"Cemevleri"nin geleceği AİHM kararına bağlı

Ankara Valiliği İl Dernekler Müdürlüğü'nün ihbar yazısı üzerine Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca Çankaya Cemevi Yaptırma Derneği hakkında açılan kapatma davasının görülmesine Ankara 16. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde devam edildi. Duruşmaya derneğin Genel Başkanı Cemal Mutluer ile avukatları Fevzi Gümüş ve Kazım Genç katıldı. Davanın bugünkü duruşmasında, duruşmada Yargıç Yaşar Eren, Dışişleri ve Adalet Bakanlıklarından nüfus cüzdanındaki din ibaresinin kaldırılması yönündeki AİHM kararının Türkçe çevirisini istemişti. Dünkü duruşmada Yargıç Eren, AİHM kararının Dışişleri'nden mahkemeye gönderildiğini açıkladı. Ancak kararın duruşma tarihine yakın bir zamanda gönderilmesi nedeniyle yargıcın kararı okuyamadığı öğrenildi. Bu nedenle duruşma adli tatil sonrasına ertelendi ve karar 12 Haziran'da yapılacak seçim ve adli tatil sonrasına kaldı.
İzmirli bir vatandaşın açtığı dava sonucunda AİHM, kimliklerde din hanesinin bulunmasını, dini inanç ve düşüncelerin ifşa edilmeme özgürlüğü kavramına aykırı bulmuştu. Ankara 16. Asliye Hukuk Mahkemesi, cemevinin kapatma davasındaki kararını, AİHM'in bu görüşüne göre verecek.

-DAVANIN GEÇMİŞİ-

Ankara Valiliği 2008 yılında, İçişleri Bakanlığı ve Diyanet İşleri Başkanlığı'ndan aldığı görüşlere dayanarak Çankaya Cemevi Yaptırma Derneği'ne yazı göndererek, cemevlerinin ibadet yeri olduğu yönündeki dernek tüzüğünün değiştirilmesini istemişti. Dernek yöneticileri ise cemevlerinin Alevilerin ibadethanesi olduğunu belirterek istenen değişikliği yapmayı reddetmişlerdi. İl Dernekler Müdürlüğü de düzenleme yapılmadığı için Kasım 2010'da Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na ihbarda bulunmuş, Başsavcılık da, derneğin feshine karar verilmesi ve mal varlıklarının Elvankent Kültür Merkezi Yaptırma Yaşatma ve Cemevi Yaptırma Derneği'ne devredilmesini istemişti. Açılan davanın ilk duruşmasında esas hakkındaki görüşünü yazılı olarak sunan Cumhuriyet Savcısı Ali Özdemir, Aleviliğin din, Cemevi'nin de ibadethane olmadığını iddia etmişti. Dernek, kaos ortamı yaratmakla suçlanmıştı. Davanın, Ankara 16. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen önceki duruşmasında dernek avukatları savunma dilekçelerini sunmuşlardı. Avukatlar dilekçelerinde, herhangi bir inancın din olup olmadığına, ibadet yerinin neresi olacağına devlet kurumlarının karar veremeyeceğini ifade etmişlerdi.