Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın "AK Parti iktidarında genel af söz konusu değil. Bu aldatmacalara inanmayın" hassasiyetine karşın, çekilme sürecinde çıkarılacak olası yasanın, Anayasa Mahkemesi'ne taşınması durumunda, genel affa dönüşebileceği belirtildi.

 "Aynı suçu işleyen" kişilerden bir kısmının cezaevinde tutulurken diğer kısmına yurtdışına çıkış izni verilmesinin anayasanın "eşitlik" ilkesine aykırı olacağını belirten hukukçular, "Eğer Anayasa Mahkemesi'ne itiraz edilirse, işin ucu genel affa kadar uzanabilir. Hatta Abdullah Öcalan'ın cezaevi dışına çıkışına kadar gidebilir" görüşünü dile getirdi. Hukukçuların AKŞAM'a yaptıkları değerlendirmeler şöyle:

Öcalan'ın serbest kalmasına kadar gider
Hikmet Sami Türk (Eski Adalet Bakanı):
Yapılacak bir düzenleme yasa dışı bir örgüt için yasal düzenleme anlamına gelir. Örgüte de meşruiyet kazandırır. Teröristlerin Türkiye'ye giriş ve çıkışları yasalara mı tabi ki, düzenleme yapılacak? Bu, sürecin açmazlarından biridir. Belki de, örgüt mensuplarına bir kimlik veya pasaport verilmesi ve çıkışlarının sağlanması gündeme gelecektir. Ama pasaport ve kimlik verilirse, bunların dönmeyeceğinin garantisi de yok. Başka sorunlar da çıkacaktır. Aynı suçtan halen cezaevinde kalanlar var. Böyle bir süreç bakımından, 'kesin olarak silahların bırakılması' koşuluyla bir genel af aslında yabana atılmaması ve üzerinde düşünülmesi gereken bir seçenektir. Bu iş, Apo'nun serbest bırakılmasına kadar gidebilir. Çünkü bir taraftan aynı suçu işleyenlerin bir kısmına yurt dışına gidiş imkanı veriyorsunuz, bir kısmı hüküm giymiş, bir kısmının yargılaması sürüyor. Her biri için ayrı şartlar öngörmeniz, "eşitlik" ilkesi nedeniyle anayasal sorun ortaya çıkaracaktır. Dolayısıyla, çıkarılacak yasa üzerinde çok iyi düşünülmesi gerekir.

Nihai çözümde af gündeme gelecek
 Prof. Dr. Ergun Özbudun (Anayasa Hukukçusu):
Sayın Başbakan, terör örgütü mensuplarının yurt dışına çıkarken herhangi bir müdahaleye maruz kalmayacaklarını açıklamıştı. Bunun da iki yolu var: Ya bir şekilde bunu hukuki kisveye giydireceksiniz ya da de-facto yolla bunu yapacaksınız.  Kanuni düzenleme yoluna gidilecek olursa, af tartışması da başlayacaktır... Her durumda, bir hukuki problem olduğu açık. Çıkarılacak düzenlemede "af" deyimi kullanılmayabilir. Kesinleşmiş hükümlüleri etkilemeyeceği söylenebilir. Ancak sürecin olmazsa olmazı, bu duruma bir formül bulmaktır. Şu aşamada, kayıtsız şartsız herkesi kapsayacak bir af düzenlemesi zor görünüyor. Süreç daha da olgunlaştıktan sonra nihai çözüm noktasında bir af da gündeme gelecektir.

'Genel af yok' demek  yetmez
 Ömer Faruk Eminağaoğlu (Yargıçlar Sendikası Başkanı): Dördüncü yargı paketi, terör örgütü propagandasını suç olmaktan çıkarıyorÖ Duruma göre Anayasa Mahkemesi'ne yapılacak bir başvuru sonucu, "eşitlik" hükümleri çerçevesinde işin ucu bir genel affa kadar gidebilir. Siyasi iktidar, terör örgütü mensuplarına yönelik düzenlemenin sınırları konusunda bir bilgi sunmadığı için net olarak bir şey söylemek mümkün değil. Hükümet, genel affa karşı olduğunu söylemesi yetmez. Yapılacak düzenlemede, hukuka aykırılık, eşitliğe aykırılık gibi durumlar çok iyi hesaplanmalı. "Öcalan bir aftan yararlanır mı?" derseniz, buna kimse 'hayır' diyemez. Bir olasılık olarak söz konusudur.