İSTANBUL- Yıllardır düzeltilmesini istediği kaldırım taşlarının bir sabah belediye çalışanları tarafından apar topar söküldüğünü görünce apartman yöneticisi Emel Demirel, “Sonunda!” deyip derin bir nefes almış. Fakat belediye çalışanlarından kaldırım taşlarının sökülme sebebinin İstanbul Büyükşehir Belediyesi’yle apartman sakinleri arasındaki ‘kaldırım kavgası’ olduğunu öğrenince mutluluğu uzun sürmemiş. 

Emel Demirel’in yöneticiliğini yaptığı apartman, Bağdat Caddesi’nde ocak ayından beri önündeki kaldırım taşları sökülen onlarca binadan yalnızca biri. Apartman sahipleri, kaldırımların bir kısmının aslında apartmanlarına ait olduğunu ve 20 yılı aşkın süredir İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) tarafından işgal edildiğini anlayınca belediyeye dava açmış. Ana arterlerden sorumlu İBB daha davalar sonuçlanmadan “Madem burası özel mülk alanı, sorumluluk sizin” diyerek kaldırım taşlarını sökmüş. 
 
‘Belediye bizi cezalandırıyor’ 
Kaldırım taşlarının altından geçen elektrik ve doğalgaz kabloları aylardır açıkta. Emel Demirel, belediyeye kızgın: “Yıllardır bize ait toprağı bedel ödemeden kullandıkları için teşekkür edeceklerine bizi cezalandırıyorlar. Apartmanda yaşayanların çoğu yaşlı insanlar. Yağmur çamur olunca bu kırık dökük taşlardan nasıl yürüyecekler?” 
Esnaf da durumdan şikâyetçi. Feneryolu’nda evcil hayvan dükkânı olan Recep Er, yolu göstererek “Buradan kim geçip gelecek?” diyor: “Yazın terlikle gelen müşteri kum içinde kalıyor. Yağmur yağınca her yer çamur oluyor çünkü gider yok. Su borularını, elektrik borularını böyle açıkta bırakıp gittiler.” 
 
Bir kat daha çıkma imkânı 
Bağdat Caddesi’nde yıkılıp yeniden yapılması planlanan birçok eski apartman için belediyenin işgal ettiği kaldırımlar çok önemli, çünkü bu alan, apartmana birkaç kat daha çıkma izni verebilir. Örneğin Emel Demirel’in apartmanının önündeki 60 metrekarelik alan, beş katlı apartmanlarına altıncı kat izni çıkması demek... 
Feneryolu’nda kaldırımsız kalan bir başka apartmanın yöneticisi Melahat Öztürk, 2009’dan beri Büyükşehir Belediyesi’yle davalı. 27 yıllık emlakçı olan Melahat Öztürk, apartmanın önündeki 282 metrekarelik alana belediyenin el koyduğunu anlayınca diğer dairelerle belediyeye ‘kamulaştırmasız el koyma tazminatı’ davası açmış. Davayı kazanmışlar, belediye temyize gitmiş, şimdi davanın sonuçlanmasını bekliyorlar. Bu sırada 282 metrekarelik alan tapularından düşülmüş, fakat karşılığında belediye hâlâ hiçbir ücret ödememiş. Melahat Öztürk, “Ya el koydukları yerin bedelini ödesinler, ya da bize geri versinler” diyor. 
 
Avukatlardan teklif 
Belediyeye dava açan apartman sayısı artarken bazı avukatlar, parsellerine el konmuş apartmanları gezerek “Ücret almadan dava açalım” diyormuş. Melahat Öztürk, kendilerine de birçok avukatın aynı teklifle geldiğini anlatarak “Sonuçta kazanılacağı kesin bir dava. Trilyonun üzerinde el koyma var” diyor. Yalnızca onların apartmanında işgal edilen arazinin kamulaştırma bedeli 1.833.000 liraya geliyor. Şayet dava kazanılırsa bu bedel, dava açan mal sahipleri arasında bölüşülecek. 

Belediye: Artık özel mülkiyet 
İstanbul Büyükşehir BelediyesiAnadolu Yakası Yol Bakım ve Onarım Müdürlüğü, mağdur vatandaşlardan birine yaptığı yazılı açıklamada kaldırımları sökme kararını şöyle açıklıyor: “Mahkeme kararı ile sökülmüş olup özel mülkiyete aittir. Kamu mülkiyetinde bulunmadığı için tüm sorumluluk mal sahiplerine aittir.”



Radikal