Sanık avukatı, telefon kaydı dinletmek istedi
Söz alan sanık avukatı Reçber, Babuna'ya, hakkında açılan soruşturma üzerine özel yetkili savcıya verdiği ifadenin bir kopyasını göstererek, burada belirttiği iki telefon numarasının kendisine mi ait olduğunu sordu.
Babuna, numaralardan birini halen kullandığını, diğer numarayı ise Öztürk ile görüştüğü dönemde bir süre kullandığını, sonra iptal ettirdiğini anlattı. Babuna, Avukat Reçber'in sorusu üzerine, 'can güvenliği nedeniyle yakınları adına kayıtlı hatları kullandığını' bildirdi. Reçber, daha sonra, şikayetçilerden biri ile Öztürk arasında 18 Mayıs 2009'da geçen telefon konuşmasının kaydını dinletmek istedi. Şikayetçi avukatı Gündel ayağa kalkarak, 'ses kaydının yasal yolla edinilip edinilmediğini bilmediklerini' belirtti ve yasal olmama ihtimaline binaen mahkemede dinlenmesine karşı çıktı. Avukat Reçber ise tutuklanmadan önce müvekkilinin telefonlarının dinlendiğini, kaydın da o döneme ait olduğunu ve mahkemeden aldıklarını anlatarak, 'Avukat olarak, yasal olmayan bir delili mahkemeye getirmem' dedi. Hakim Avni Mis araya girerek, Reçber'den, kaydın yasal olup olmadığına ilişkin belge sunmasının ardından dinleyebileceklerini söyledi. Reçber, Babuna'ya hitaben, 'Savcılık ifadenizde, 16 Mayıs 2011'de Serdar Öztürk'ün Bestekar Sokak'taki tabelasını gördüğünüzü ve 'Bir avukattan yardım alalım' diyerek telefon açtığınızı söylüyorsunuz. Oysa HTS kayıtlarına göre o sırada İzmir Caddesi'nden telefon açıyorsunuz. Arada bir buçuk kilometre var. Üstelik tabelada telefon yok' ifadelerini kullandı. Babuna, 'Demek ki oraya kadar ancak telefonu bulmuşuz' dedi. Babuna'nın avukatı Gündel araya girerek, müvekkilinin sorulara cevap vermek zorunda olmadığını ileri sürdü. Avukat Reçber ise 'Mağdur tanık olarak ifade vermek zorunda. İfadesindeki çelişkilerin giderilmesi lazım' dedi. Babuna ise sorulara cevap vermeyeceğini söyledi.
Hakim Mis, şikayetçinin müdahilliğine karar verdi. Duruşma, şikayetçilerden Aylin Atmaca'nın gelecek celse hazır edilerek, beyanda bulunması için ertelendi.
Davanın geçmişi
İddianameye göre, Öztürk, 'bürosunda yapılan aramada ele geçirilen mermiler ve gizli belgeleri Ayşegül Hüma Babuna ve Aylin Atmaca tarafından konulduğu, Babuna ve Atmaca'nın emniyet mensupları ve Adnan Hocacıların organizasyonuyla bir örgüt çerçevesinde hareket ederek eylemlerini gerçekleştirdiklerini' öne sürerek, Babuna ve Atmaca hakkında suç duyurusunda bulunmuştu. CMK'nın 250. maddesiyle görevli Ankara Cumhuriyet Başsavcıvekilliği'nin, şikayetin ardından yürüttüğü soruşturmada, Babuna ve Atmaca hakkında takipsizlik kararı vermişti. Bunun üzerine Babuna ve Atmaca,Öztürk hakkında 'iftira' suçundan şikayette bulundu. Öztürk'ün, iki kişiye iftirada bulunduğu gerekçesiyle 8 yıla kadar hapsi isteniyor.