23. madde oylamasına 409 milletvekili katıldı. Oylamada 336 kabul, 72 ret oyu kullanıldı. 1 oy da boş çıktı.

Görüşmeler sırasında muhalefet HSYK'nın yapısında öngörülen değişikliğe karşı çıktı.

CHP'li İsa Gök, "Bu düzenlemenin adı, yargının başına dikta oturtturmaktır" dedi. MHP'li Faruk Bal, HSYK'nın "yandaş yargı kurulu haline getirilmek istendiğini" savundu.

Adalet Bakanı Sadullah Ergin yüksek yargıdan görüş alınmadığı yönündeki açıklamaların gerçeği yansıtmadığını söyledi; "Karşılanmayan tek talep bakan ve müsteşarın kuruldan çıkarılmasıdır" dedi.

Adalet Bakanı, CHP lideri Deniz Baykal'ı da eleştirdi; "Dünyanın neresinde bir ana muhalefet partisi lideri, referanduma gidecek bir değişiklik için 'mahkemeye gideceğim' diye peşinen irade beyan etmiştir? Baykal, 184 milletvekilinin iradesiyle parlamentoya sunulan bir teklife, hangi hakla 'şu maddeleri çıkartın' diye öneri getirebiliyor?" diye konuştu.

23. maddeye göre, HSYK'nın halen 7 olan üye sayısı 22'ye, 5 olan yedek üye sayısı ise 12'ye çıkarılıyor. HSYK'nın 3 daire halinde çalışması öngörülüyor.

Değişiklik teklifinin 25. maddesiyle de Anayasanın, 12 Eylül dönemindeki Milli Güvenlik Konseyi üyeleri ile bu dönemde kurulan hükümetler ve Danışma Meclisi'nde görev alanların yargılanmasını önleyen geçici 15. maddesi yürürlükten kaldırılıyor.

24. madde de kabul

Anayasa değişikliği teklifinin 24. maddesine de 340 kabul, 69 ret oyu verildi. Genel Kuruldaki gizli oylamaya 409 milletvekili katıldı.

Teklifin 24. maddesiyle, Anayasa'nın 166. maddesinde değişiklik yapılarak, "Ekonomik ve Sosyal Konsey" Anayasa kapsamına alınıyor.

25. maddeye de kabul oyu geldi

25. maddeye ise 336 kabul, 70 ret oyu verildi. Genel Kuruldaki gizli oylamaya 407 milletvekili katıldı. Teklifin 25. maddesiyle, Anayasanın, 12 Eylül dönemindeki Milli Güvenlik Konseyi üyeleriyle bu dönemde kurulan hükümetler ve Danışma Meclisinde görev alanların yargılanmasını önleyen, geçici 15. maddesi yürürlükten kaldırılıyor.

AK Parti - MHP arasında tartışma çıktı

Teklifinin 25. maddesi üzerindeki görüşmelerde, AK Parti'li milletvekilleri ile MHP'li milletvekilleri arasında tartışma yaşandı.

25. madde üzerine AK Parti Grubu adına Grup Başkanvekili Ayşe Nur Bahçekapılı söz aldı. Geçici 15. maddenin, aynı zamanda darbe heveslilerine cesaret ve güven verdiğini belirten Bahçekapılı, darbe yapanın da darbeye teşebbüs edenin de yargıya hesap vermesi gerektiğini söyledi.

Geçici 15. maddenin, 12 Eylül darbesini yapanların yargılanmasını önleyen bir madde olduğunu belirten Bahçekapılı, "Ancak bugün, milletvekili olan bizler, kabul oylarımızla geçici 15. maddeyi Anayasa metninden çıkarak, bu maddeyle korunanlara, 'Sizler sorumlusunuz. Bu darbeyi siz yaptınız. Ayrıcalığınız yoktur. Suç işlediniz' demek zorundayız" diye konuştu.

Şair Nevzat Çelik'in şiirlerinden örnek veren Bahçekapılı, özellikle 1960 doğumluların gençliklerini yaşayamadığını, korkusuzca direndiklerini, ancak bu darbeyi gerçekleştirenlerin, geçici 15. maddeye sığındıklarını, korktuklarını dile getirdi.

