Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği'nin (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanlığı'na Muharrem Yılmaz seçildi.
 
Bugün gerçekleştirilen Genel Kurul'da tek aday olan Yılmaz, Ümit Boyner'den görevi devraldı.
 
TÜSİAD'ın Muharrem Yılmaz başkanlığındaki yeni Yönetim Kurulu şöyle:
 
''2013–2014 TÜSİAD Yönetim Kurulu Asil Üye alfabetik sıra ile, Cansen Başaran Symes, Tayfun Bayazıt, Memduh Boydak, Osman F. Boyner, Cenk Çimen, Haluk Dinçer, Esin Güral Argat, Tarkan Kadooğlu, Simone Kaslowski, Sedat Şükrü Ünlütürk, Volkan Vural, Muharrem Yılmaz.
 

2013–2014 TÜSİAD Yönetim Kurulu Yedek Üye alfabetik sırayla ile, Hasan Akçakayalıoğlu, Metin Akman, Ahmet Aslan, Bahadır Balkır, Erol Bilecik, Mustafa Çamlıca, Davut Doğan, Nur Ger, Murat Özyeğin, Mustafa Erhan Say, Orhan Turan, Ali İhsan Yeşilova.''
 
 
'SÜTÇÜ' BAŞKAN
 
Sütaş Yönetim Kurulu Başkanı olan Muharrem Yılmaz, 2013-2015 döneminde TÜSİAD'da başkanlık görevini yürütecek.

 
Muharrem Yılmaz, 2 Ağustos 1957’de Bursa’da doğdu. Orta öğrenimini Galatasaray Lisesi’nde tamamlayan Yılmaz, Uludağ Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İktisat Fakültesi’nden mezun oldu. Babası Sadık Yılmaz’ın kurduğu Sütaş’ta üniversitede okurken çalışmaya başladı. 1989’da şirketin Genel Müdürü oldu. Yılmaz, babası Sadık Yılmaz’ın 2005 yılında vefat etmesinin ardından Sutaş’ta Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini üstlendi.
 
 
 
Yılmaz, TÜGİAD, Avrupa Genç İşadamları Dernekleri Konfederasyonu, SETBİR gibi kuruluşlarda başkanlık ve yönetim kurulu üyeliği yaptı.
 

 İSTANBUL (ANKA) - Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yüksek İstişare Konseyi (YİK) Başkanı Erkut Yücaoğlu, 2013'de Kürt sorununun çözümü için başlayan sürecin, çok karmaşık ve çok etaplı, ileri-geri etaplı olacağını gördüklerini, ancak çözüm için netleşmesi gereken bir yol haritası beklediklerini açıkladı. Yücaoğlu, TÜSİAD'ın 43. Olağan Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner ve yönetim kurulu üyelerine yaptığı çalışmalarından dolayı teşekkür etti. TÜSİAD'da bir bayrak değişimi olduğunu ve her yönetimin işinin, bir öncekinden daha zor olduğunu ve dernekten beklentilerin çıtasının her yıl arttığını söyleyen Yücaoğlu, 42 yılı geride bırakan TÜSİAD'ın, yurt içi ve yurt dışında birçok faaliyette bulunduğunu, yönetim kurulunda 10 komisyon ve 38 çalışma grubu olduğunu, üyelerin yüzde 20'sinin bu komisyon ve çalışma grubunda yer aldığını söyledi.

-"EURO BÖLGESİ ALMANYA SEÇİMLERİ SONRASI ŞEKİLLENİR"-

Dünyanın 2012 yılını zorlu geçirdiğini, AB'deki borç krizinin dünyayı bir uçurumun kenarından geçirdiğini, ancak Avrupa Merkez Bankası'nın bol likidite sağlayarak ve Euro'yu kesinlikle yaşatacağını belirterek bu durumu kurtardığını söyledi. Yunanistan'ın borçlarının bir kısmının affedildiğini ve İspanya'ya destek verildiğine işaret eden Yücaoğlu, "Bütün bunlardan sonra Avrupa sakinleşmiş bir noktadır. Ancak, bütün bunlar için bir bedel ödendi. Avrupa'da büyüme sıfırlandı ve Euro'nun dağılması önlendi. Ayrıca işsizlik ile toplumsal kemer sıkmanın getirdiği rahatsızlıklar devam ediyor. Seçimler olup, siyasi aktörler değişiyor. Euro bölgesinin sorunlarının nihai çözümünün Almanya'da sonbaharda yapılacak seçimlerden sonra şekilleneceğini zannediyoruz. ABD de bir mali uçumun yanından döndü. Baktığınızda Obama yönetimi vergiler konusunda anlaşmış görülüyor. Genel olarak ABD'de bir daralma olmayacağı, büyümenin bir miktar hedeflerin altında kalacağı düşünülüyor" dedi. Gelişmekte olan ülkelerde ise büyüme daha canlı ve hızlı olduğunu, ancak 2008 seviyelerinin henüz yakalanamadığını belirten Yücaoğlu, bu yıl ayrıca Çin ve Uzakdoğu'da büyümenin bir miktar daha hızlanacağının düşünüldüğünü söyledi.

