Yargı mensuplarının resmi sitesi adalet.org’ta yazan Hakim Aydın Başar, “Yargı nedir bilir misiniz?” diye sorarak şunları yazdı:

“Yargı özgürlüktür. Yargı havadır, yargı sudur. Yargı insan olmak demektir. Yargı demek bırakın her şeyi demokrasinin, demokrasi olmasını sağlayan güçtür. Siz güçlü, bağımsız, tarafsız bir yargının olduğu bir ülkede yine sevdiğiniz siyasetçileri sevmeye devam edersiniz. Ters düştüğünüzde, fikriniz değiştiğinizde korkmazsınız, ‘yargı benim güvencem’ dersiniz. Belki güçlü bir yargının olduğu yerde susan değil, düşüncelerinizle yol gösteren olursunuz. Belki sevdiğiniz siyasetçiye daha fazla yararınız olur.”

“ŞİMDİ BİZE DAYATILAN BUNUN BİR ÜST DERECESİ”

“Yargının olmadığı yerde malınız size mi aittir, hürriyetiniz size mi aittir?” diyerek devam eden Hakim Aydın Başar, yazısını şöyle sürdürdü:

“Şimdi diyeceksiniz ki, ‘en güçlü yargı kurumları olsa ne olur?’ Şimdi değişmesine karşı çıktığınız yargı kurulu, bu ülkede adaleti sağlayıp, hakim ve savcıların biricik güvencesi mi oldu? Mutlak olumlu cevap veremem. O yargı kurulunda zaten kim güçlüdür ki. 2010’da karşı çıktık, bu kurul güçlünün kuruludur diye. Şimdi bize dayatılan bunun bir üst derecesi, şeklen ve şemalen de mutlak olarak siyasetin emri altında olacak bir kurul öneriliyor. Diyeceksiniz ki, ‘isterseniz dünyanın en bağımsız, en teminatlı yargı kurulunu inşa edin, eğer o kurula, o kurulun felsefesine uygun hakim ve savcı yetiştiremediyseniz ne işe yarar?’ Gün gelir askerin brifinginde, gün gelir güçlünün brifinginde eller bağdaş olmuş hakim ve savcıları bağımsız yapsan ne olur. Haksız da değilsiniz.”

“HAKİM VE SAVCILAR EĞER BİR TARİKATA ADANMIŞ DEĞİLLERSE…”

Hakim Aydın Başar, “Yani vesselam evet diyeceklere diyorum” sözleriyle referandumda “evet” oyu vereceklere seslenerek yazısını şöyle sonlandırdı:

“Bir anayasa değişikliği görünüşte hoşunuza gidebilir. Ama şunu unutmayın, yarın bugün olmayabilir. Ama yarın, başkasına baskı için katkı verdiğin düzen sizi de boğmaya başlayabilir. Ve eskaza inşa ettiğiniz o güç bir de başkasının eline geçerse… Tecrübemi isterseniz. Azıcık geriye bakıverin. Şunu unutmayın, hakimler-savcılar eğer militan değillerse, eğer bir tarikata, siyasete adanmış değillerse, sizler için her zaman bir güvence ve bir özgürlük-adalet limanlarıdır. Onları siyasetçiler güçlendirmek istemezler. Ama yetkinin sahibi olan millet güçlendirmek zorundadır. Hakim ve savcıların bağımsızlığa, güvenceye ihtiyaçları yoktur, milletin ve toplumun vardır. Yarın bugün can ciğer arkadaşın olan veya aynı anadan kardeşinle bile kavga edebilirsin. Güçlü olan diğerini yok eder. Ama güçlü bir yargı var ise, güçlü olan değil haklı olan kazanır. Haydi hepinize hayırlı oylamalar…”


Kaynak: Odatv.com