Beyoğlu Belediyesi’nde temizlik işçisi olarak çalışan Uğur Kurt 2014 yılında cenaze için gittiği Okmeydanı Cemevi’nin avlusunda polisin kurşunuyla hayatını kaybetmişti. Kurt’un ölümüne ilişkin İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan davanın 3 Aralık 2015 tarihli duruşmasında, Kurt Ailesi’yle polis Sezgin Korkmaz ve avukatı Tolga Yurdakul arasında arbede yaşandı.

Yurdakul, müvekkilini kurtarmak isterken, 58 yaşındaki anne Kurt’tan yumruk yediğini ve saatinin koptuğunu öne sürdü. Kurt hakkında “kamu görevi sırasında hakaret” suçundan dört buçuk yıla, “kamu görevi sırasında yaralama” suçundan da bir yıldan iki yıla kadar olmak üzere, toplamda altı buçuk yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı.

Yargılama sonunda beraata karar verildi. Hakim, Yurdakul’un kravatının kim tarafından çekildiğinin belli olmadığını, kimin kime vurduğunun belli olmadığını, kravat çekme ve vurma fiillerine Kurt’un karıştığına dair delil elde edilemediğini ifade etti. Ancak Yurdakul kararına itiraz etti. Avukatı tarafından yapılan itirazda, “Yurdakul görev yaparken darp edilmiştir. Bunun tek sebebi de müvekkilini korumak amacıyla siper olmasıdır. Bunu fırsat bilen sanık, Yurdakul’a saldırmış ve hıncını çıkarmaya kalkışmıştır” denildi.


Hürriyet