ANKARA (AA) - Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Mamak 28. Piyade Tugay Komutanlığına bağlı tank taburu personelinin katıldığı eylemlere ilişkin 64 sanığın yargılandığı davaya tanık ve müşteki ifadeleriyle devam edildi.

Ankara 18. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'nde görülen duruşmaya sanıklar, yakınları, müştekiler ve taraf avukatları katıldı.

Duruşmada FETÖ'nün darbe girişimi sırasında Kızılay'da darbecilere karşı koyarken yaralanan Osman Karaca, "müşteki" sıfatıyla ifade verdi.

Karaca, olay gecesi Kızılcahamam'daki evinde ailesiyle oturduğu sırada televizyonda darbeyle ilgili haberler gördüğünü, ardından aracına binerek saat 01.30'da Kızılay Meydanı'na geldiğini anlattı.

Yanındakilerle, Türk bayrağıyla meydanda bulunan silahlı zırhlı personel taşıyıcıya (ZPT) doğru gittiğini belirten Karaca, araçtaki 5 askeri personeli ikna ederek aşağı indirdiklerini ifade etti.

İkinci zırhlı araca çıktığı sırada orada bulunan darbeci bir asker tarafından ZPT'nin üzerinden aşağı atıldığını söyleyen Karaca, daha sonra vatandaşlar tarafından hastaneye kaldırıldığını anlattı.

Şehit Fırat Bulut'un eşi müşteki Gamze Bulut da söz alarak, eşinin ölümüne sebep olanlardan şikayetçi olduğunu dile getirdi.

Bulut, "Ben şehit Fırat Bulut'un eşiyim. 7 yaşında yetim bir kızım var. O gece kızımı yatırırken eşim aradı. 'Sizi seviyorum.' diye mesaj attı. Bir daha haber alamadık. Sonra öğrendik ki saat 02.00 gibi eşim tanktan gelen mermiyle şehit olmuş. Eşim namus bildiği vatanı için şehit oldu." diye konuştu.

- "Darbeciler üstünlüğü sağlayınca beni de derdest etti"

Duruşmada 15 Temmuz günü Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar'ın yakın koruma amiri olan Astsubay Mahir Eser de "tanık" sıfatıyla beyanda bulundu.

Eser, darbe girişimi gecesi komuta katındaki olayların tanığı olduğunu, sabaha karşı karargaha gelen tankçıları emniyet güçlerine kendisinin teslim ettiğini belirtti.

Tanık Eser, darbe girişimi gecesi karargahta yaşadıklarına ilişkin şunları anlattı:

"Ben o gece Genelkurmay Başkanımızın yakın koruma amiriydim. İlk karargaha baskın olduğunda emniyet amirine bilgi verdim. Gelen Özel Kuvvetler personeliyle aramızda bir kargaşa oldu. Ben dışarıyla teması kesintisiz devam ettirmek için aşağıya geçtim. Telefonda Ankara Emniyet Müdürümüze her şeyi anlattım. Gece saat 01.00'e kadar Başbakanlık ve Emniyet Müdürü ile iletişim halindeydik. Darbeciler tamamen üstünlüğü sağlayınca beni de derdest ettiler.

Beni ve bu darbe girişimine katılmayan personeli, bizi bir odada tuttular. Hava aydınlandıktan sonra bizim başımızdaki darbeci tim geri çekildi. Akşamdan irtibatlı olduğum kişilerle tekrardan telefon görüşmelerim devam etti.

Eski general Partigöç ile müzakereye başladım. Zekai Aksakallı ile irtibat halindeydim. Müzakerelere devam ediyorduk, teslim olmaları için. Benden savcı talepleri oldu. Şartlar yerine getirilince teslim olacaklarını söylediler. Saat 08.30 gibi tankçıların başında bir yüzbaşı geldi. 'Bana güvence verirseniz tankları boşaltırız.' dedi. İlk başta güven sorunu oldu aramızda, sonra silahlarını bıraktılar ve tankları boşalttılar."