-"BÜYÜME HIZI YÜZDE 2-3 OLUR"-

Türkiye'nin geçen yılı bu sorunlu gelişmelerden uzakta, kontrollü bir yumuşak iniş yaparak geçirdiğine işaret eden anlatan Yücaoğlu, "Büyüme hızının yüzde 2-3 olacağını düşünüyoruz. Cari açık, ithalatın duraklaması ve ihracat gelirlerinin artmasıyla önemli ölçüde geriledi. Türkiye iç talep artışının sıfır olduğu bir ortamda, yeni ihracat pazarlarına açılarak çok önemli bir başarı kazanmış oldu. İhracatın 2012'de 152 milyar dolar gibi bir rekor seviyede oluşacağı hesaplanıyor. Bu arada enflasyon yüzde 6'ya düştü, reel faiz de sıfıra yaklaştı" diye konuştu.

-"2013'TE YÜZDE 5-6 BÜYÜME HIZINA RAHATLIKLA GİDEBİLİRİZ"-

Bu ortamın aslında, üretim artışı ve yatırımlar için son derece elverişli bir ortam olduğunu söyleyen Yücaoğlu, "Biz, Türkiye'deki büyüme hedefinin, bugünkü plan hedeflerinden daha yüksek olması gerektiğini düşünüyoruz. Türkiye'nin 2013'te en aşağı yüzde 5 veya yüzde 6 bir büyüme hızına rahatlıkla gidebileceğini görüyoruz. Çünkü, bütün özel sektör şirketleri zaten yüzde 8-10 planlamış vaziyetteler. Birçok olumlu gelişmeler var. Güven endeksi ve sanayi endekslerinde artışlar var. Bütün bunlar bir canlanmanın zaten öncü göstergeleri. 2023 hedeflerine erişmek için bizim ortalama yüzde 7 büyümemiz gerekiyor. Oraya varmak için hangi sağlıklı adımları atmamız gerektiği konusunda tam bir konsensüs sağlayamamış vaziyetteyiz. Burada katma değer artışı sağlayacak olan, yapısal dönüşümleri tamamlamak gerekiyor" diye konuştu.

-"ÖZELLEŞTİRME GELİRLERİ İLE SANAYİ REKABET GÜCÜNE DESTEK VERİLSİN"-

Yücaoğlu, rekabet gücünün artırılması için şanslı bir dönemde olunduğunu, para ve maliye politikasında güçlü duruşun devam ettiğini, özelleştirme gelirlerinin artacağı bir döneme girildiğini kaydetti. Bu gelirlerin bütçeye kaynak olmasının ötesinde eğitim, Ar-Ge ve verimlilik sağlayacak alt yapı projelerine ayrılmasını ve bu fonlarla sanayinin rekabet gücüne destek verilmesini beklediklerini vurgulayan Yücaoğlu, "Bunu çok önemli buluyoruz" dedi.
Enerji konusuna da değinen Yücaoğlu, bu süreçte ABD'nin kayagazı atılımı ile doğalgaz fiyatlarını Amerika'da Avrupa'nın 5'te birine, Uzakdoğu'nun 8'de birine indirdiğini, bunun büyük bir rekabet avantajı olduğunu söyledi. Bu gelişmelere bağlı olarak birçok firmanın, fabrikalarını ABD'ye taşımayı düşündüğünü okuduklarını söyleyen Yücaoğlu, "Avrupa'da ise kömür tüketimi arttı, doğalgaz tüketimi düştü. Önümüzdeki 10 yılda petrol ve doğalgaz üretiminde ABD'nin lider olacağını ve net ihracatçı konuma geçeceği hesaplanıyor. Önümüzdeki 20 yıl içinde dünya petrol üretim artışının yüzde 45'ini Irak'tan çıkacağı belirtiliyor. Bu bizim için büyük bir ihracat potansiyelinin belirmesi demektir" diye konuştu.

-"KATMA DEĞER SAĞLAYACAK YATIRIMLARA ÖNCELİK VERİLMELİ"-

Yücaoğlu, bu yıl özel sektör yatırımların artacağını, iç talebin canlanacağını, ihracat artışının devam edeceğini ümit ettiklerini, büyüme hızının yüzde 5-6'ya çıkması için cari açık ve yüzde 5 enflasyon hedefinin kontrol altında tutulmasının, güçlü mali yapı ve sağlıklı borçlanma yönetiminin devam etmesinin, 2014 ve 2015 seçim yıllarına dönük harcamaların orta vadeli program çerçevesinde yürütülmesi ve katma değer artışı sağlayacak yatırımlara öncelik verilmesi gerektiğinin altını çizdi.

