'Demokrasiyi taçlandıracak adımlar atıldı'

AK Parti'nin, Türkiye'nin ihtiyacını karşıladığına ve 9 yılda Türkiye'nin siyasi istikrarını temin ettiğine değinen Ergin, şöyle devam etti:
    
''9 yılda ekonomik büyümeyi sağladık, reformları gerçekleştirmeye başladık. Türkiye'nin kalkınma, ekonomik büyüme, ulaşım altyapısını yenileme, sağlıkta, adalette reform ve dönüşüm ihtiyacını karşılarken, en önemli şey egemenliği, hakimiyeti millete getirme noktasında önemli adımlar attık. Havaalanı, limanlar, göletler, hastaneler, eğitim tesislerinde önemli adımlar atıldı. AK Parti iktidarlarının 2002'den bu yana yapmış olduğu icraatlardan bir tanesi var ki diğerlerinden daha önemli. O da egemenliği, sahibine getirmek için verdiği mücadele. Demokrasi, hak, özgürlük, adalet mücadelesi. Allah'ın izniyle bunları gerçekleştirmek bizlere en büyük mutluluğu veriyor.
    
Bu mücadele kolay mücadele değil. 2002'de AK Parti'yle başlamış bir mücadele de değil. Bu mücadele çok öncelerde başladı. Tek parti dönemi sona erip çok partili siyasi hayata atıldığımız 1950 seçimleriyle beraber bu ülkede bir mücadele başladı. 1950 seçimlerinde demokrasi şehidi Adnan Menderes ve Demokrat Parti birinci oldu, iktidara geldi. 1955 seçimlerinde iktidarı yeniledi. Ama 27 Mayıs 1960'da, demokratik yöntemlerle iktidarı elde edemeyeceğini görenler, üretilmiş gerekçelerle, darbe yapmak suretiyle milletin seçtiği iktidarı alaşağı ettiler. Göstermelik yargılamalarla rahmetli Menderes ve arkadaşlarını idama mahkum ettiler ve maalesef 1961 yılında bu idamlar da infaz edildi. Arkasından defalarca yeni darbe girişimleri, muhtıralar, siyaseti dizayn etme, milleti hizaya getirme çalışmalarını gördük. Siyasi tarihimize baktığımızda her 8-10 yılda bir benzer müdahaleleri ve demokrasiyi askıya alma eylemlerini görmemiz mümkün. Her 8-10 yılda bir milletin iradesini askıya alma girişimleri. 21. yüzyılda AB ile tam üyelik müzakereleri yapan Türkiye'ye bu tablo yakışmıyordu. Türkiye bu şekilde yoluna devam edemezdi, değişen ve gelişen dünyada amansız rekabet içerisinde ayakları üzerinde duramazdı. Türkiye'nin en önemli ihtiyacı acil demokrasiydi.''
    
Ergin, 2002-2007 yılları arasında parlamentonun Kopenhag siyasi kriterlerini karşılayan çalışmalar yaptığını, arkasından da birçok alanda olduğu gibi demokrasiyi taçlandıracak, güçlendirecek adımların atıldığını dile getirerek, 2010 yılındaki referandumla Türkiye'de hukukun ve adaletin güçlenmesi, adaletin millete ait olması ve millet adına icra edilebilmesi için yapılan reformların anlamlı ve önemli olduğunu vurguladı.
    
-Aydın Menderes'in ölümü-
    
Demokrasi şehidinin hatırası, evladı ve Türk siyasetinin çilekeş isimlerinden Aydın Menderes'in de dün akşam yaşamını yitirdiğini hatırlatan Ergin, ''Menderes'e Allah'tan rahmet diliyorum. Hayatında yaşamış olduğu çilelerin, ızdırapların, alın terinin mekanını aydınlatmasını temenni ediyorum'' diye konuştu. 

Ergin, bugüne kadar demokrasiye hizmet etmiş olan siyasetçileri rahmet ve minnetle anarak, şunları kaydetti:
    
''Allah'ın izniyle bu bayrak çıkması gereken noktaya gençlerin elinde ulaşacaktır. Bu mücadele bizimle sona erecek değil. Rahmetli Menderes bunun için bir bedel ödedi. Ondan sonra gelenler büyük sıkıntılar çektiler. Bu bayrağı daha ileriye taşımaya çalıştılar. 2002'den bugüne kadar da sizlerle beraber bizler de bu bayrağı daha yukarılara taşımaya çalışıyoruz. Ama alttan gelen, teşkilatlardan gelen şu pırıl pırıl gençliği, yürekli, cesur, aydınlık gençliği gördükçe inanınız içimde güller açıyor. Önümüzdeki süreçte demokrasimizin taçlanması, özgürlük ve adaletin daha da kurumsallaşıp kökleşmesi, ülkemizin bölgesinde daha da güçlü bir şekilde ayakları üzerinde geleceğe doğru yürüyebilmesi için sizin iktidarınızın, siyasi yürüyüşünüzün devam etmesine ihtiyaç var. Türkiye'de bu istikrarın sürmesi lazım. Türkiye'de demokrasiyi güçlendirme anlayışının egemen olması, bu reformların devam etmesi lazım. Gerçekten bu ülkede demokrasinin tam olarak tüm kurumlarıyla kökleşmesi için buna ihtiyaç var. Bunu sağlayacak olan da siz sevgili gençlerin bugüne kadar ortaya koymuş olduğu kararlı ve azimli duruşlarının devam etmesidir.''
    
Bakan Ergin, 10 ay 21 gün Hatay Devleti binası olarak kullanılan, Hatay'ın Türkiye Cumhuriyetine katılmasının ardından valilik olarak kullanılmaya başlanan ve bir süre önce 1 milyon 123 bin lira harcanarak restorasyonu gerçekleştirilen binanın açılış törenine de katıldı.


AA