Hukukihaber.net’e yaptığı açıklamada; “Avukat” bağımsız olmadan, “savunma” bağımsız olamayacağından;  “savunma” bağımsız olmadan da “yargı” bağımsız” olamaz diyerek verilen karara olan tepkisini dile getiren Ankara Barosu Avukatlarından Serhat Sinan Kocaoğlu, “Hukuk devleti, demokratik yönetim gibi genel ilkeler mucibince avukata yönelik koruma tedbirlerinin uygulanmasında bir takım farklılaştırmalara gidilmiştir. Bu yüzden üst ve büro araması, iletişimin denetlenmesi ve postada el koyma gibi çeşitli koruma tedbirlerinin uygulanmasında avukatlara farklı bir muamelenin yapılması, avukatın bağımsızlığının korunması kadar iş sahibi ile avukat arasında bulunması gereken sır tutma yükümlülüğünün kanun koyucu tarafından azami derecede korunmak istenmesidir.” dedi. 

ÇHD BAŞKANINDAN ZORLA KAN ALINDI İDDİASI

“Çağdaş Hukukçular Derneği” (ÇHD) üyesi avukatların bürolarına “Silahlı Örgüt Üyesi” oldukları iddiasıyla yapılan baskın tarzı büro aramasında pek çok hukuki aykırılığın mevcut olduğunu Hukukihaber.net aracılığıyla dile getiren Kocaoğlu; “Öncelikle ilk arama kararında büro aramasına tabi tutulacak avukatların isimleri dahi mevcut değildir. Ayrıca karar gerekçesizdir. Anayasa ve Ceza Muhakemesi Kanunu  bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılması amir hükümlerine haizdir (Any. M. 141/3; CMK m. 34). Hal böyle iken ÇHD üyesi avukatların ne arama kararlarında ve ne de tutuklama kararlarında Anayasa ve Kanun’un emri anlamında bir gerekçe mevcut değildir.  Her ne kadar silahlı örgüt üyesi oldukları iddia edilse de ortada “silah”ın mevcudiyetine dair en ufak bir delil mevcut değildir. Keza, Haseki Hastanesi koridorunda ÇHD Başkanı Av. Selçuk Kozağaçlı’nın başına basılarak kan ve DNA örneği alınması iddiası eğer doğru ise son derece vahimdir. Türk Ceza Kanunu bağlamında şartları varsa bu hareketin faili kamu görevlileri hakkında işkence suçunun oluşumuna da sebebiyet verebilir (TCK m. 94). Keza, özellikle kişileri özgürlüklerinden ıskat edici bir mahiyet taşıdığı için verilecek tutuklama kararlarında gerekçenin ayrıntılı olması muhakemenin doğası gereğidir. Bu yüzden İstanbul TMK m. 10 ile Görevli 1 No’lu Hakimliği’nin 2013/13 Sorgu ve 2012/2259 Soruşturma numaraları tutuklama kararında ileri sürmüş olduğu “Silahlı Terör Örgütü’ne üye olmak suçundan şüpheli zanlının üzerine yüklenen suçu işlediği hususunda kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren olguların bulunması (teknik takip, fiziki takip, aleyhe tanık beyanı, gizli tanık beyanları) üzerine atılı suçun CMK m. 100 maddede yazılan katalog suçlardan bulunması göz önüne alınarak, işin önemi, verilmesi beklenen ceza dikkate alındığında tutuklama kararını ölçülü olduğu, şüpheli hakkında adli kontrol hükümlerinin uygulanmasının bu aşamada yetersiz kalacağı anlaşıldığından CMK m. 100 ve devamı maddeleri gereğince TUTUKLANMASINA” şeklindeki karar hukuki metodolojiden ve icap eden mantık örgüsünden yoksun bir karardır. Adeta “GEREKÇESİZ BİR GEREKÇE”dir. “” dedi.

KOPYALA  - YAPIŞTIR GEREKÇE

Hakkında suç isnadı bulunan “fail”, “fiil”, “fail ve fiil” arasındaki nedensellik bağı ve bunları ortaya koyan kuvvetli şüphe doğurucu “somut” delillerin bahsi geçen hâkimlik tarafından ortaya konamadığını iddia eden Avukat Kocaoğlu,  “Şablon ve kopyala-yapıştır tarzı hazırlanmış bir gerekçedir. Ne Anayasal ne AİHS ve ne de CMK çerçevesindeki gerekçe koşullarını sağlamadığı görülmektedir. Savcılar avukatlar hakkında görevleri ile ilgili konularda örneğin büro araması gibi koruma tedbiri isterlerken ve hâkimler bu tedbirleri izin verirlerken kafalarından bir zihni arka plan olarak “Acaba bu kararı bir hakim ya da savcı mevkidaşım bir hukukçu hakkında verirken, aynı olumsuz kararı talep edecek miydim ya da izin verecek miydim?” şeklinde düşünmelidirler. Bu düşünce tarzı, Anayasa’nın ve CMK’nın hakimlerinin vicdani kanaatleri ile karar vermeleri emirlerinin gereğidir  (Any. m. 138 , ; CMK . m. 217, m. 1).” diyerek sözlerine son verdi. (hukukihaber.net)

Bu hususta daha geniş bilgi alma isteyenler
http://www.ankarabarosu.org.tr/siteler/ankarabarosu/tekmakale/2012-1/2012-1-2.pdf
adresindeki bilimsel ve hakemli makaleden faydalanabilirler.