Avusturya Alevi İslam İnanç Toplumu'nun genel merkezini ziyaret eden Bakan Bozdağ, burada yapılan cemevi inşaatını gezerek yetkililerden bilgiler aldı. Daha sonra Alevi toplumunun önde gelenleri ve vatandaşlarla özel bir görüşme gerçekleştiren Bakan Bozdağ, cemevlerine hukuki statü tanınmasından yana olduklarını ifade etti. Bakan Bozdağ'ın bu dikkat çeken çıkışı Alevi toplumu tarafından da memnuniyetle karşılandı. Alevi toplumu adına konuşan Ertürk Meral Avusturya'nın Aleviliği resmi olarak tanıdığını, Bakan Bozdağ'ın hem gerçekleştirdiği bu ziyaretin hem de yaptığı cemevi açıklamasının kendilerini oldukça memnun ettiğini söyledi. Alevi İslam İnanç Toplumu Basın Sözcüsü Ertürk Meral, kendilerinin gayretiyle Avusturya'da Alevi İslam'ının resmi olarak tanındığını ve Aleviliği öğretme adına da Viyana Üniversitesi bünyesinde bir kürsü kurulduğunu aktardı. Meral, Türkiye'den de bu noktada beklentilerinin olduğunu dile getirdi. Cemevi yapma derneği başkanı Hüseyin Ayık ise Bakan Bozdağ'ın yaptığı bu nazik ziyaretinin kendilerini oldukça memnun ettiğini ama Türkiye'de Alevilerin temel taleplerinin halen gerçekleştirilmediğini söyledi. Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ ise bir soru üzerine, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın Atatürk tarafından kurulan ve Cumhuriyet'in köklü bir kurumu olduğunu söyledi. Bozdağ, Diyanet'in mezheplerin, tarikatlerin, cemaatlerin üstünde durarak sadece İslam'ı anlattığını ama bu duruşun bir türlü topluma tam aktarılamadığını kaydetti. "Alevi Bektaşi geleneğine sahip olan kardeşlerimizin sorunlarını kendi sorunlarımız olarak gördük." diyen Bakan Bozdağ, Türkiye'de Alevilerin sorunlarını tartışma adına dedeleri, Alevi kanaat önderlerini, akademisyenleri, entelektüelleri bir araya getiren Alevi çalıştaylarını ilk kez kendilerinin gerçekleştirdiklerini ifade etti. Alevi toplumunun tarihte ilk defa devlet nezdinde muhatap alındığını söyleyen Bakan Bozdağ, bu buluşmaların önyargıların ve duvarların yıkılması adına oldukça önemli olduğunu aktardı. 

MADIMAK OTELİ, ALEVİ KLASİKLERİ 

Bakan Bozdağ, Sivas Madımak Oteli'nin Alevi çalıştaylarında alınan kararlar doğrultusunda kamulaştırılarak bir köşesinin müze haline getirildiğini ifade etti. Başbakan Yardımcısı Bozdağ, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi derslerinde Alevilikle ilgili kitaplara konulan bütün bilgilerin Alevi toplumunun önde gelen bilge insanları tarafından yazıldığını ve kendilerinin de noktasına, virgülüne bile dokunmadan metinleri aynen koyduklarını söyledi. Ayrıca Diyanet İşleri Başkanlığı'nın Alevi inancına mensup Prof. Dr. Osman Eğri'nin koordinatörlüğünde Alevi Bektaşi klasiklerinin yayınlandığını söyleyen Bozdağ, bu eserlerin tamamen Alevi toplumunun tanıdığı, bildiği önde gelen kişilerin kitaplıklarından alınarak hiç dokunulmadan birebir tercüme edildiğini, orijinal metinlerinin de eserlerin içine konulduğunu aktardı. 

CEMEVLERİNE HUKUKİ STATÜ 

Cemevleri konusuna da değinen Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, "Cemevlerinin hukuki bir statüye kavuşturulması konusunda bizim hiç bir itirazımız yok, olamaz da. Cem evlerinin hukuki bir statüye kavuşturulması gerektiğini biz her zaman söylüyoruz, söyleyeme de devam edeceğiz. 1990 yılına kadar Türkiye'de 106 tane, doksan ile 2000 yılları arasında 160 küsur tane cemevi var. Ondan sonraki süreçte de 290 tane cemevi yapılmış durumda. En fazla cemevi hükümetimiz zamanında yapıldı ki bu olumlu değişmenin de bir göstergesidir." dedi. Yurtdışındaki Alevi vatandaşlarının zaman zaman kendilerinden dede talep ettiklerini de hatırlatan Bakan Bozdağ, şimdiye kadar 45 dedenin Diyanet tarafından gönderildiğini, istenirse daha çok dede gönderilebileceğini kaydetti. 

"HAZRETİ ALİ'NİN YOLUNDA GİDENLERİ ALLAH İÇİN SEVİYORUM" 

Hazreti Hüseyin Efendimiz'in ve Evlad-ı Resul'ün şehit edildiği Kerbela hadisesinin bütün Müslümanların ortak acısı olduğunu söyleyen Bakan Bozdağ, "Peygamberimizin cennetin reyhanları dediği Hazreti Hüseyin'e farklı bakabilir miyiz? Şimdi ben kendime bakıyorum; kardeşimin adı Ali, birinin Zeynep, amcam Hasan. Ailelerimize bakalım, Zeynep'tir, Fatıma'dır, Ali'dir, Hasan'dır, Hüseyin'dir herkesin ailesi bu isimlerle dolu. Her ailede mutlaka Ehl-i beyten birinin adını taşıyan biri var, biz öylesi bir kültürün evlatlarıyız." şeklinde konuştu. Başbakan Yardımcısı ve Devlet Bakanı Bekir Bozdağ, "Hazreti Ali'yi, Ehl-i Beyti tanımayan birisinin kamil bir Müslüman olma şansı yok. Hatta Müslüman bile olabilir mi, bir Diyanet'e sormak lazım. Benim dini bilgim tam değil ama Ehl-i Beyti reddedenin Müslümanlığı tartışılır." diye konuştu. Programın devamında Avusturya'daki Alevi toplumu, sorunlarını ve taleplerini Bakan Bozdağ ile basına kapalı bir şekilde birebir konuştu. Buluşmanın ardından görüş bildiren vatandaşlar her şeyin bir anda çözülemeyeceğini ama bakanın bu ziyaretinin kendilerini oldukça memnun ettiğini, meselelerin böylesi programlarla ve karşılıklı diyalogla zaman içerisinde daha da çözüme kavuşacağını söyledi.