-"TÜRKİYE'NİN İKİ RİSKİ VAR"-

Dünyada ekonomik trendlere bakıldığında Türkiye'nin önünde atılım yapması için ciddi bir fırsat olduğunu söyleyen Yücaoğlu, ancak risklerin de bulunduğunu kaydetti. Riskleri iki ana grupta toplamak gerektiğini söyleyen Yücaoğlu, bunları iç ve dış politika olarak sıraladı. Dış politika açısından Irak'ta siyasi dengelerin bozulduğunu ve bölünme tehlikesinden bahsedildiğini dile getiren Yücaoğlu, Suriye'de ise ne zaman biteceği belli olmayan bir iç savaş devam ettiğini kaydetti. Öte yandan İsrail ve İran'ın Ortadoğu bölgesiyle ilgili söylemleri ve aldığı pozisyonların son derece sert olduğunu vurgulayan Yücaoğlu, "Bütün bunlara baktığımızda birçok açıdan Türkiye'ye karşı hasmane tavırlar ortaya çıkmış vaziyette. İşte risk burada. Türkiye'nin bu hasmane tavırları bir şekilde bertaraf etmesi gerekiyor. Yani, dünya kamuoyunda ağırbaşlı, konsensüs yaratan, çözüm üretme konusunda aktif, fakat çatışma ortamından uzak bir profil çizmesi gerekiyor. ABD'de seçimlerden sonra oluşan yönetimini, Türkiye'yi ilgilendiren dış politikada ve bölgemizde Türkiye ile daha yakın çalışmaya mümkün bir noktada görüyoruz. AB'de de sanki bir yumuşama var Türkiye'ye karşı, yeni başlıkların açılması konusunda girişimlerin olduğunu biliyoruz" dedi.

-"KÜRT SORUNUNUN ÇÖZÜMÜNDE YOL HARİTASI BEKLİYORUZ"-

İkinci risk alanı açısından iç politikaya dönüldüğünde en önemli gelişmenin, 2013'de Kürt sorununun çözümü için başlayan süreç olduğunu söyleyen Yücaoğlu, şöyle devam etti:
"Bu sürecin çok karmaşık ve çok etaplı olacağını, ileri-geri etaplı olacağını görüyoruz. Ancak çözüm için netleşmesi gereken bir yol haritası bekliyoruz, bunu umutla takip ediyoruz. Terörün bitmesi, demokratik hakların ve uygulamaların yerleşmesi, Türkiye'nin ekonomik ve sosyal geleceğine büyük katkılar sağlayacaktır. Bu noktada dönüp dolaşıp aynı noktaya geliyoruz. Türkiye'de demokrasi standartlarının yükselmesi için yeni Anayasa çalışmalarının, kapsamlı ve hızlı bir şekilde yürütülmesi gerekiyor. Vatandaşlıktan kültürel haklara, ifade özgürlüğüne kadar Avrupa standartlarını esas alan bir yaklaşımın en sağlıklı zemin olduğunu düşünüyoruz. Ülkemizin dünyanın gelişmiş ülkeleri arasında yerini alması için de insan hakları üzerine kurulmuş bir demokrasi, kuvvetler ayrılığı prensiplerini uygulayan bir demokrasi beklentilerimiz içerisinde."

-KİTAPLARIN YASAKLANMASI-

Yücaoğlu, konuşmasında son dönemde okuduğu bir kitaptan üyelere de bahsederek, "Türkiye'de biz hala dünya klasiği olan bazı kitapların, sakıncalı olup olmadığını tartışıyoruz. Halbuki doğu ve batı medeniyetlerinin yarattığı referans kitaplarını bir şekilde çocuklarımıza okutmalıyız. Onların bu değerleri özümsemesi için yolunu açmalıyız sayın üyeler" önerisinde bulunarak, "Üçüncü risk alanı da bu" dedi. İçinde yaşanılan dünya konjonktürü, bölgedeki kriz ve çatışmaların, ekonomi ve siyaset dünyasının ihtiyaçları, toplumun güven ve refah beklentilerinin başarısızlık ihtimalini telaffuz dahi etmeye izin vermediğini vurgulayan Yücaoğlu, "Bu süreç hepimize büyük sorumluluklar yüklüyor. TÜSİAD'ın, bu sorumluluklardan üzerine düşeni her zaman yerine getireceğini hep beraber biliyoruz" diye konuştu. Diğer taraftan, TÜSİAD'ın 43.Genel Kurul'unda Muharrem Yılmaz'ın, 215 üyenin kullandığı oyları sonucunda başkanlık görevine seçildiği öğrenildi. (ANKA)