Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu, ölüm vakalarının yaşandığı Gezi Parkı protestolarına mazeret aramanın yeri olmadığını söyledi. Feyzioğlu, Barolar Birliği olarak 'Hukukta iyi niyetin' asıl olduğunun altını çizerek "Bizi daha fazla zorlamasınlar." dedi.

Bazı temaslarda bulunmak ve Hatay'da Gezi Parkı protestoları sırasında hayatını kaybeden Abdullah Cömert'in ailesine taziye ziyaretinde bulunmak üzere Hatay'a gelen Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu Hatay Adliyesi önünde gazetecilere açıklama yaptı.

Feyzioğlu, gösterilerde hayatını kaybeden Abdullah Cömert'in ölümünün üzücü olduğunu ve bu olaylarda mazeret aramanın yerinin olmadığını söyledi. Halka 'susun' çağrısında bulunmadıklarının da altını çizen Feyzioğlu, "Öncelikle siyasi iktidarı ve kamu görevlilerini sorumlu davranmaya davet ediyorum. Halka da şiddetten uzak durmalarını uzak durmaya devam etmelerini bugüne kadar olduğu gibi barışçıl hareketi bozmamalarını istiyorum. Ancak hiçbir şekilde susun sokaklara çıkmayın demiyorum. Çünkü meydanlar sokaklar yeri geldiğinde demokrasi içindir. Bizim görevimiz hukukun üstünlüğünü sağlamaktır. Üstünlerin hukukuna dur demektir. Aynı şekilde bir polis memurumuzun şehit olmasını da düşmek suretiyle derin bir üzüntüyle karşıladık." dedi.

Polisi ve siyasi iktidarı yıpratmak adına bir amaçlarının olmadığını kaydeden Feyzioğlu, halen siyasi iktidarın temsilcilerinin mülki amirlerin ve emniyet görevlilerinin henüz bu olayların gerçek anlamını kavrayamadıklarını iddia etti.

"Hala kurunun yanında yaş da yanıyor şeklinde içi boş mazeretler üretilmektedir" diyen Feyzioğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Biz yaşın özellikle yakılmaya çalışıldığını barışçıl gösteri hakkını kullananlarla az sayıdaki provokatör arasında polisin hiçbir ayrım yapmadığını anlatıyoruz. Gördüklerimizi aktarıyoruz. Hala iyi niyetlerine inanmak istiyoruz. Çünkü biz hukuka inanıyoruz. Hukukta iyi niyetin asıl olduğuna inanıyoruz. Ama rica ediyoruz bu inancımızı daha fazla zorlamasınlar. Hala mazeret üretmesinler, sorumluların cezalandırılması için derhal gereğini yapsınlar."

Devleti, polisle halkı karşı karşıya getirmeye çalışmakla suçlayan Feyzioğlu, "Sorumluluğu 20 yaşındaki polislere atıp işin içinden sıyrılmaya kalkmasınlar. Birilerini veya kendilerini kurtarmayı dilemesinler. Polisle halkı Kim karşı karşıya getirdiyse biz onların bu sorumsuz hatta kasti hareketlerini karşılığını görmek istiyoruz. Bu konuda halka güvence verilmesini talep ediyor ve ısrar ediyoruz bu konuda. Gaz bombalarını biraz fazla atmış çocuklar diyerek işi yumuşatmaya yönelik ifadelerin artık sarf edilmesine artık tahammül edemiyoruz. O gaz bombalarının kişileri hedef alarak öldürmek veya yaralamak kastıyla sıkıldığını, insanların birer böcek gibi etrafları sarılarak gazlandığını, görsünler buna izin verenler hakkında gereğini yapsınlar, tahrik veya teşvik edenleri cezalandırsınlar ama behemahal, bundan sorumlu olan amirleri görevden alsınlar bekliyoruz." ifadelerini kullandı.

Açıklamasında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın "Gezi Parkı" eylemlerine yönelik açıklamalarına da değinen Feyzioğlu, "Yüzde 50'yi zor tutuyorum şeklindeki ifadelerden, istersem 1 milyonu meydanlara çıkarırım şeklindeki asla kabul edilemeyecek bir iç çatışmaya bir iç dahi yol açabilecek sorumsuz beyanlardan uzak durulmasını diliyoruz. Hükümet bizimde hükümetimizdir. Siyasi iktidar bizi de temsil etmektedir, polis hepimizin polisidir ama bizde halkız. Bizimde halk olduğumuzu kimse unutmasın." dedi.

Feyzioğlu ve beraberindeki çevre illerin baro başkanları protestolarda hayatını kaybeden Abdullah Cömert'in yakınlarına başsağlığı dilemek için taziye evine geçti. Taziye evi ziyaretine basın mensupları alınmazken alınmama nedenini Türkiye Barolar Birliği Başkanı "Ailenin ricası bu" sözleri ile açıkladı.