlü hukuksuzluğa karşıyız. Türkiye’nin, gerilime değil huzura ihtiyacı var.” diye konuştu. 

    Kıbrıs ara bölgede gerçekleşmesine öncülük ettiği Yunanistan, Türkiye, KKTC ve Rum Yönetimi ticaret odalarının ilk toplantısının ardından Türkiye dönüşünde gazetecilerle sohbet eden Rifat Hisarcıklıoğlu, gündemdeki konularla ilgili görüşlerini paylaştı. İş dünyası olarak ülkede gerilim değil huzur istediklerini belirten Hisarcıklıoğlu, kısa süre önce iş dünyası örgütleri olarak iktidar ve muhalefetteki siyasi parti liderlerini ziyaret ettiklerini hatırlatarak şöyle dedi: “Ülkenin zengin olmasını istiyorsak bunun için ticaretin önünü açmak gerekir. Bunun için de huzura ihtiyaç var. Siyasi gerginlik, bizleri negatif etkiliyor. Türkiye’nin pozitif gündeme ihtiyacı var. Ankara’ya değil dünyaya bakmamız lazım. Olumlu bir mesaj veren var mı? Ankara’ya odaklanırsak zarar ederiz. Bu Başkent’te sabah uydurduğun bir şeye akşam sen de inanıp ciddi ciddi konuşmaya başlarsın.”

     Ülkenin ilerlemesi için ‘dünyada neler oluyor, eğilimler nedir bunlara bakmak lazım geldiğini’ anlatan Hisarcıklıoğlu, “2015’te Türkiye en büyük küresel ekonomi örgütü olan G20’ye ev sahipliği yapacak. İmajımızı düzeltmek için çok önemli fırsat ama bunun için vizyon gerekli. Yoksa edilgen olursunuz. Ayrıca dünya ekonomisinin üçte ikisi demek olan geniş bir bölgede ticaret ve yatırımların geleceğini belirleyecek transpasifik ve transatlantik müzakere süreçleri yürütülüyor. Mutlaka bunların içinde olmalıyız.” diye konuştu.

     Bazı şirketlere ve işadamlarına yönelik ayrımcı tutum ve baskılar hakkında bütün iş dünyasının çatı örgütünün başkanı olarak ne düşündüğü sorusuna Rifat Hisarcıklıoğlu şöyle cevap verdi: “Tek tek şirketlerle ilgili konuşmamız, dosyasını takip etmemiz uygun değil. Bu sıfatımla kendi şirketlerim için bile bunu yapmadığımın herkes şahididir. Ancak her türlü hukuksuzluğa karşıyız. Bu tür haksız uygulamalar konusunda mutlaka doğru bildiklerimizi söylememiz gerekir. Hukuka riayet edilmesi, hukukun herkese eşit uygulanması gerektiği yönündeki ikazlarımızı kapalı ve açık ortamlarda yapıyoruz. Elbette sonuç almak için gerilim çıkarmak için değil. Ama bunları dile getirmek hem bir iş dünyası örgütü olarak görevimiz hem de insan olarak sorumluluğumuz. Çünkü haksızlıklar karşısında sessiz kalırsak yarın ahirette hesaba çekileceğiz.”

ÇATI ADAYLIĞI: BAŞIMA İŞ AÇMAYIN

Muhalefet partilerinden cumhurbaşkanlığı için çatı aday olması teklifi gelmesi halinde buna cevabının ne olacağı sorusuna Hisarcıklıoğlu şöyle cevap verdi: “Allah’ınızı severseniz başıma iş açmayın. Maalesef beni şimdiye kadar pek çok şeye ve kesime yakıştırdılar. Ama ben işimi yapıyorum. Yılda sadece Ramazan ve Kurban bayramlarında birer gün izin yaparım. Her yıl 320 bin kilometre yol yaparak dünyayı 8 kere turluyorum.”

    Dünyada iş kazalarında Türkiye’nin lider olması ve Soma’da yaşanan felaket konusunda iş dünyasının sorumluluğuyla ilgili bir soru üzerine ise Hisarcıklıoğlu şunları söyledi: “Bu tür kazalar Batı ülkelerinde niye az, bunu düşünmemiz lazım. Az, çünkü orada ister madende çalış ister demirci ol, mutlaka bunun eğitimini almış olman lazım. Bir sertifikan olmalı. Türkiye daha meslek standartlarının ancak yüzde 15’ini yazabilmiş durumda. Sertifikalara daha başlamadık bile. Batı ile farkımız bu. Çalışanda eğitim ve bu bilinç olursa en başta kendisi yanlışlara itiraz eder. Ayrıca iş güvenliği denetim elemanlarının o işyerinin çalışanı olması da yanlış.”