CHP Grup Başkanvekil Hamzaçebi, yaptığı yazılı açıklamada, bütçenin, hükümetin Meclis'e karşı temel sorumluluk mekanizması olduğunu belirterek, yasama organının Hükümet'in bütçe sonuçlarını denetlemesinin Kesin Hesap Kanun Tasarısı ile mümkün olduğunu, tasarıdaki mali tabloların doğruluğu ve güvenirliğini Sayıştay'ın denetlediğini ve sonuçlarını 'Genel Uygunluk Bildirimi' ile TBMM'ye bildirdiğini hatırlattı. Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu'nda; Kesin Hesap Kanun Tasarısı'na ek olarak İdari Faaliyet Raporu ile Genel Faaliyet Raporu hazırlaması ve bu raporların da Sayıştay tarafından denetlenerek Genel Uygunluk Bildirimi ile birlikte TBMM'ye raporlanmasının öngörüldüğünü kaydeden Hamzaçebi, şu görüşlere yer verdi: 'Ancak Sayıştay, 2005 yılından itibaren Genel Uygunluk Bildirimi ile birlikte TBMM'ye sunması gereken, Dış Denetim Genel Değerlendirme Raporu, Faaliyet Genel Değerlendirme Raporu, Mali İstatistikleri Değerlendirme Raporu ve Denetim Raporlarını, kendi kanununun çıkmadığını ileri sürerek TBMM'ye sunmamıştır. Sayıştay Kanunu 19 Aralık 2010'da Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Ancak, Sayıştay söz konusu raporları, Kanununun yeni çıktığını belirterek 2011 yılında da TBMM'ye sunmamıştır. Sayıştay denetçileri, Sayıştay denetimine tabi kamu kurumlarının 2011 yılı bütçesine ilişkin mali karar ve faaliyetleri ile hesap ve işlemlerini, 2011 Haziran'ında denetlemeye başlamış, hazırladıkları denetim raporlarını, kamu idarelerinin görüşleri alınmak üzere 2012 Mart ayı sonunda Sayıştay Başkanlığı'na sunmuş, Sayıştay Başkanlığı söz konusu denetim raporlarını kamu idarelerine göndermiş, kamu idarelerinden alınan cevapları da göz önüne alarak hazırladıkları 132 farklı kamu idaresine ait 132 farklı denetim raporunu denetçiler, TBMM'ye sunulmak üzere 2012 Mayıs ayı sonunda Sayıştay Başkanlığı'na teslim etmişlerdir. Sayıştay Başkanlığı ise söz konusu denetim raporlarını  görüşmek için Sayıştay dairelerine göndermiş, daireler denetim raporları hakkında görüş oluştururken, AKP, 4 Temmuz 2012 tarihli Torba Kanun ile Sayıştay denetimine hiçbir ölçüye sığmayan sınırlamalar getirilerek Sayıştay denetimini yapılamaz hale getirmiştir. Dairelerden bir kısmı raporlar hakkında görüş verirken, bir kısmı ise Sayıştay denetimine getirilen kısıtlamaları gerekçe göstererek görüş vermemiştir. Sayıştay Başkanı dairelerce görüş verilen raporları, Rapor Değerlendirme Kuruluna göndermiştir. Rapor Değerlendirme Kurulu da kamu idarelerinin 2011 yılı Bütçesine ilişkin mali karar ve faaliyetleri ile hesap ve işlemlerinin denetime ilişkin denetim raporlarının Torba Kanun'a uygun olmadığını ileri sürerek TBMM'ye sunulmamasına karar vermiştir.'

'Sayıştay raporları göndermedi'

Hamzaçebi, Sayıştay Başkanlığının 132 Sayıştay Raporu ile Dış Denetim Genel Değerlendirme Raporu ve Faaliyet Genel Değerlendirme Raporu'nu TBMM Başkanlığına sunmamasından dolayı, Hükümet'in 2011 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı'nın, Plan ve Bütçe Komisyonu ile Genel Kurul'da eksik görüşülerek TBMM'nin 'bütçe hakkı'na darbe vurulduğunu savundu. 'AKP Hükümeti hesabını verememiş ve Meclis, kamu kaynağının elde edilmesi ve kullanılmasına ilişkin olarak kamu idarelerinin yönetim ve hesap verme sorumluluklarını görüşememiştir' diyen Hamzaçebi, Bilgi Edinme Hakkı Kanunu'na göre Sayıştay Başkanlığı'ndan denetçiler tarafından hazırlanmış 132  kamu kurumuna ait denetim raporlarını istediğini bildirdi. Sayıştay Başkanlığı'nın, 132 denetim raporunu göndermek yerine, talebine olumsuz yanıt verdiğini ifade eden Hamzaçebi, 'Sayıştay'ın olumsuz yanıtına karşı Bilgi Edinme Kurulu'na itiraz edeceğim. Sayıştay yargılama daireleri ile Rapor Değerlendirme Kurulu'nun, TBMM'ye sunulacak Sayıştay raporları hakkındaki görüş bildirme görevi kapsamındaki kararları, Sayıştay'ın idari kararlarındandır ve Anayasaya göre idarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolu açık olduğundan, Sayıştay'ın söz konusu idari kararları idari yargının denetimine tabidir' dedi. 

'Aklın ve mantıksal tutarlılığın sonucudur'

Aksine bir düzenleme bulunmaması halinde, yasaların yürürlüğe girdiği tarihten sonraki eylem ve işlemlere uygulanacağı ve geçmişe şamil olmayacağının hukukun temel ilkesi olduğuna işaret eden Hamzaçebi,  şunları kaydetti: 'Sayıştay Kanunu'na eklenen fıkranın yürürlüğe girdiği 12 Temmuz 2012 tarihinden sonraki hesap ve işlemlerinin denetiminde uygulanması, bu tarihten önce yapılan hesap ve işlemlerin denetiminde ise yürürlükte bulunan hükümlerin uygulanması, hukuk devleti ilkesinin gereğidir. Ayrıca, denetim yönetimin tamamlayıcı ve yönetime bağlı bir unsurudur ve yönetimin mali karar ve faaliyetleri ile hesap ve işlemlerin, yapıldığı dönemdeki kurallara göre denetlenmesi gerekeceği bırakınız hukuku, aklın ve mantıksal tutarlılığın zorunlu bir sonucudur. Sayıştay denetimine tabi kamu kurumlarının 2011 yılı Bütçesine ilişkin mali karar ve faaliyetleri ile hesap ve işlemlerinin 2011 yılında yürürlükte bulunan yasal kurallara göre denetlenmesi; Sayıştay Kanunu'na eklenen fıkranın ise yürürlüğe girdiği 12 Temmuz 2012 tarihinden sonraki mali karar ve faaliyetler ile hesap ve işlemlerin denetiminde uygulanması gerekeceği her türlü tartışmanın dışındadır. Bu gerekçelerle, 132 farklı kamu idaresinin 2011 yılı Bütçesi kapsamındaki mali karar ve faaliyetleri ile hesap ve işlemlerinin denetimine ilişkin 132 Denetim Raporu ile Dış Denetim Genel Değerlendirme Raporu ve Faaliyet Genel Değerlendirme Raporunun, 12 Temmuz 2012 tarihinde yürürlüğe giren yasal kurallara uygun olmadığı gerekçesiyle TBMM Başkanlığına sunulmamasına ilişkin olan Sayıştay Rapor Değerlendirme Kurulunun söz konusu idari nitelikteki kararının iptali ve yürütmesinin durdurulması talebiyle Ankara 14. İdare Mahkemesi'ne iptal davası açtım.'