Genelkurmay’ın mayıs başında başlayan Denizkurdu ve Efes tatbikatlarını seçkin gözlemci ve basın günü öncesinde iptal etmesiyle ilgili gizem sürerken Genelkurmay, Başbakan Tayyip Erdoğan’a “Askeri-teknik nedenlerle iptal ettik’ mesajı verdi. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün 2010 yılında da tatbikata gitmediği bildirilirken, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın da davet edildiği hafta seçim gezileri nedeniyle katılamayacağını bildirdiği ortaya çıktı.

Ankara’da ‘Başbakan protesto ihtimali nedeniyle gitmedi’ ve ‘Askerler Başbakan gelmediği için iptal etti’ gibi senaryolar konuşuladursun, Genelkurmay, ‘seçim öncesinde hükümetle polemik’ görüntüsü yaratmamak için sessizliğini koruyor.

Genelkurmay Başkanlığı’nın 24 Mayıs günü yaptığı yazılı açıklamada, “Denizkurdu-2011 ve Efes-2011 Müşterek Fiili Atışlı Tatbikatları iptal edildiğinden 25 Mayıs 2011 tarihinde planlanan Basın Turu yapılmayacaktır” ifadesi yer almış, bütün ısrarlı sorulara rağmen askeri kaynaklar bu iptalin gerekçesini açıklamamıştı. Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek de konuyla ilgili soru üzerine, sorunun muhatabının Genelkurmay olduğunu söylemişti.

Genelkurmay Başkanı Başbakan’a bilgi verdi
Tatbikatın sürpriz bir şekilde basın turundan ve yabancı misyon şeflerinin de izleyeceği seçkin gözlemci gününden 12 saat önce iptal edilmesi üzerine, “Başbakan ve Cumhurbaşkanı katılmayınca Genelkurmay iptal etti” gibi yorumlar yapılınca Başbakan Erdoğan Genelkurmay’dan bilgi istedi. Başbakan, önceki gün bir grup gazeteciye, “Ben tatbikata gitmeyeceğimi önceden bildirmiştim. Arkadaşlara, tatbikatların askeri ve teknik nedenlerle iptal edildiği bilgisi verilmiş. Kendileriyle görüşünce detaylı bilgi alırız” dedi. Başbakan dün de Genelkurmay Başkanı Işık Koşaner ile görüştü. Görüşmede, Koşaner’in söz konusu ‘teknik’ nedenleri anlattığı ifade edildi.

Genelkurmay’ın seçim arifesinde hükümetle polemiğe girmemek için sessizliğini koruduğu öğrenilirken, tarafların sessizliği son iki gündür farklı senaryoların gündeme gelmesine neden oldu. Bu senaryolar arasında ‘Libya operasyonu’ gibi teknik nedenlerin yanı sıra, ‘Balyoz tutuklamalarına ilişkin tepki’ gibi siyasi gerekçeler de gündeme geldi.

Gündeme gelen senaryolar
1- Teknik gerekçe

Libya etkisi: İptalin askeri ve teknik nedenlerle iptal edildiği iddiasının dayanağı, NATO’nun İzmir’den komuta edilen ve Doğu Akdeniz’deki deniz ve hava unsurlarını içeren Libya operasyonu oldu. Bu iddiaya göre donanmanın önemli unsurları bu Libya operasyonu nedeniyle NATO görevindeydi ve İzmir’deki üs, NATO’nun bütün deniz unsurlarının koordinasyonunu sağlıyordu. Böyle bir ortamda Türkiye’nin yapacağı tatbikat, Libya operasyonunun komuta kontrol sorunlarına neden olabilirdi. Genelkurmay Daire Başkanı’nın dün yaptığı ‘askeri gerekçelerle iptal’ açıklaması bu seçeneği güçlendiriyor.

2- Boykota karşı tepki
Cumhurbaşkanı, Başbakan ve tepki: Bir başka iddia Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın askerlerin resepsiyon boykotu gibi adımlarına karşılık tatbikatın gözlemci gününe gitmemesi nedeniyle askerlerin rahatsız olduğu görüşüne dayanıyor. Bu iddiayı ortaya atanlar, Cumhurbaşkanı Gül ve Başbakan Erdoğan gitmeyince askerlerin tatbikatın ilgili bölümünü iptal ettiğini ve bunun bir “tepki” olduğunu savunuyor. Başbakan Erdoğan seçim programını gerekçe göstererek tatbikatın ‘gözlemci günü’ne katılamayacağını daha önce bildirdiğini söyledi.

3- Siyasi gerekçe
Balyoz etkisi: Bu iddiaya göre Başbakan tatbikat sırasında “astların” protestosu ile karşılaşma ihtimalini dikkate alarak gitmedi. Çünkü, Kuzey ve Güney Deniz Saha Komutanlıkları da dahil, Deniz Kuvvetleri’ne komuta eden subayların önemli bir bölümü Balyoz Soruşturması’ndan tutukluydu. Askerlerin protestosu Başbakan’la sınırlı kalmayıp, “Astlarına sahip çıkmadı” diye suçlanan Işık Koşaner’i de hedef alabilirdi. Tatbikatın iptali, sonuçları kestirilemeyen bir gelişmenin de önünü kesti. Ancak, bazı askeri gözlemciler, son günlerde seçim meydanlarında, Çanakkale’de kendisini ayağa kalkmayarak protesto eden Balyoz sanığı emekli Korgeneral Engin Alan’ı hedef alan Erdoğan’ın seçim öncesinde bu tür bir protestodan çekinmeyeceğini savunuyor. Bu gözlemcilere göre Erdoğan, böyle bir protestoyu seçim meydanlarında lehine çevirebilecek güce sahip.

Radikal