T.C.
ANKARA BÖLGE İDARE MAHKEMESİ
10. İDARİ DAVA DAİRESİ
E. 2022/6246
K. 2022/5592
T. 7.12.2022

EVLENME YOLUYLA TÜRK VATANDAŞLIĞI KAZANMA İSTEMİNİN REDDİ İŞLEMİNİNİ İPTALİ TALEBİ ( Davacı ve Eşinin Evliliklerinin Aynı Çatı Altında Devam Ettiği ve Evliliğin Menfaat Karşılığı Yapılmış Anlaşmalı Bir Evlilik Olmadığı ile Normal Bir Evlilik Olduğu ve Evlilikleri Yönünden Herhangi Bir Olumsuzluğa Rastlanılmadığının Belirtildiği - Bu Hali İle Davacının 5901 Sayılı Kanunda Aranılan Türk Vatandaşlığının Kazanılması İçin Gerekli Şartlara Haiz Olduğunun Dikkate Alınması Gerektiği )

EVLİLİĞİN MENFAAT KARŞILIĞI YAPILMIŞ ANLAŞMALI BİR EVLİLİK OLMAMASI ( Davacı ve Eşinin Evliliklerinin Aynı Çatı Altında Devam Etmesi ve Evlilikleri Yönünden Herhangi Bir Olumsuzluğa Rastlanılmaması Nedeniyle Davacının 5901 Sayılı Kanunda Aranılan Türk Vatandaşlığının Kazanılması İçin Gerekli Şartlara Haiz Olduğu - Davacının Evlenme Yolu Türk Vatandaşlığına Geçme İstemiyle Davalı İdareye Yaptığı Başvurusunun Reddi İşleminde Hukuka Uyarlık ve İdare Mahkemesi Kararında da Hukuki İsabet Bulunmadığı )

FUHUŞ İDDİASI ( Davalı İdarece İşlemin Sebebi Olarak Davacı Hakkında Emniyet Müdürlüğünce Fuhşa Teşvik ve Yer Temin Etmekten İşlem Yapıldığı Bilgisinin Bulunduğu İleri Sürülmüş ise de İşlem Tarihinden İtibaren Yaklaşık 9 Yıl Geçtiği ve Bu Sürede Davacı Hakkında Başkaca Bir Adli/İdari Tahkikatın Bulunmadığı - Bu Durumun Evlenme Yolu ile Vatandaşlığın Kazanılmasına Engel Nitelikte Olmadığı Sonucuna Varıldığından Davacının İstinaf İsteminin Kabulü Gerektiği )

5901/m. 10, 16

ÖZET : Dava, evlenme yoluyla Türk Vatandaşlığını kazanma istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali istemine ilişkindir. Uyuşmazlıkta; davacı ve eşinin evliliklerinin aynı çatı altında devam ettiği, birbirlerini ve ailelerini iyi derece tanıdıkları, evliliğin menfaat karşılığı yapılmış anlaşmalı bir evlilik olmadığı, normal bir evlilik olduğu ve evlilikleri yönünden herhangi bir olumsuzluğa rastlanılmadığının belirtildiği görülmekle; bu hali ile davacının 5901 Sayılı Kanunda aranılan Türk Vatandaşlığının kazanılması için gerekli şartlara haiz olduğu anlaşıldığından, davacının evlenme yolu Türk vatandaşlığına geçme istemiyle davalı idareye yaptığı başvurusunun reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık ve davanın reddi yolunda verilen istinafa konu İdare Mahkemesi kararında da hukuki isabet bulunmamıştır.

Diğer yandan, davalı idarece işlemin sebebi olarak davacı hakkında Emniyet Müdürlüğünce fuhşa teşvik ve yer temin etmekten işlem yapıldığı bilgisinin bulunduğu ileri sürülmüş ise de; işlem tarihinden itibaren yaklaşık 9 yıl geçtiği ve bu sürede davacı hakkında başkaca bir adli/idari tahkikatın bulunmadığı gözetildiğinde bu durumun evlenme yolu ile vatandaşlığın kazanılmasına engel nitelikte olmadığı sonucuna varıldığından davacının istinaf isteminin kabulüne karar verilmesi gerekir.

İSTEMLERİN KONUSU : Ankara 11. İdare Mahkemesi'nce verilen 06/10/2022 gün ve E: 2022/586, K: 2022/2224 Sayılı kararın kaldırılması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :

Dava konusu istem : Özbekistan Cumhuriyeti vatandaşı olan davacı tarafından, evlenme yoluyla Türk Vatandaşlığını kazanma istemiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin 16.02.2022 tarih ve 2022/45 Sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır.

İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : Ankara 11. İdare Mahkemesi'nin 06/10/2022 gün ve E: 2022/586, K: 2022/2224 Sayılı kararı ile; Türk Vatandaşlığı'na alma yetkisinin Devletin egemenlik yetkisine münhasır olmasından ötürü davalı idarenin bu hususta takdir yetkisinin geniş olduğu ve davacının anılan bilgi notu çerçevesinde kamu düzeni ve milli güvenlik açısından sakıncalı olduğunun bildirildiği, evlenme yoluyla Türk Vatandaşlığı kazanılması yönünde yaptığı başvurunun reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

İSTİNAF EDENLERİN İDDİALARI : Davacı vekili tarafından istinaf başvuru dilekçesi ile; dosya üzerinde yeterli inceleme yapılmadığı, vatandaşlığın kazanılması için mevzuatta aranan tüm şartları sağladığı, Mahkeme kararının hukuka aykırı olduğu ileri sürülmüştür.

DAVALININ SAVUNMASININ ÖZETİ : İstinafa konu mahkeme kararında hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek, istinaf isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Ankara Bölge İdare Mahkemesi 10. İdari Dava Dairesi'nce işin gereği görüşüldü:

KARAR : İNCELEME VE GEREKÇE :

MADDİ OLAY:

Dava; Özbekistan Cumhuriyeti vatandaşı olan davacı tarafından, evlenme yoluyla Türk Vatandaşlığını kazanma istemiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin 16.02.2022 tarih ve 2022/45 Sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:

5901 Sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu'nun 10. maddesinde, ''Türk vatandaşlığını kazanmak isteyen bir yabancı, bu Kanunda belirtilen şartları taşıması halinde yetkili makam kararı ile Türk vatandaşlığını kazanabilir. Ancak, aranan şartları taşımak vatandaşlığın kazanılmasında kişiye mutlak bir hak sağlamaz.'' hükmü, aynı Kanunun "Türk vatandaşlığının evlenme yoluyla kazanılması" başlıklı 16. maddesinde;

"(1) Bir Türk vatandaşı ile evlenme doğrudan Türk vatandaşlığını kazandırmaz. Ancak bir Türk vatandaşı ile en az üç yıldan beri evli olan ve evliliği devam eden yabancılar Türk vatandaşlığını kazanmak üzere başvuruda bulunabilir. Başvuru sahiplerinde;

a) Aile birliği içinde yaşama,

b) Evlilik birliği ile bağdaşmayacak bir faaliyette bulunmama,

c)Millî güvenlik ve kamu düzeni bakımından engel teşkil edecek bir hali bulunmama,

şartları aranır.

(2) Başvurudan sonra Türk vatandaşı eşin ölümü nedeniyle evliliğin sona ermesi halinde birinci fıkranın (a) bendindeki şart aranmaz.

(3) Evlenme ile Türk vatandaşlığını kazanan yabancılar evlenmenin butlanına karar verilmesi halinde evlenmede iyiniyetli iseler Türk vatandaşlığını muhafaza ederler." düzenlemesi yer almıştır.

Aynı Kanun'un 19. maddesinde, ''Yetkili makam kararı ile Türk vatandaşlığını kazanmak isteyen yabancılardan başvuru için gerekli şartları taşıyanların adına vatandaşlık dosyası düzenlenir ve karar verilmek üzere Bakanlığa gönderilir. Bakanlıkça yapılacak inceleme ve araştırma sonucunda durumu uygun bulunanlar Bakanlık kararı ile Türk vatandaşlığını kazanabilirler, uygun görülmeyenlerin talepleri ise Bakanlıkça reddedilir. (..)'' hükmüne yer verilmiştir.

Yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerinin birlikte değerlendirilmesinden; evlilik yolu ile Türk vatandaşlığının kazanılmasında bir Türk vatandaşı ile en az 3 yıldan beri evli olan ve evliliği devam eden yabancılarda aile birliği içinde yaşama, evlilik birliği ile bağdaşmayacak bir faaliyette bulunmama ve milli güvenlik ile kamu düzeni bakımından engel teşkil edecek bir halinin bulunmaması şartlarının birlikte aranacağı, ancak bu şartların sağlanmasının kişiye kazanılmış hak bahşetmeyeceği ve talebin kabul edilip edilmemesi hususunda İçişleri Bakanlığının takdir hakkının bulunduğu anlaşılmaktadır

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:

