"Ergenekon" davasında sanık avukatları esas hakkındaki mütalaanın hazırlanması için savcılığa süre verilmesini eleştirince, Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese, "Savcı dünkü duruşmada tevsi tahkikat talebinde bulundu. Deliller her aşamada tartışılabilir" dedi.  İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada, sanık avukatlarının beyanları alındı. Üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu, avukat Demet Rençber'i konuşması sırasında "Basın açıklaması yapar gibi konuşuyorsunuz. Milletvekillerini, gazetecileri, diğer avukatları görünce basın açıklaması yapar gibi konuşamazsınız" diyerek uyardı. Mahkeme Başkanı Özese, bu sırada araya girerek söz almakta ısrar eden avukat Hüseyin Ersöz'e, izin vermedi. Ersöz dünkü duruşmada yaşananları ifade etmek isterken, Başkan Özese, "Dün yaşananları hepimiz gördük. Avukat Hüseyin Bey lütfen oturur musunuz" diye bağırarak, avukat Ersöz'ün uyarılara rağmen tartışmaya devam ettiğini söyledi.  İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek'in avukatı Hüseyin Gökçe Arslan, dünkü duruşmada yüzlerce avukatın hukuka aykırılıklara tepkilerini gösterdiklerini belirterek, "Ergenekon"un bir tertip olduğunu savundu. Arslan, "Toplum vicdanı burada bir dava, suç olduğuna inanmamaktadır. Toplum bu olaya seyirci değildir. Vicdanında hissetmektedir' diye konuştu. 

Başkan Özese: "Böyle tepki olmaz"

Başkan Özese de "Böyle ağaya kalkarak tepki gösterilmez" diyerek, avukatların dünkü duruşmadaki tavırlarını eleştirdi. Avukat Arslan'ın deliller tartışılmadan esas hakkında mütalaa için dosyanın savcılığa gönderildiğini ifade etmesi üzerine Başkan Özese, savcılığa tevsi tahkikat talebinde bulunup bulunmayacağının sorulduğunu, bir talebi olmaması durumunda esas hakkındaki mütalaa için süre verildiğini belirtti. Savcının da dünkü duruşmada taleplerini açıkladığını anımsatan Özese, "Savcı dünkü duruşmada tevsi tahkikat talebinde bulundu. Deliller her aşamada tartışılabilir" dedi. 

"Dava birleşsin"

Tutuklu sanık Sedat Peker'in avukatı Mehmet Doğurga, iddia makamının, müvekkili ve 4 arkadaşı hakkında İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi'nde gizli tanık "Poyraz"ı tehdit ve suç delillerini değiştirmeye teşebbüs etmek suçlarından açılan davanın birleştirilmemesi konusunda görüş bildirdiğini anımsattı. Doğurga, "Savcının birleştirmeme gerekçesi bu davayla birleşen tüm dosyalar için geçerli. Peker hakkındaki o dava, bu davanın ürünüdür. Ergenekon davasıyla birleşmesi gerekir" diye konuştu. Müvekkilinin 1 yıl önce "Ergenekon" davası kapsamında tutuklandığını, 2004 yılından beri de cezaevinde olduğunu belirterek, tahliyesini istedi. Tutuklu sanık emekli Tuğgeneral Veli Küçük'ün avukatı Zeynep Küçük'ün, "Dosyanın mütalaaya gideceğini önceki celseden biliyordum" sözleri üzerine Özese, "Nereden biliyorsunuz" diye sordu. Avukat Küçük'ün "Mahkemenin gidişatından" sözleri üzerine Özese, "Biz iddia makamına, tevsi tahkikat talebi olup olmadığı konusunda mehil vermiştik" diye konuştu. Tutuklu sanık Muzaffer Tekin'in oturduğu yerden, "Medya da bizim hakkımızdaki sonucu biliyor. Benim için idam diyor" şeklinde konuştu. Başkan Özese, Tekin ve avukat Küçük'ün bu sözleri üzerine, "Öyle şeyler olmaz. Duyduğunuza inanmayın" ifadesini kullandı. Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese, avukat Küçük'ü "Ben tarafım. Müvekkilimin tarafındayım. Kanaat bildiririm" sözleri üzerine söylem tarzı konusunda uyardı. Zeynep Küçük, sözlerini sürdürürken Başkan Özese, "Mahkemeyi yargılamaya hakkınız yok. Üslubunuza dikkat edin. Burada Türk milleti adına yargılama yapıyoruz. Kimseden talimat, tavsiye almıyoruz. Vicdanımız rahat. Mahkemeyi sorgular mahiyette konuşuyorsunuz. Böyle devam edemezsiniz" dedi. Ankara Gülhane Askeri Tıp Akademisi Hastanesi'nde (GATA) tedavi gören tutuklu sanık YAŞ üyesi Orgeneral Nusret Taşdeler'in avukatı Metin Güçlü, müvekkili hakkında çıkarılan yakalama emrinin tutuklama kararına çevrildiğini ve bunun da basında farklı yansıtıldığını belirtti. 

"Taşdeler'in tutuklanması hatalı olmuştur"

Taşdeler'in sağlık durumuyla ilgili daha önce mahkemeye sunduğu bir kaç rapor olduğunu hatırlatan avukat Güçlü, mahkemenin kararıyla Adli Tıp 3. İhtisas Dairesi'nin de müvekkilinin sağlık durumuyla ilgili 8 sayfalık rapor hazırladığını ve bu raporun mahkemeye gönderildiğini söyledi. Güçlü, Adli Tıp Kurumu raporunda, daha önce mahkemeye sunulan raporların içeriğindeki bilgileri teyit eden bilgiler olduğunu, Taşdeler'in tedavisinin devam etmesi gerektiği yönünde mütalaa sunulduğunu ve mahkemenin de Taşdeler'in ifadesini bu yüzden video konferans yöntemiyle aldığını anlattı. "Müvekkilim Nusret Taşdeler'in tutuklanması hatalı olmuştur" diyen Güçlü, Taşdeler'in kalbinin 2 stent takılı olan tek damarla beslendiğini, ölüm riski taşıdığını, halen orgeneral rütbesinde bulunduğunu ve kaçma ihtimalinin de söz konusu olmadığını savundu. Gizli ya da açık tanıkların hiç birinin müvekkili Taşdeler ile ilgili beyanları olmadığını ve sanıkların da Taşdeler'in aleyhine ifadelerinin bulunmadığını belirten Güçlü, Taşdeler hakkında çıkarılan tutukluluk kararının kaldırılmasını talep etti.  Avukatların beyanlarının alınmasının ardından duruşmaya ara verildi.