TBMM'de gazetecilerin, CMK uyarınca gerçekleşen tahliyeler konusundaki sorularını yanıtlayan Bozdağ, yasanın uygulamasının 5 yıldan fazla ertelendiğini hatırlatarak, tutukluluk süreleriyle ilgili dosyaların ivedilikle görüşülmesi ve karara bağlanması konusunda hem ilk derece mahkemelerine hem de Yargıtay'a TBMM tarafından süre tanındığını kaydetti.

Bozdağ, "Hükümet tedbir almadı, hemen birden yürürlüğe koydu" eleştirilerinin doğru olmadığını belirterek, 102. maddenin yürürlüğe girmesiyle gerçekleşen bazı tahliyelerle ilgili eleştiriler geldiğini hatırlattı.

Yargıtay'ın dosyaları ivedilikle görüşmesini engelleyen bir yasa ya da Anayasa hükmü bulunmadığını, tutukluluk ve zaman aşımı içeren dosyaların öncelikli ve ivedilikle görüşülmesi gereken işler olduğunu anlatan Bozdağ, şöyle konuştu:

"Bir dosya var yarın veya 1 ay içinde zaman aşımına uğrayacak, Yargıtay'ın bunu öncelikle görüşmesi, gündemine alıp karara bağlaması lazım. Ya da tutuklulukla ilgili çok önemli ve kamuoyunu rahatsız eden suçların failleri tahliye olacak, 10 yıldır dosyası Yargıtay'da bekliyor, bunu gündemine alıp karara bağlaması lazım.

YARGITAY'DAN SERT TEPKİ

AK Partili Bozdağ'ın çağrısına Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker'den sert tepki geldi.

Gerçeker, "Ben arkadaşlarımın özveriyle çalıştığını biliyorum. Tutukluluk dosyalarına öncelik tanıyoruz. Yapmadıkları için bilmiyorlar, politikacı ağzıyla konuşuyorlar" dedi.

Gerçeker, "Söylenenler Yargıtay'a yüklenmek için söyleniyorsa istedikleri kadar söylesinler. Ben arkadaşlarımın özverili çalışmalarını, fedakarca çalışmalarını gözümle görüyorum. Yanlış bir şey olsa ilk başta ben söylerim bunu" dedi.

Yargıtay dairelerinin elinde her türlü suçtan dosyaların bulunduğunu, bunları incelemenin de kolay olmadığına işaret eden Gerçeker, "Elimizde sadece Hizbullah dosyaları yok. Bunlar kolay değil, söylenmek ve söylemek kolay. Gelsinler verelim dosyaları iki günde bitirsinler o zaman. Gayet güzel olur biz de rahatlarız" diye konuştu.


Yargıtay'ın örneğin Hizbullah veya başka sanıklarla ilgili dosyayı bugün dahi öne alıp karara bağlamasına hiçbir mani hal yok. Ben buradan çağrı yapıyorum Yargıtay Başkanı ve ilgili daire başkanlıklarına; tahliye edilen Hizbullah sanıkları, diğer sanıklarla ilgili veya bundan sonra diğer sanıklarla ilgili Yargıtay'da bekleyen dosyaları öne almalarına engel Anayasanın hangi hükmü var, CMK ya da başka yasal mevzuatta hiçbir engel yok.

Yargıtay 1 saat sora toplanıp Hizbullah sanıklarıyla ilgili dosyayı karara bağlayabilir, hükmü kesinleştirip ya da bozabilir. Yargıtay'ı bu konuda engelleyen hiçbir şey yok. Hatırlarsanız İlhan Cihaner dosyası vardı. Yargıtay, Cihaner dosyasını hemen gündeme aldı ve bir karar verdi. Yine devam eden Silivri'deki davaların hakim ve savcılarıyla ilgili tazminat söz konusu olduğunda Yargıtay hemen alelacele dosyayı alıp karar verebildi. Yine hatırlarsanız Başbakanımız ile ilgili 2002 yılında Diyarbakır DGM'nın verdiği adli sicil kaydına, memnu hakların iadesine ilişkin karar kesin olduğu halde, hemen devreye girdi kuryeyle dosya Ankara'ya geldi ve bir günde karar çıktı, Başbakan'ın ismi milletvekili listesinden silindi.

Yargıtay istediği zaman ne kadar hızlı işlediğini gösteren pek çok örnek var. Şu anda Hizbullah ve başka sanıklarla ilgili tahliyelere baktığınızda, kamuoyunu rahatsız eden dosyaların tamamı Yargıtay'da bekleyenlerdir. İlk derece mahkemelerinde bekleyenler de var."

"Yargıtay dosyaları süratle sonuçlandırabilir"

Bozdağ, konuyla ilgili 29 bin ya da 40 bin dosya olduğu konusunda çarpıtma olduğunu ifade ederek, Yargıtay'da 953 ve ilk derece mahkemelerinde ise 283 dosya bulunduğunu söyledi.

"Yargıtay pek ala elindeki dosyaları süratle sonuçlandırabilir, bundan sonraki süreçte mesaisini daha çok bu alana ayırabilir" diyen Bozdağ, 5 yıl sürede bunu yapması gerektiğini, hükümet ve yasama organının üzerine düşeni yaparak Yargıtay ve ilk derece mahkemelerine gereken süreyi verdiğini kaydetti.

Bozdağ, "Hizbullah veya başka sanıklarla ilgili Yargıtay lütfen toplansın ve nihai kararı neyse versin. Bu davaları da lütfen hızlandırsın. Yargıtay öncelik tayini ve ivedilik konusunda gerekli hassasiyeti, verilen 5 yıllık süreye rağmen göstermemiştir" dedi.

Erdoğan ne demişti?

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da, bu hafta partisinin grup toplantısında Yargıtay'ın 'tutukluluk süreleri'yle ilgili kararını değerlendirmiş; "Konu yargının tasarrufunda. Gerekirse yasal düzenleme yapılır" demişti.




Cnn Türk