Yaşadığı hukuksuzluklar ve haksızlıklar karşısında kızı Selek’in psikolojisinin iyi olmadığını belirten baba Alp Selek, dava devam ettikçe daha da kötüye gitmesinden endişe duyduğunu söyledi. Pınar Selek’in bu sebeple Almanya’da yaşamaya başladığını söyleyen Selek, “Burada AİHM’inde kabul ettiği işkence mağdurlarını rehabilite eden bir merkez var. Pınar’a büyük işkence edildiği bu merkezde tespit edildi. Pınar’a davayla ilgilenmemesi yönünde tavsiyede bulunuldu. Şimdi doktorasını  yapıyor. Kadın haklarını koruyor, konferanslar veriyor” diye konuştu. 

‘TÜRKİYE’DE OLMASININ ANLAMI YOK’

Pınar’ın ülkesinden uzak kalması ile ilgili üzüntüsünü ifade eden Selek, Pınar’ın Türkiye’ye gelmesinin yasak olmadığını belirterek, “Ama Türkiye’de insanların sorgusuz sualsiz gözaltına alınıyor. 6 ay niçin alındığını bilmiyor. Daha sonra bir mahkemeye çıkıyor ya bırakılıyor ya da tutuklanıyor. Böyle bir ortamdayız. Bunları görünce insan korkuyor. Bu nedenle Pınar’ın Türkiye’de olmasının bir anlamı yok” diyerek endişelerini dile getirdi. 

‘HUKUK TARİHİNDE YOK’

Dosyanın hukuksuzlarla dolu olduğunu söyleyen baba Selek, “Davada tutuklu yargılanan Abdülmecit Öztürk ifadesinde “Pınar Selek ile birlikte hazırladık bombayı” demişti. Bu ifadesi nedeniyle Pınar Selek’in yargılamasına devam edilirken, Abdülmecit Öztürk beraat ettirildi ve savcı bu kişinin beraatını temyiz etmedi. Hatta özlük haklarının korunmasını istedi. Ancak Pınar Selek bu kişinin ifadesi nedeniyle hala yargılanıyor. Tam Aziz Nesinlik bir hikaye” diye konuştu. Mahkemenin son celsede almış olduğu karara da değinen Selek, “Hukuk tarihinde görülmemiş bir şekilde kesinleşmiş beraat kararını yok saydı” diyerek mahkemeye olan  tepkisini aktardı.  

AV. ATALAY: 21 GÜN OLDUKÇA MANİDAR

Davanın Avukatlarından  Akın Atalay ise sürecin olağan bir şekilde bitmesini beklerken 22 Kasım’daki duruşmada, normal işleyişe ve yasa uymayan bir durumla karşılaştıklarını söyledi. Mahkeme’nin kendi kendisine yeni bir usul icat ederek, beraat kararından vazgeçtiğini belirten Atalay, “Mahkemenin asli başkanı geçirdiği kalp rahatsızlığı nedeniyle istirahatta iken, kendisinin yerine görevlendirilen geçici bir başkan bu kararı alıyor. Üstelik, 1998’den bugüne kadar yapılan 46 duruşmaya bakıldığında, bir sonraki duruşma tarihinin ortalama 2,5-3 ay sonraya bırakılıyordu. Bu defaki yeni heyetin duruşmayı 21 gün sonraya bırakması oldukça manidar. Neden bu acele diye merak ettiğimizde, beraat kararı isteyen mahkemenin asli başkanının 45 günlük raporunun yeni duruşma tarihinden 3-4 gün sonra dolduğunu öğrendik” diye konuştu. Atalay, reddi hakim talepleri ile ilgili ise şunları söyledi: “Olması gereken durum şu; reddi hakim talebi hakkında bir karar verilmemişse, reddi istenen yargıçlar o konuda  karar verilene kadar duruşmaya çıkamazlar kanun gereği. Ya da duruşmanın ertelenmesi gerekir. Eğer reddi hakim talebimiz kabul edilirse, yeni heyet olursa, son celse verilen kararın yok hükmünde olduğunu söyleyerek, bu karardan dönülmesini isteyeceğiz. Yeni heyet de yok hükmünde bir karar da direnirse biz esas hakkında savunma yapmayacağız. Tabii duruşmada olaylar nasıl gelişir önceden kestirmek mümkün değil. Adı savcı , hakim, avukat olanların cübbe giymesi yeterli değil. Orada önceden belirlenmiş kurallara göre yargılama yapılırsa adı mahkeme olur.”

birgun.net