Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya tutuksuz sanıklar ve avukatları ile izleyici olarak CHP ve BDP'li milletvekilleri katıldı. Duruşmayı, Ankara Barosu Avukat Hakları Merkezi'nden Avukat Doğan Erkan ve Avukat Nurşen Şatana gözlemci olarak izledi. Mahkeme Başkanı Dündar Örsdemir, bazı sanıkların eylemdeki faaliyetlerine ilişkin istenen bilirkişi raporunun mahkemeye ulaşmadığını bildirdi. Sanık avukatları, Ankara'daki gösterilerde görevli Emniyet Amiri Osman Can'ın zorla getirilmesi ve bilirkişi raporunun beklenmesi talebinde bulundu. Cumhuriyet Savcısı Mehmet Özgür, Osman Can'ın zorla getirilme talebinin reddedilmesini ve bilirkişi raporunun beklenmesini istedi. Sanık avukatlarından Ayhan Erdoğan, olayın çok geniş bir alanda olduğunu belirterek, polisin, sorumluluğu, yakalananlara yüklediğini savundu. Olayların yaşandığı günkü Emniyet Amiri Osman Can'ın, olay yeri tutanağında imzasının bulunduğunu ifade eden Erdoğan, "Bu olay yeri tutanağı düzmece, sonradan kim yakalanmışsa, bir hukuki dayanak yaratmak için düzenlenmiş, hukuka aykırı bir tutanak. Osman Can'ın dinlenmesi gerekiyor" dedi. Avukat Arzu Becerik de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin "barışçıl gösterilerin engellenmemesi" yönünde kararlarının olduğunu hatırlatarak, "Kızılay'daki barışçıl gösterinin nasıl olup da suç haline dönüştürüldüğünü burada gördük" ifadesini kullandı. Osman Can'ın mahkemeye gelmekten kaçtığını ileri süren Becerik, şunları kaydetti: "Hakkında yasak listesi olmayan kitaplar dosyada. Bu yasak kitap listesini öneren kişi Osman Can. Kendisi davanın hem müştekisi, hem de delil toplayıcısı. Bu ifade özgürlüğü davasıdır. Bu soruşturma hem Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarını hem de iç hukukumuzu ihlal ediyor. Buradan bir terör örgütü üyeliği çıkarmak, iyi niyetli bir yargılama değil." Mahkeme Başkanı Dündar Örsdemir, verilen aranın ardından kararı açıkladı. Bazı sanıkların eylemdeki faaliyetlerine ilişkin istenen bilirkişi raporunun beklenmesine karar veren mahkeme heyeti, Osman Can'ın dinlenmesi için Ankara Emniyet Müdürlüğü'ne yazı yazılmasını kararlaştırdı. Dosyadaki eksikliklerin giderilmesine karar veren mahkeme duruşmayı erteledi. 

Adliye önünde basın açıklaması 

Duruşma öncesi adliye önünde toplanan Halkevleri üyesi bir grup, basın açıklaması yaptı. Grup adına basın açıklamasını okuyan Halkevleri Genel Sekreteri Nuri Günay, Hopa'da yaşanan olayların üzerinden 561 gün geçtiğini belirterek, "Protesto gösterileri yapanlar hızla yargı önüne çıkarılıp, akıl almaz tekniklerle yargılanırken, halka karşı suç işleyenler, derelerimizi kurutanlar, ormanlarımızı talan edenler, insanlarımıza işkence yapanlar yargı önüne bile çıkarılmıyor" dedi. 

Açıklamaya, CHP ve BDP'den bazı milletvekilleri de destek verdi. 

CHP İstanbul Milletvekili Melda Onur da dün Dünya İnsan Hakları Günü olduğunu anımsatarak, "Bir gün insan hakları günü ama her gün dünya insan hakları ihlali günü olarak geçiyor. Yeter artık. Ben bütün kamuoyuna, bir süredir yavaş yavaş gerçekleri görmeye çalışan medyaya sesleniyorum. Yeter artık korumaktan, kollamaktan vazgeçin. Gözümüzün önünde engellilere bir gazı atıp 'yok o biber gazı değildi' gibi iddialarla öne çıkan yargı sistemi artık gözlerini açsın, çığlıkları duysun istiyoruz" diye konuştu. BDP Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü de hopa olayları davasının, "demokrasi, emek, çevre, su hakkı için mücadele yürütenlerin, haksız yere suçlandıkları" bir dava olduğunu iddia etti. Gruptakiler daha sonra duruşmanın yapılacağı salona geçti.