CNN Türk'te gündeme ilişkin soruları yanıtlayan Bozdağ, ''MİT Kanunu'ndaki değişiklik teklifinin özel yetkili mahkemenin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a yakın isimlere yöneldiği için verildiği'' şeklindeki eleştirilerin hatırlatılması üzerine, düzenlemenin bu amaçla yapılmadığını ifade etti.

Eleştirilerin siyasiler tarafından yapıldığını, siyasilerin bu durumu manipüle edici yaklaşım sergilediğini söyleyen Bozdağ, MİT'in, ülkenin güvenliği için gerekli istihbaratın içte ve dışta toplanması için çok önemli bir görev ifa ettiğine dikkati çekti. Bozdağ, ''Bu faaliyete ülkenin güvenliği, huzuru, alacağı tedbirler açısından ihtiyacı var'' dedi. Bu kadar önemli bir kurumla ilgili soruşturma yapılırken özen ve hassasiyet gösterilmesi gerektiğine ilişkin düzenlemeler olduğuna işaret eden Bozdağ, bu hassasiyetin gösterilmesi gerektiğini vurguladı.

''Benzer tehlike askerler için yok mu- Aynı hassasiyet askerler için neden gösterilmiyor-'' yorumlarının hatırlatılması üzerine Bozdağ, ''İki soruşturma birbirinden ayrı şeyler. Ergenekon anayasal düzene, yani hükümet ve meclise karşı birtakım suç isnatları var. Ülkenin güvenliğiyle ilgili bir şey değil o. Ülkenin içerideki ve dışarıdaki güvenliğiyle ilgili konuyla bunu yan yana koyduğunuzda o ayrı ayrı noktalarda değerlendirilmesi gereken bir husus. Mevzuatları da ayrı. İsnat edilen konular farklı. MİT Kanunu özel bir kanun. Onun içindeki hüküm birbirinden farklı. Öte yandan anayasa 145'te devletin güvenliğine, anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı işlenecek suçlarda herhalde adli yargının görevli olduğunu ifade eden çok açık hüküm var'' diye konuştu.

CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun, sözlerini çarpıtarak kendisine de ''Bakanlar Kuruluna girmek için hangi suçu işledin-'' diye sorduğunu kaydeden Bozdağ, Bakanlar Kurulunu çete olarak suçlamanın siyasi ahlaktan yoksun bir anlayışı temsil ettiğini söyledi. Bozdağ, ''Kendi ülkesinin başbakanını böyle itham edebilir mi- İftira atıyor. Hükümetin yaptıkları ortada, Başbakanın mücadelesi ortada. Çetelerin arkasında duran kim- Onu da Türkiye biliyor. 'Nerede bu Ergenekon, gösterin üye olayım' diyenin kim olduğunu da Türkiye biliyor. Çetelerle mücadeleyi kimin yaptığını da gayet iyi biliyor. Ne sayın başbakanımız ne de herhangi bir başbakana çete kurmayı ben yakıştırmam. Ayıptır'' diye konuştu.

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, ''KCK, MİT gözetiminde oluşumunu tamamladı, devlet Öcalan'a özgürlük sözü verdi, örgütün yönetilmesine aracılık etti'' şeklindeki iddialar ve bazı yazarların ''Devlette devlet adına çalışırken yanlış yapanlar olabilir'' yorumlarına ilişkin ise şu değerlendirmeyi yaptı:
''Onunla hiç özdeşleştirmesinler. Bugün kışlalarda kazılar yapılıyor ve kemikler ortaya çıkarılıyorsa, yıllar yılı konuşulmayan faili meçhuller ve başka pekçok hadise konuşuluyor ve onların üzerine gidiliyorsa, bu Susurluk anlayışına sahip olan bir iktidarın yapacağı iş değil. Tam da onun karşısındaki anlayışın hayata geçireceği şeydir. AK Parti bütün karanlık odakların, çetelerin, mafyaların, hukuk dışı yapılanmaların karşısındadır. Böyle şeyleri bizim himaye etmemiz mümkün değildir, hukuk neyse onun gereği yapılır.''

