HALKBANK, uluslararası ticarete ilişkin yaptığı işlemlerin hukuka uygun olduğunu ve geçen hafta başlayan operasyon kapsamında banka ile ilgili kurumsal olarak yapılan herhangi bir inceleme ve soruşturma bulunmadığını açıkladı.

İSTANBUL ve Ankara’da geçen hafta salı günü yolsuzluk ve rüşvet iddiaları üzerine başlatılan operasyon kapsamında aralarında Halkbank Genel Müdürü Süleyman Aslan, İçişleri Bakanı Muammer Güler’in oğlu Barış Güler, Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’ın oğlu Kaan Çağlayan’ın da bulunduğu tutuklamalar gerçekleştirildi. Halkbank konu ile ilgili olarak KAP’a yaptığı açıklamada, “Bankamızın ulusal ve uluslararası düzenlemelere aykırı hiçbir iş veya işlemi olmadığı gibi, bu işlemler nedeniyle Halkbank’ın tüzel kişiliğine yönelik olarak gerek Emniyet gerekse Yargı tarafından herhangi bir inceleme ve soruşturma bulunmamaktadır” denildi. Açıklamada, bankanın faaliyetlerinin tüm ulusal ve uluslararası düzenlemelere uygun ve kesintisiz bir şekilde sürdüreceği ifade edildi.

HUKUKSUZ BİR İŞLEM YOK

Yapılan tüm dış ticaret işlemlerinin ve para transferlerinin açık, şeffaf ve sistem üzerinde ilgili otoritelerce izlenebilir durumda olduğuna işaret edilen açıklamada, “Bankamızın tüm iş ve işlemleri birçok denetim otoritesince düzenli olarak denetlenmektedir. Yapılan bu denetimlerde herhangi bir ülke veya firmaya yönelik olarak verilen dış ticarete ilişkin bankacılık hizmetlerimiz nedeniyle bugüne kadar herhangi bir hukuka aykırılık tespit edilmemiştir. Herhangi bir ülkeyle ilgili olarak mahiyeti belirsiz ve hukuksuz hiçbir ticari işleme taraf olunmamış ve kaynağı ve mahiyeti blirsiz hiçbir transfer işlemi gerçekleştirilmemiştir” denildi.

Açıklamaya göre, İran ile yapılan ticarete Halkbank’ın sağladığı aracılık hizmeti tamamen kurallara uygun çerçevede gerçekleştirildi. Bu ticari işlemin mahiyeti Türkiye’nin İran’dan ithal ettiği doğalgaz ve ham petrol bedelleriyle, söz konusu ülkeye herhangi bir yaptırıma tabi olmayan mal ve hizmet ihracatının bedellerinin ödenmesinden ibaret bulunuyor. “Bu ödemelerde kullanılan paranın kaynağı, kullanımı ve dış ticaretin tarafları açık, şeffaf ve sistem üzerinde izlenebilir durumdadır” denilen açıklamada İran ile ticarette yaşanan değişiklikler şu şekilde açıklandı:

HER AN DENETİME HAZIR

 “1 Temmuz 2013 tarihine kadar İran’a yönelik kıymetli maden satışını engelleyen hiçbir yurtiçi veya uluslararası kural, düzenleme veya yasaklama kararı bulunmamaktadır. Bu çerçevede kıymetli maden satmak isteyen firmaların iştigal alanının bu olması halinde ihracat yapmasında belirtilen tarihe kadar engel bir durumdan söz etmek de mümkün değildir. 1 Temmuz 2013’ten sonraki işlemler için ise, ABD’nin İran’a kıymetli maden satışına yaptırım kararı alacağının dünya genelinde ilan edilmesi üzerine, 10 Haziran 2013 tarihi itibariyle işlemlere Bankamız tarafından son verilmiştir. Tüm işlemlerinde olduğu gibi Bankamız İran ile yapılan dış ticaret kapsamında istemek ve incelemekle mükellef olduğu tüm evrakları ayrım göstermeksizin müşterilerinden talep etmiş, bunları düzenlemelere uygun bir şekilde kontrol etmiş ve her an denetime hazır olacak şekilde saklamıştır.”

Doğrudan maden transferi yok

AÇIKLAMADA, Halkbank’ın bugüne kadar hiçbir şekilde herhangi bir ülkeye doğrudan kıymetli maden satmadığı, kıymetli maden almadığı, kıymetli maden transferi yapmadığı belirtilerek, “Bankamız sadece; aracılığını üstlendiği ithalatçı firmanın talimatı üzerine Türkiye’de kurulu kıymetli maden ticareti yapan firmalara ihracat satış bedellerini ödemiştir” denildi.