Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından başlayan törene Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya, Adalet Bakanı Sadullah Ergin, Devlet Bakanı Cemil Çiçek, Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Osman Paksüt, Danıştay Başkanı Mustafa Birden, Askeri Yargıtay başkan ve üyeleri, AYİM Başkanı ve yüksek yargı organları mensupları katıldı.

Törende, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ü Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker Yargıtay'ın giriş kapısında karşıladı. Cumhurbaşkanı Gül'ün gelmesiyle başlayan tören, Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker'in konuşmasıyla devam ediyor. Gerçeker'in açıklamalarından satır başları:

- Ne yazık ki bundan önce de yinelediğimiz sorunlar çoğalarak devam etmektedir. Çözüm aramak durumundayız. Bu yılda yine yargı reformu anayasa değişikliğiyle ilgili konular kamuoyunun gündemini oluşturmuştur. Biz bu değişikliklere, gerek yargı bağımsızlığına, hukukun üstünlüğüne aykırı olduğu düşüncesiyle karşı çıktık.

- Bu kadar önemli kurumsal değişikliklerin toplumsal uzlaşmayla gerçekleşmesi gerektiğini söyledik. Adalet bir toplumda en üstün değerdir ve bu nedenle vicdanlarda özümsenmesi gerekir.

- Adil olmayan, yargısını adil çalıştıramayan bir ülkenin uzun süre ayakta duramayacağı bilinmelidir. Adaletin kuvvetli, kuvvetlilerinde adaletli olmalıdır sözü çok açık bir gerçeği açıklamaktadır. Tam bağımsız yargı sistemini oluşturmamız gerekmektedir. Tarafsızlıkta böyle gerçekleşecektir. Bağımsız olmayan yargı siyasallaşır.

- Hukuk ve yargı sisteminde reform yapabilmenin yolu, öncelikle sorunun saptanmasından geçer. Hukuk devleti olmanın, hukukun üstün tutularak yaşamın her alanında egemen kılınmasının olmazsa olması, yargı erkinin görevini yaparken, hakim ve cumhuriyet savcılarının güvende olmalıdır.

- Aynı şekilde HSYK’nin yapısıyla ilgili olarakta yargı bağımsızlığına aykırı bir düzenleme söz konusudur. HSYK’nin yeniden yapılandırılması, etkin bir itiraz sisetmi getirilmesi her adli yıl açılış konuşmalarında dile getirilmektedir

- Avrupa’nın bir çok ülkesinde, kuvvetler ayrılığı ve yargı bağımsızlığı ilkeleri konusunda, deneyimleriyle yüksek yargı kurumlarının başkanlarının da içinde bulunduğu bir yapılanmanın daha yararlı ve verimli olacağını bir çok kez belirtmiştik.

- Tam yetkili olan bu kuruma, Adalet Bakanı’nın yetki etmesi, müsteşarının kurulun doğal üyesi olması, kuvvetler ayrılığı ve yargı bağımsızlığı ilkesiyle bağdaşmamaktadır.

- Anayasa’ya göre egemenlik kayıtsız şartsız milletidir. Türk milleti egemenlik hakkını yetkili organların eliyle kullanır. Adalet Bakanı ve müsteşarının kurulda bulunması, referans olarak gösterilen dış belgelere uygun düşmemektedir.

- Kurula üye atama yetkisinin, Cumhurbaşkanı’na verilmesi ise eleştirilmektedir. Raporlarda, kurul kararlarına karşı etkin bir başvuruda bulunulması için, anayasa değişikliğinde, farklı bütçe ve yazmanlığa sahip olması, teftiş kuruluna bağlı olması ön görülmektedir. Anayasa değişikliğiyle Yargıtay ve Danıştay’ın üye sayısı azaltılmış, yüksek mahkemelerin etkileri yok denecek kadar azaltılmıştır.



Cumhuriyet