PARLAMENTODAN GEÇMESİ MÜMKÜN DEĞİL
ABD'deki gibi başkanlık sisteminin sağlıklı bir şekilde işleyebilmesi için birtakım şartlar gerektiğini dile getiren Coşkun, yerel yönetimlerin tamamıyla Adem-i Merkeziyetçi bir tarzda örgütlenmesi, partilerin gevşek partiler olması, yasama, yürütme, yargının tamamıyla birbirinden ayrılması gibi şartların olması gerektiğini savundu. Coşkun, "Ancak AK Parti'nin önerdiği sistemde bu temel öğelerin birbirinden ayrılması söz konusu değil. Bu nedenle burada ortaya atılan başkanlık sisteminin, dünyadaki sistemlerden ziyade, Türkiye'ye özgü bir sistem olduğunu söylemek mümkün. Ancak, bu önerinin şu an itibari ile parlamentodan geçmesi mümkün görünmüyor. AK Parti'nin bu sistemi en azından halk oyuna götürebilmesi için bile 330 milletvekili oyuna ihtiyacı var oysa, 325 milletvekili bulunuyor. Diğer taraftan parlamentoda grubu bulunan diğer üç parti ise, Başkanlık Sistemine kesinlikle karşı olduklarını ifade ediyorlar. Dolayısıyla bu konjüktör içerisinde bir değişiklik yapmak çok zor görünüyor" ifadelerini kullandı.
"AK PARTİ BAŞKANLIK SİSTEMİNDEN ZİYADE YARI BAŞKANLIK SİSTEMİ İSTİYOR"
AK Parti'nin bir başkanlık sisteminden ziyade, bir yarı başkanlık sistemini arzu ettiğini iddia eden Coşkun, AK Parti'nin başkanlık sistemini gösterip diğer partileri bir yarı başkanlık üzerinde bir mutabakata çekmeye çalıştığını kaydetti. Coşkun, "Yoksa böyle bir başkanlık sisteminin uygulanabilmesi mümkün değil. Türkiye'de önerilen şekliyle bir başkanlık sistemi bir tek adamlık yaratmasa bile, demokratik değil otoriter eğilimleri olan bir yönetim sistemi meydana getirebilir. Bunun, bu şekli ile Türk siyasi hayatı tarafından kabul edileceği kanaatinde değilim" dedi. Parlamenter sistem, yarı başkanlık sistem ya da başkanlık sisteminin her üçünün de demokrasi ile uyuşan sistemler olduğunun altını çizen Coşkun, gerekenler yerine getirilirse her üç sisteminde demokrasi ile çatışan bir tarafının olmadığını anlattı. Coşkun, "Dolayısıyla başkanlık sitemi, otomatik bir şekilde, bir tek adamlığa götürür demek doğru değildir. Ancak, siz bir başkanlık sisteminin sağlıklı bir şekilde sağlamak istiyorsanız, yasama, yürütme ve yargı arasındaki kesin ayrımı çok ciddi bir manada ortaya koymak, ve bunu gereklerini yerine getirmek gerekir. Ancak, yasama, yürütme ve yargıyı kendinize bağlarsanız, Başkanlık Sisteminin bir demokratik sisteme dönüşmesi söz konusu olmaz" şeklinde konuştu