Aksoy yazılı açıklamasında, İstanbul Çağlayan Adliyesi'nde açıklama yapan avukatlara çevik kuvvet tarafından müdahale edilmesiyle sayısı elliyi aşan avukatın gözaltına alınmasının, 11 Haziran 2013'ün "kara bir gün" olarak avukatlık mesleğinin ortak hafızasına yerleşmesine neden olduğunu belirtti. Avukatların görev yerleri, kutsal alanları olan adliyeden, "orada ne işi olduğu" sorgulanması gereken çevik kuvvet tarafından zorla, itilip kakılarak gözaltına alınmasının, ne tür bir demokratik rejimde yaşandığı sorusunu bir kez daha akıllara getirdiğini ifade eden Aksoy şunları dedi:

"Bu kadar tahammülsüz, bu kadar ölçüsüz, bu kadar hakkaniyet ve vicdandan uzak olabilmek, yönetimin otoriterleşmesinin geldiği son noktadır. Avukatların adliyeden gözaltına alındığı bir ülkede kimin can ve mal güvenliği vardır? Kimin hak ve özgürlükleri garanti altındadır? Bu alenen bir dikta, bir korku rejimi kurma, demokrasi, hak ve özgürlükleri rafa kaldırma, demek değil midir?

Ankara Barosu olarak süreci yakından takip ederek, İstanbul Barosu üyesi meslektaşlarımıza sonuna kadar sahip çıkacağımızı bildirir, İstanbul Barosu'na da geçmiş olsun dileklerimizi iletiriz."



FOTO GALERİ