Erdoğan, Gaziantep'ten Slovenya'nın başkenti Ljubljana'ya hareketinden önce havaalanında düzenlediği basın toplantısında, gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Başbakan Erdoğan, Fransa'daki cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgili değerlendirmesinde, bu sonucun beklenen bir netice olduğunu ifade ederek, şunları kaydetti:

''Tabii çok önemli olan şey şu; hakikaten son kamuoyu araştırmasının aynen çıkmış olması, ciddi bir başarı. Kamuoyu araştırması adeta bindeyle bir sapma göstermiş oldu ve tabii bu saatten sonra Sayın Sarkozy, herhalde kendisinin de verdiği söz siyasete devam etmemekti, herhalde artık tatil yapacak, başka yapacağı bir şey yoktur. Biz Fransa'daki yeni dönemin, Türkiye-Fransa ilişkilerinde çok daha farklı olmasını, barışa yönelik, dayanışmaya yönelik, paylaşıma yönelik bir dönemin duyarlılığı içinde olması lazım. Yoksa seçim meydanlarındaki popülist mesajlar, eğer bu yönetimin de uygulamalarına yansıyacak olursa tabii bu Türkiye-Fransa ilişkilerini olumsuz istikamette etkiler. Temennim odur ki bu, sadece meydanlarda söylenmiş sözler olarak kalır.''

-''Başta çok sıcak güven veren bazı ülkeler...''-

Başbakan Erdoğan, Suriye konusundaki uluslararası alanda yürütülen çabaya ilişkin soru üzerine de olayın uluslarası boyutunda, BM Güvenlik Konseyi, Arap Ligi ve İslam İşbirliği Teşkilatı olmak üzere 3 önemli aktörün bulunduğunu kaydederek, her 3 teşkilatla da irtibatın, görüşmelerin sıcak bir şekilde devam ettiğini söyledi.

Bunun zaten kesilmesinin söz konusu olmadığını, bundan sonraki süreçte de irtibatların devam edeceğini belirten Erdoğan, şunları ifade etti:

''Onların Suriye üzerindeki hassasiyetlerini daha da artırmanın gayreti içerisindeyiz. Başta Suriye'ye çok sıcak güven veren bazı ülkeler, şimdi bu güvenlerinin daha da azaldığını bazı uygulamalarıyla ortaya koydular. Örneğin son olarak BM Güvenlik Konseyi'nin gözlemci üye olarak bir gözlemci misyonunda 50 üye tespiti söz konusuydu. Daha sonra Rusya Federasyonu yapmış olduğu müracaatla orada bir ön alma gayretiyle bu rakamın 300'e çıkarılması gibi bir teklifle yaklaştı. Biz o ara Çin'deydik, biz de bir açıklama yaptık, hatta dedik ki 'bu 300 falan yetmez, bu rakamın bin, 2 bin, 3 binlere varması lazım. Çünkü bu gözlemci misyonunun aynı anda Suriye'nin bütününde varlığını hissettirmesi lazım, bütününde var olduğunu göstermesi lazım. Nerede, ne oluyor, aynı anda bu bilgiler ulaşması gereken noktaya, merkeze ulaşması lazım' dedik. Ve bizler de bunun takibini yapıyoruz, yapmaya devam edeceğiz.''


AA