Anayasa Mahkemesi dün, CHP’nin Rusya’yla yapılan nükleer santral ihalesinin anlaşmasının yürütmesinin durdurulmasına istemini redetti. Ve bu karar, Ankara’da en çok Enerji Bakanı Taner Yıldız’ı rahatlattı.

Çünkü rusya’ya verilen ihale bir ilk; Sırada ikinci nükleer santral ihalesi var ve bunun görüşmelerini de bizzat yürütüyor Bakan Yıldız.

Anayasa Mahkemesi’in kararının hemen sonra, Enerji Bakanlığı’nın arka tarafındaki kameriyede sohbet ediyoruz Taner Yıldız’la;
“Artık nükleer enerji, yasama, yürütme ve yargının uzlaştığı bir projedir” diyor Yıldız ve devam ediyor;

“ANAYASA MAHKEMESİ KALKINMAYA KATKI VERDİ”   

“Yargı mensuplarını tebrik ediyorum. Anayasa Mahkemesi, Türkiye’deki kalkınmaya katkı vermiştir. Çünkü nükleer konusu sadece enerji işi değildir, aynı zamanda kalkınma işidir.”

Yasama, yürütme ve yargının, bu kararla, “uzlaşı kültürünün örneğini verdiğini” kaydeden Yıldız, Rusya’yla yapılan nükleer enerji anlaşmasına karşı çıkan, konuyu Anayasa Mahkemesi’ne taşıyan ana muhalefet partisine de yüklenmeyi ihmal etmedi;
“Muhalefet bu adımıyla, bir işin nasıl olmayacağını göstermiştir. Biz bir işin nasıl yapılacağını gösteriyoruz, onlar nasıl yapılmayacağını..” 

“NÜKLEERİN ÖNÜ AÇILDI, PEKİ YA DİĞERLERİ...”

Anayasa Mahkemesi, nükleer enerjiye vize verdi. Ancak hükümetin enerji politikaları konusundaki tek sorunu bu değil. Bakan Yıldız anlatıyor;
“Şu anda toplam 61 tane durdurulmuş enerji ihalesi var. Ve bu ihalelerin gerçekleşmesi halinde üretilecek enerji, şimdi önü açılan o nükleer enerji santralinin üreteceğinin iki katına denk geliyor...”

“SEÇENEKLERİ ÇEŞİTLENDİRİYORUZ...”

Bakan Yıldız, ikinci nükleer santral konusunda da görüşmelerin devam ettiğini vurguluyor. Şu anda dört ülke ile görüşmeler sürüyor; Fransa, Çin, Japonya ve Kanada.

Enerji Bakanı, nükleer konusunda “Türkiye’nin seçeneklerini çeşitlendirilmesi gerektiğinin” altını çizmeyi ihmal etmiyor.

Enerji Bakanı ile uzun bir söyleşi yaptık. Çok ilginç ayrıntılar verdi. Devam edeceğiz.



Zeynep GÜRCANLI/Hürriyet