AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik: HSYK’nın yetkisi olsa Başbakan ve bakanları bile tek tek içeri atardı.

“GÜVENMİYORUM”
Teke Tek’te Fatih Altaylı’nın dokunulmazlık sorusu üzerine Çelik “Her yargıca güvenmiyorum.  Vekillerimizi, gladyatör gibi birilerinin önüne atmayız” dedi.

“HABUR YOL KAZASI”
Çelik, “Habur şovu”nun hata olduğunu da kabul etti: “Sivil ve askeri bürokrasi hatalı. Karayılan bile ‘Elbiseni çıkar’ diyorsa, o kıyafetle nasıl teslim oluyorsun?”

AK Parti Sözcüsü Çelik, milletvekili dokunulmazlığına ilişkin, “Her yargıca güvenmiyorum” açıklaması yaptı. “HSYK’nın yapısını değiştirmeye çalışıyoruz. Kendisine dokunduğun zaman eğer şu anki HSYK’nın başındaki insanlarda yetki olsaydı başta Başbakan olmak üzere bakanları teker teker içeri atacaklardı” iddiasında bulundu

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Hüseyin Çelik HABERTÜRK’te Fatih Altaylı’nın hazırlayıp sunduğu Teke Tek’te önemli açıklamalarda bulundu. Çelik’in mesajları özetle şöyle:

GIRTLAĞINA KADAR POLİTİZE:
(Milletvekili dokunulmazlığı) Yargıya kurum olarak güveniyorum ama her yargıca güvenmiyorum. Bize yönelik her türlü hakaret mahkemede, ‘ağır eleştiri’ olarak değerlendiriliyor. Milletvekillerimizi, gladyatör gibi birilerinin önüne atma niyetinde değiliz. Siz bu ülkede bir üst düzey yargı mensubunun yargılandığına şahit oldunuz mu? Bütün üst düzey askerlerin dokunulmazlığı var. Önce yargı tarafsız olacak. ‘Siz niye tahliye etmediniz’ diye ceza alan hâkim gördünüz mü? Gırtlağına kadar politize olmuş, ideolojiye bulaşmış hâkimler var. HSYK’nın yapısını değiştirmeye çalışıyoruz. Kendisine dokunduğun zaman eğer şu anki HSYK’nın başındaki insanlarda yetki olsaydı başta Başbakan olmak üzere bakanları teker teker içeri atacaklardı.

HABUR’DA İÇİŞLERİ HATALI:
(Fatih Altaylı’nın “Karayılan da Habur görüntülerine şaşırdığını söylediğine göre (Habertürk Yazarı Amberin Zaman’a verdiği röportajda) ortada bir hata var mıydı” sorusu üzerine) Habur ve Silopi’den girişlerde yaşanan görüntüler yol kazasıdır. İçişleri Bakanlığı’nın, Emniyet’in eksiklikleri, yanlışı var. Sivil ve askeri bürokrasi kim varsa içinde hepsinin hatası var.

KELEPÇELER YANLIŞTI:
Murat Karayılan bile diyorsa ki, ‘Kardeşim üstünüzdeki elbiseyi çıkarın’. Dağdaki militan kıyafetiyle sen nasıl Türkiye’ye gelip teslim oluyorsun. DTP'nin o zamanki genel başkanı Ahmet Türk, Habur’dan gelişler konusunda uyarıldı. Türk, ‘Merak etmeyin ben gerekli uyarıyı yapacağım’ dedi. Ama o da diğer DTPliler de, PKK’ya laf anlatamıyor. Açılım yapıyoruz diye kimsenin suç işleme imtiyazı olmaz.
KCK operasyonunda gözaltına alınanlara kelepçe yanlıştı. Siz siyasetçiler olarak iyi bir şey yaparsınız ama altınızdaki bürokrasi bazen iyi niyetle de olsa işi berbat ediyor.

KÜRT VE TÜRK FAŞİSTLER:
MHP olmasa da terör olur. Çünkü CHP de statükonun bekçiliğine taliptir. Bu taraftaki ırkçı politikalar diğer taraftaki ırkçılığı teşvik etmiştir. Kürt faşistler de var Türk faşistler de var. Irkçılık ilkelliktir. Dininizi seçersiniz ama ırkınızı seçemezsiniz.

KESER DEĞİL TESTERE:
İran’a yaptırım konusunda, ABD’nin her dediğini yapmak zorunda değilim. ABD ile müttefikiz ama ABD bizim her dediğimizi yapmıyor. Biz de ABD’nin her istediğini yapmıyoruz diye bizi defterden siliyor mu? Diplomasi testere gibidir bir sana bir bana. Keser gibi hep bana değildir.

‘AĞZINA SAĞLIK’:
Türkiye, İsrail’in varlığını sorgulamamıştır. Birçok Avrupalı devlet, hükümet başkanı ‘one minute’ olayından sonra Başbakanımıza “ağzınıza sağlık” dedi. Ama kendileri diyemedi çünkü birçoğunun antisemitizm defosu var. (Habertürk)