Ergenekon Davası'nda Alparslan Arslan'a Danıştay saldırısında kullandığı iddia edilen Glock marka silahların satılmasına ilişkin sanıkların savunmaları alındı. Tutuklu sanık Aykut Metin Şükre silah alışverişinde herhangi bir maddi menfaat sağlamadığını söyledi. Bu sözler üzerine duruşma savcısı Mehmet Ali Pekgüzel, "Aranızda nasıl bir hukuk var da, böyle bir riske girdiniz. Çocuğunuza bakkaldan süt almıyorsunuz. Silah temin etmişsiniz" dedi. 

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen Ergenekon Davası'nın 274. duruşmasında tutuklu sanıklardan Alparslan Arslan'a Danıştay saldırısında kullandığı iddia edilen Glock marka silahların satılmasına ilişkin dosya sanıkları hakkında "Silahlı terör örgütüne silah temin etmek" suçundan düzenlenen ek iddianamaye ilişkin savunmalar alındı. Hakkında ek iddianame düzenlenen tutuklu sanık Aykut Metin Şükre, temin edilen silahlarla ilgili hakkında 3 ayrı iddianame düzenlendiğini söyleyerek, "Ne Danıştay saldırısından ne de herhangi bir örgütten haberim yoktur. Alparslan Aslan'ı bana Nejat Uysal yönlendirmiştir. Hiç bir maddi ya da manevi çıkarım olmamıştır. Ben saldırıyı televizyonlardan öğrendim. Selçuk Özkan'a 'Bu iş bizim üzerimize kalabilir. Herşeyi anlatın, ben anlatıcam' dedim" diye konuştu. "Alparslan Arslan'a silahları 7 bin TL karşılığında ben verdim" diyen Şükre silah alışverişinde herhangi bir maddi menfaat sağlamadığını söyledi. Sanık Şükre'nin bu sözleri üzerine duruşma savcısı Mehmet Ali Pekgüzel, "Aranızda nasıl bir hukuk var da, böyle bir riske girdiniz? Çocuğunuza bakkaldan süt almıyorsunuz. Silah temin etmişsiniz" ifadelerini kullandı. Sanık Şükre de "Ben aylardır kızıma süt alamıyorum" dedi. Savcı Pekgüzel de "Süt isteseniz herkes koşarak yardım eder ama kimse silah gibi riske girmez" diye cevap verdi. Şükre, "Danıştay saldırısıyla ilgili televizyonda "Alparslan Arslan, Glock tabanca" sözlerini duyunca Selçuk Özkan'a, "Bunlar bizim verdiğimiz silahlar olabilir, olay bizim üzerimize kalabilir" dedim. Ben hayatım boyunca devleti savundum. Şimdi devlete karşı suç işlemekle suçlanıyorum. Allah için hiç yalan söylemedim" diye konuştu. 

"DANIŞTAY SALDIRISININ İSLAM'LA BİR ALAKASI YOK DEDİM" 

Tutuklu sanıklardan Ulaş Özel, sanık Şükre'ye "Danıştay olayının dini gerekçelerle yapılmadığını söylemişsiniz. Kimlerin yaptırdığını düşünüyorsunuz?" diye sordu. Sanık Özel'in bahsettiği ifadeleri Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılandığı sırada söylediğini belirten Şükre, "Danıştay saldırısından Ankara'da yargılanırken bir ara ezan okundu. Alparslan Arslan, mahkeme başkanına 'Ben namaza gitmek istiyorum' dedi. Başkan, tutuklu olduğunu, gidemeyeceğini, söyledi. Bunun üzerine Alparslan tutuklu sanık bölümünden atlamaya kalkıştı. Jandarmalar yakaladı. Duruşmaya ara verildi. Ara sırasında ben, Süleyman Esen namaz kıldık. Bir süre sonra yanımıza Tekin Irşi geldi. 'Abi öğlen namazı kaç rekat. Ben de kılayım' dedi. Ben de 'İslamiyet bunlara mı kaldı?' dedim. Danıştay saldırısını radikal İslamcı bir grubun yaptığı iddia edildi. Bunun içinde ben, Süleyman Esen, ve Salih Kunter Danıştay saldırısına dahil edilmeye çalışıldık. Tekin Irşi, uyuşturucu kullanan alkol alan biridir. Bu yüzden Danıştay saldırısının İslam'la bir alakası yok dedim" diye cevap verdi. 

"OLAY TARİHİNDE DİYARBAKIR'DAYDIM" 

"Suçlamaları kabul etmiyorum" diyen tutuklu sanık Erkan Ayyıldız da "Olay tarihinde Diyarbakır'daydım. Kimseye silah satmadım. 2005 yılının sonuna kadar silah tamirciliği yaptım. Kenan Özay'dan borç para aldım. Vergi borcum vardı. Ödeyemeden Diyarbakır'a gittim" dedi. Duruşma sanıkların savunmalarının alınmasıyla devam ediyor. Avrupa Gazeteciler Sendikası Federasyonu Başkanı Arne König, Türkiye Gazeteciler Sendikası Başkanı Ercan İpekçi ile CHP Milletvekilleri Özgür Özel, Ali Özgündüz, Veli Ağbaba ve Nurettin Demir de duruşmayı izleyici olarak katıldı.