''Özel yetkili mahkemeler ihtiyaç bittiğinde ortadan kalkar'' değerlendirmesinde bulunduğu hatırlatılarak, bu ihtiyacın ne zaman biteceği sorulan Bozdağ, bunu şimdiden öngörmenin mümkün olamadığını söyledi. Dileğinin bu ihtiyacın hızla ortadan kalkması olduğunu, ancak bu durumun terör ve organize suç örgütleriyle mücadeleyle ilgili bir konu olduğunu belirten Bozdağ, özel yetkili mahkemelerin Ergenekon ve Balyoz gibi davalar için kurulmadığının altını çizerek, ''özel bir takım durumlar için kurulmuş mahkemeler'' olarak tanıtmanın yanlış olacağını söyledi.

Bekir Bozdağ, ''Bu son olayda hedef başbakan mıydı- Çünkü hep 'Hakan Fidan ifade vermeye gitseydi yetkiyi kimden aldığı sorulacaktı. Başbakan diyecekti. Bunun ucu başbakana dokunacaktı' deniliyor. Bu iddiayı nasıl değerlendiriyorsunuz-'' şeklindeki soruya da ''Hayır. Muhalefet partileri, basında birtakım haberciler, yorumcular bu değerlendirmeleri yapıyor. Bu onların görüşleridir. Biz öyle görmüyoruz. Yargı birtakım yerleri hedef alarak görev yapmaz. Yapması da fevkalade yanlış olur. Yargı kendi içerisinde yasalarla ilgili verilen görevleri yapıyor. Biz bunu sayın başbakana dönük bir hedef olarak görmüyoruz'' karşılığını verdi.
TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner'in açıklamaları hatırlatılarak ''Ülkede bir erkler kavgası mı var-'' sorusunu da yanıtlayan Bozdağ, ''Türkiye'de erkler kavgası şu an itibarıyla yok. Dün de yok. Kurumlar arasında belli konularda farklı görüşler olabilir. Bunu siz kavga olarak alırsanız o zaman herkesin aynı görüşte olduğu bir yapıyı arzu ediyorsunuz demektir. Bu kavga değil demokrasinin doğal bir sonucu... Birileri böyle bir arzu içerisinde, karmaşa olsa diye temennisi olan çok var. Ama bu temenniler Türkiye'de çok yapıldı AK Parti iktidara geldiği günden bu yana. Ama netice almadı. Bundan sonra da almaz. Erkler arası kavga söz konusu değil. Farklı görüşler olmuş olabilir'' diye konuştu.

''Cemaatle AK Parti arasında kavga var mı-'' şeklindeki soruyu da yanıtlayan Bozdağ, şöyle konuştu:

''Bu konuyu herkes değerlendiriyor, çok şeyler de söylüyorlar. 'AK Parti ile şunların arasında kavga var, bunların arasında kavga var, kurumların arasında kavga var'. AK Parti ile herkes birilerini kavga ettirmek istiyor. 'Biz bunları bir türlü götüremiyoruz, bir türlü siyaseten bunların üstesinden gelemiyoruz, sandıkta da yenemiyoruz, biz bunları şunlarla kavgalı yapsak, bunlarla kavgalı yapsak'... Müthiş bir kavga olsun diye dua eden grup var. Herkesle AK Parti'yi kavgalı göstermek isteyen bir grup var. Biz milletimizin önünde bir partiyiz. Yüzde 50 bu milletten destek almış bir iktidarız. Kavga içerisinde olanların kurumlarla, toplumla, farklı görüşlerde olanlarla kavga içerisinde olanların böylesi bir toplumsal desteği bulmaları mümkün değil.''

Bozdağ, ''Cemaatle ilişkileriniz iyi mi-'' sorusunu yanıtlarken de ''Cemaatle, şunla, bunla... Onu basın değerlendiriyor. Biz 75 milyon insanımızı bir görüyoruz onlara cemaat gözüyle, tarikat gözüyle, STK gözüyle bakmıyoruz, bakmamız da yanlış olur. Ama toplumun içinde yaşayan insanlar kendilerini bir cemaate, bir tarikata, bir STK'ya başka bir şeye yakın görebilir. O da saygıya layık bir şeydir. Biz politikalarımızı oluştururken kendi ilkelerimiz, kendi parti programımız çerçevesinde oluşturuyoruz. Miletimizin önüne öyle çıkıyoruz. Birtakım hesaplarla iş yapmıyoruz. Birileri hesaplarla iş yapıyor, bu konularda da hesap yapıyor. 10 senedir diyorlar ama bir türlü temennileri gerçekleşmedi'' ifadelerini kullandı.


AA