Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY), "Selam Tevhid" soruşturmasında kumpas kurmasıyla ilgili binlerce kişi hakkında usulsüz dinleme kararı vermekle suçlanan 54 eski hakim ve savcının yargılandığı davaya devam edildi.

İlk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 16. Ceza Dairesinde yapılan duruşmaya tutuklu ve tutuksuz sanıklar, sanık yakınları ve avukatlar katıldı.

Mahkeme heyetine Daire Üyesi Mehmet Öztunç'un başkanlık yaptığı duruşmada, "Ergenekon" davasına bakan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi hakimleri arasında yer alan ve Yunanistan'a kaçmaya çalışırken yakalanan sanık Fatih Mehmet Uslu, savunma yaptı.

Usulsüz şekilde 3 teknik takip ve dinleme kararı verdiği belirtilen Uslu, hakkındaki iddianamenin hazırlanış şeklinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, iddianamede suçların kişiselleştirilmediğini, kimin hangi olayla nasıl suçlandığının anlaşılamadığını ileri sürdü.

Yargıtay'da 2011'de yapılan değişikliğin ardından tetkik hakimi olarak görev yaptığı daireden ayrılıp İzmir'e tayin istediğini anlatan Uslu, kıdem nedeniyle İzmir yerine İstanbul'a gönderildiğini savundu.

Yetki kararnamesiyle İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinde görevlendirildiğini belirten Uslu, "Mahkemenin hangi davalara baktığından bile haberim yoktu. Basındaki haberlerden kamuoyunda 'Ergenekon' olarak bilinen davaya baktığını öğrendim. Hasan Hüseyin Özese'nin yeni üye istemesi nedeniyle görevlendirildiğimi anladım. Başkan, Ergenekon heyetine katılmamı istedi. Bundan önce yeni olduğum için bir hafta nöbet tuttum. Yargıtay'dan gelmem nedeniyle yıllar sonra ilk kez nöbet tutuyordum. Verdiğim binlerce karar içerisinde şu an yargılanmama sebep olan 3 adet teknik takip talebi kararı olduğunu öğrendim." ifadelerini kullandı.

Nöbetin ardından Silivri heyetine katıldığını ve dava bitene kadar 3 yıl burada görev yaptığını anlatan Uslu, özel yetkili mahkemelerin kapatılması sonrasında isteği dışında Kütahya'ya atandığını söyledi.

Uslu, bir internet sitesinde çıkan haberde Selam Tevhid'e ilişkin kararlar veren hakimler arasında yer aldığını gördüğünü, ardından bu nedenle açığa alındığını aktardı.

Darbe girişimi sonrasında yeniden açığa alındığını belirten Uslu, "Ben kaçmadım. Hain darbe teşebbüsünün ardından açığa alma kararı nedeniyle hakkımda gözaltı kararı çıkarıldı. Memlekette tatildeydim. Hafta sonu bekledim, pazartesi gidip teslim oldum. 3 arkadaşım tutuklanmıştı, ben de tutuklanacağımı bilerek teslim oldum, kaçmadım. Hakimlik serbest bıraktı. Evime döndüm. Olağanüstü hal ilan edildi. Hakkımda yakalama kararı çıkarıldığını sonra öğrendim." savunmasını yaptı.

Dinleme kararı verdiği kişiler arasında siyasi ya da kamuoyunca tanınmış kimse bulunmadığını savunan Uslu, kendisinden çok daha fazla sayıda bu yönde kararı bulunan bazı isimler hakkında hiç soruşturma başlatılmadığını, bazılarının açığa alınmadığını öne sürdü.

Silahlı terör örgütü üyeliği suçlamasına ilişkin de savunma yapan Uslu, "Benim hiçbir cemaat ya da tarikatla bu örgütle hiçbir bağlantım, irtibatım yoktur. Bu konuda somut delil de yoktur. Bu yöndeki suçlamaları kabul etmiyorum. Bir yapının silahlı terör örgütü olması ve üyelik kriterlerinin şahsım için de uygulanacağını ve silahlı terör örgütü üyeliğinden suçlanamayacağımı düşünüyorum." ifadelerini kullandı.

Duruşmaya yarın devam edilecek. (AA)