Dava dosyasındaki belge ve bilgilerin incelenmesinden; Özbekistan Cumhuriyeti Vatandaşı olan davacının, 24/02/2014 tarihinde Türk Vatandaşı ile evlendiği, Türk Vatandaşlığı'nı kazanmak istemiyle yaptığı başvurunun; 5901 Sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu'nun 'Türk Vatandaşlığının Evlenme Yoluyla Kazanılması' başlıklı 16. maddesinde aranan "Millî güvenlik ve kamu düzeni bakımından engel teşkil edecek bir hali bulunmama” ve takdir yetkisi çerçevesinde reddedilmesi üzerine bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

5901 Sayılı Kanunun 10. maddesinde, Türk Vatandaşlığına alınmada aranan şartları taşımanın Vatandaşlığın kazanılmasında kişiye mutlak hak sağlanamayacağı kurala bağlanmış olup, Devletin hükümranlık hakkının doğal bir sonucu olarak yabancıları Türk Vatandaşlığına kabul edip etmeme konusunda idarenin takdir yetkisi bulunduğunda kuşku bulunmamaktadır. Bu yetkinin ancak kanunun temel ilkeleri, kamu yararı ve hizmet gerekleri gözardı edilerek kullanıldığının kanıtlanması ya da idari yargı merciince saptanması halinde, dava konusu edilen idari işlemin sebep ve maksat yönlerinden hukuka aykırılığı sebebiyle iptalini gerektireceği açıktır.

Bütün idari işlemler, nihai olarak kamu yararını gerçekleştirme hedefine yönelmek durumunda olduğundan idari işlemin amaç unsuru bakımından hukuka aykırı sayılabilmesi için idari işlemin tesis edilmesinde kamu yararı dışında bir amacın gözetilmiş olması gerekir. Anayasa Mahkemesi kararlarında kamu yararı kavramından ne anlaşılması gerektiği ortaya konulmuştur. Buna göre, kamu yararı, genel bir ifadeyle, bireysel, özel çıkarlardan ayrı ve bunlara üstün olan toplumsal yararı ifade etmektedir.

Uyuşmazlıkta; davacı ve eşi hakkında yapılan tahkikat sonucu, 2014 yılından itibaren Türk vatandaşı ile evli olduğu, evliliklerinin aynı çatı altında devam ettiği, birbirlerini ve ailelerini iyi derece tanıdıkları, evliliğin menfaat karşılığı yapılmış anlaşmalı bir evlilik olmadığı, normal bir evlilik olduğu ve evlilikleri yönünden herhangi bir olumsuzluğa rastlanılmadığının belirtildiği görülmekle; bu hali ile davacının 5901 Sayılı Kanunda aranılan Türk Vatandaşlığının kazanılması için gerekli şartlara haiz olduğu anlaşıldığından, davacının evlenme yolu Türk vatandaşlığına geçme istemiyle davalı idareye yaptığı başvurusunun reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık ve davanın reddi yolunda verilen istinafa konu İdare Mahkemesi kararında da hukuki isabet bulunmamıştır.

Diğer yandan, davalı idarece işlemin sebebi olarak davacı hakkında 13/06/2013 tarihinde Kartal Emniyet Müdürlüğünce fuhşa teşvik ve yer temin etmekten işlem yapıldığı bilgisinin bulunduğu ileri sürülmüş ise de; işlem tarihinden itibaren yaklaşık 9 yıl geçtiği ve bu sürede davacı hakkında başkaca bir adli/idari tahkikatın bulunmadığı gözetildiğinde bu durumun evlenme yolu ile vatandaşlığın kazanılmasına engel nitelikte olmadığı sonucuna varılmıştır.

SONUÇ : Açıklanan Nedenlerle;

1-)Davacı istinaf isteminin KABULÜNE,

2-)Ankara 11. İdare Mahkemesi'nce verilen 06/10/2022 gün ve E: 2022/586, K: 2022/2224 Sayılı kararın KALDIRILMASINA,

3-)2577 Sayılı Kanun'un değişik 45/4 maddesi uyarınca yeniden yapılan inceleme sonucunda DAVA KONUSU İŞLEMİN İPTALİNE,

4-)Aşağıda dökümü yapılan mahkeme ve istinaf safhalarına ilişkin toplam 617,60-TL yargılama giderleri ile yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 5.500,00-TL avukatlık ücretinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine,

5-)Posta gideri avansından artan miktarın istinaf isteminde bulunana iadesine,

6-)2577 Sayılı Kanun'un değişik 45.maddesinin 6. fıkrası uyarınca kesin olarak 07.12.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Kazancı Elektronik ve Basılı Yay. A.Ş.ne ait Kazancı Hukuk Otomasyon veritabanından alınmıştır. © Tüm Hakları Saklıdır