Terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan'ın yakalanması sonrası şehit ailelerinin avukatı olarak İmralı'ya giden avukat Mehdi Keskin, o dönemki üçlü koalisyon hükümetinin Abdullah Öcalan'ı asmayarak suç işlediğini söyledi.

Şehit aileleri avukatı Mehdi Keskin, İmralı görüşmelerini değerlendirdi. Avukat Keskin, Türkiye'nin zor günlerden geçtiğini fakat daha önceden çok daha zor günlerde Kurtuluş Savaşı mücadelesi yaptığını hatırlattı. Geçtiğimiz günlerde Çanakkale Zaferi'nin kutlandığını belirten Keskin, bunların yanında bugünkü zor günlerin hafif kalacağını kaydetti. Keskin, PKK olaylarının 29 yıldır devam ettiğini hatırlatarak, "29 yıldır şehitler veriyoruz. Askerlerimiz ölüyor, polislerimiz, öğretmenlerimiz ve din adamlarımız ölüyor. Bütün bunların sonucunda askerimiz bunu önlemek için uğraşıyor. Ama bir türlü bu sorun halledilemedi. Zannediyorum PKK'nın 4 bin 500 kişisi var, bazı kaynaklarda 7 bin kişi diye geçiyor. Ellerinde olan silahlar ise dış güçlerden elde ettikleri bazı silahlar bulunuyor. Bunun dışında kaleşnikofları var. Bizim ise 700 bin kişilik ordumuz var, uçağımız, helikopterimiz, tankımız, tüfeğimiz var buna rağmen 29 yıldır bu sorunu halledemedik" dedi.

"TERÖRLÜ MÜCADELENİN ZORLUĞU ANLAŞILDI"

"Türk ordusunun terörle mücadele çok mu beceriksiz" şeklinde soru yönelterek 'hayır' cevabı veren Keskin, "Ama bizim ordumuz düzenli bir ordu. Buna göre eğitim alıyor. Karşımızdakiler ise bir terör takımıdır. Bunlarda mücadele etmek gerçekten zordur. Ama imkansızda değildir. Zorluğu da anlaşıldı. O halde bu işin durdurulması lazım. Nasıl durdurulabilir, bir yöntem değişikliğiyle durdurulabilir. Şunda Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bir süreç ortaya koydu. PKK liderleriyle özellikle Abdullah Öcalan'la görüşmeler yapılarak, bir sürece girildi. Bu süreçte başarı sağlanır, bu terör önlenebilirse ne kadar güzel olur. Şayet önlenemezse o zaman başka bir yöntem denemek lazım. Yoksa bu iş silahla, tankla, tüfekle sür git olamaz" diye konuştu.

"BU İŞ SİLAHLA DEĞİL, YÖNTEMLE ÇÖZÜLEBİLİR"

Terör sorunun artık silahla çözülemeyeceğini anlayan AK Parti hükümetinin bu yüzden başka bir yöntem denediğini aktaran Keskin, şöyle konuştu:

"Şimdi ortada üç tane görüş var. Birisi Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın görüşüdür. Başbakan, bu süreçte ben bu işi bitireceğim diyor. İnşallah bitirir, hepimizde dua ederiz. Buna karşı MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin bir görüşü var. Bahçeli, hayır böyle bir şey olamaz, cani ile görüşemezsiniz diyor. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun ise ortamı idare ediyor. Başbakan, açıklama yapsın bize haber versin, bizleri bilgilendirsin diyor. Şimdi ortada bu üç fikir devam ediyor. Hepsine saygı duymak lazım. Bu yöntem yanlış ise bu yöntem kabul edilemez bir yöntem ise o zaman başka bir yöntem denenmelidir. Bunu ise ortaya koyan bir idare yok. Bunu ortaya koyan olmadığına göre de bu sürecin devam etmesi lazım."

"Abdullah Öcalan YAKALANINCA ASILMALIYDI"

Abdullah Öcalan'ın yakalandığı zaman mahkeme tarafından idam cezasına çarptırılmasına rağmen üçlü koalisyon hükümetinin bunu uygulamadığını ve bu yüzden suç işlediğini anlatan Keskin, şunları kaydetti:

"Ben, Abdullah Öcalan'ın İmralı'daki davasında şehit ailelerinin avukatlığını yaptım. İmralı'da 3 metre ileride duran İmralı canisi, bebek katili dediğimiz Abdullah Öcalan'ın oturduğu yeri göstererek Hakimlere 'bunu asın' dedim. Ama cesedini bu topraklara koymayın diyen bir kişiyim. Peki, Abdullah Öcalan niye asılmadı. O günkü kanunumuzda idam cezası vardı. Ama kanun diyordu ki idam cezası alanlar Başbakanlık tarafından meclise bu karar gönderilir, meclis bir oylama yapar, isterse müebbede çevirir isterse asılmasına karar verir. Meclis asılmasına karar verirse idam cezası sabaha karşı uygulanır ve Abdullah Öcalan diye bir problemde bu gün bizim başımıza bela olmazdı. Bugünde Güneydoğu Anadolu'nun bazı şehirlerinde başta Diyarbakır'da polislerde ortalıkta gezmezdi."

"İDAM CEZASI UYGULANMADI"

Mahkemenin vermiş olduğu idam cezasının Yargıtay tarafından tasdik edilmesine rağmen uygulanmadığını ifade eden Keskin, o dönemin hükümeti yani üçlü koalisyon dönemi Başbakanı rahmetli Bülent Ecevit, Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçeli ve hükümet ortağı Anavatan Partisi Genel Başkanı Mesut Yılmaz'ın bir toplantı yaptıktan sonra idam cezasını uygulamama kararı aldıklarını söyledi. Ardından üçlü koalisyon hükümetinin televizyonlara çıktığını belirten Keskin, "'Biz bugün 7 saatlik bir toplantı yaptık. Abdullah Öcalan'ın dosyasını meclise göndermemeye kararı verdik' dediler ve dosyayı Başbakan'ın çekmesine kilitlediler. Dosya, meclise gidemeyince meclis karar veremedi, bu yüzden Abdullah Öcalan idam cezasından da kurtuldu. Bir süre sonrada zaten Avrupa Birliği müfredatına uygun olarak idam cezası ortadan kalkınca Abdullah Öcalan da kurtuldu. Abdullah Öcalan'ın kurtulması iyi mi oldu kötümü oldu derseniz. Bence mahkeme kararı yerine getirilmeliydi. Başbakan Ecevit ve Yardımcıları Bahçeli ile Yılmaz'ın o dosyayı meclise göndermeme hakları yoktu. Bu bir suçtur bence, görevi kötüye kullanma suçudur. Ama olan olmuş artık geriye dönüp bakmanın kimseye bir yararı yok" dedi.

"ARTIK ÖCALAN İDAM EDİLEMEZ"

Artık Abdullah Öcalan'ın idam edilmesinin mümkün olmadığını söyleyen Keskin, şöyle devam etti:

"Abdullah Öcalan'ı asın diyenler milleti sadece kandırmaktadırlar. Çünkü idam kararı kalktıktan sonra bir daha geri gelemez. Bugünkü durumumuzda bizim budur. İnşallah bu sürecin sonunda terör biter. Abdullah Öcalan'ın ise ne olacağını dünya üzerinde bilen hiç kimse yok. Bunu da hep beraber yaşayarak ileride göreceğiz. Ama eline silah almamışlar, ben hiçbir olaya karışmadım diyerek bu kanundan yararlanabilecekler ve ailesine kavuşturulacaklar." - Kastamonu