Ayşegül Bahçekapılı, daha sonra, 12 Eylül darbesinde idam edilen sağcı ve solcuların isimlerini sıralayarak, "Onları, kabul oylarımızla selamlayalım. Ben bugün, Anayasa değişikliği teklifinde imzası olan milletvekili olarak rahat uyuyacağım. Çünkü Geçici 15. maddenin Anayasa metninden çıkarılmasına yönelik verdiğim kabul oyu ile bir nebze olsun vicdanımı özgürleştireceğim" diye konuştu.

Bahçekapılı'nın konuşması sırasında MHP sıralarından tepki gösterilmesi üzerine, AK Parti'li milletvekilleri ile MHP'li milletvekilleri arasında tartışma çıktı. MHP Yozgat Milletvekili Mehmet Ekici, AK Parti'li milletvekillerine yönelik, "O arslanlara, işkenceden ölenlere yazık. Siz, hayatınızda bir gün acı görmediniz" diye bağırdı.

Her iki gruptan da birbirlerinin üzerine yürümek isteyen bazı milletvekilleri, diğer milletvekilleri tarafından engellenmeye çalışıldı. Tartışmanın devam etmesi üzerine, TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin, oturuma ara verdi.

Kuzu: "Neden darbelerin sonu gelmiyor?"

TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu da, "Türkiye'de neden darbelerin sonu gelmiyor? Bunun sebebi, siyaset içerisinde rakibini sandıkta yenemeyenlerin bu tür darbelere bel bağlamasıdır" dedi.

Kuzu, "Bugün yargı bağımsızlığını öne çıkaranlar 28 Şubat'ta, Genelkurmay Başkanının brifing salonuna bir otobüs yetmedi, ikinciyi kaldırarak giden yargıçlara sesleniyorum; bugün getirdiğimiz düzenlemeyi yargı bağımsızlığına aykırı sayan o insanlar, acaba oraya gidip Çevik Bir salona girdiği zaman neden ayağa kalkıp alkışladılar?" diye konuştu.

28 Şubat ve 27 Nisan'ın önünde hiçbir engel olmadığını, savcıları göreve davet ettiğini ifade eden Kuzu, Hükümet ve Bakanlığın yapacağı bir şey olmadığını kaydetti. "27 Nisan 2007'de Başbakan dik dururken, Bakan açıklama yaparken bugün '12 Eylül yargılansın' diyenler neredeydi?" diyen Kuzu, askeri darbelerin Türkiye'de son bulmasını isteyenlerin sürece destek olması gerektiğini ifade etti.

"Anayasanın üzerinde darbe yapma hakkı veren bir madde olabilir mi?" diye soran Kuzu, "Peki bu hak ise niye gece geliyorlar? Gece saat 03'ten sonra, millet yattıktan sonra geliyorlar. Hak olsa, gündüz gelirler. Türkiye'de neden darbelerin sonu gelmiyor? Bunun sebebi, siyaset içerisinde rakibini sandıkta yenemeyenlerin bu tür darbelere bel bağlamasıdır. Türkiye'de sivil generaller var bilesiniz. Evvela kafaların değişmesi lazım. Rakibini sandıkta yeneceksin" dedi.

MHP'den yine tepki

2001 yılında metnin birinci bölümünün değiştirildiğini ifade eden Kuzu'ya MHP'li milletvekilleri tepki gösterdi. MHP'lilere "Devamını niye çıkarmadınız?" diyen Kuzu, hukukçular arasında 12 eylül döneminin yargılanıp yargılanamayacağına ilişkin farklı görüşlerin bulunduğunu hatırlatarak, ancak maddenin kalkmasının psikolojik olarak kazanım olduğunu vurguladı.

Kuzu, MHP ve CHP'yi göstererek, 12 Eylül'den en çok iki siyasi partinin zarar gördüğünü, ancak bugünkü tutumlarını anlamadığını ifade ederek, Meclisteki bütün siyasi partilerin maddeye kabul oyu vermesini beklediğini söyledi.

Kılıçdaroğlu'ndan cevap

CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu, Kuzu'ya, "Eğer birileri bizim acılarımızı, yaşadıklarımızı ve ödediğimiz bedeli kendi amaçları için kullanıyorsa biz ona izin vermeyiz. Unvanında profesör yazan, bilime saygı duyan, söylediği sözün arkasında duran bir insan duruma göre görüş bildirmez. Duruma göre görüş bildiren bir insanın da biz hiçbir zaman sözüne itibar etmeyiz, aldığı unvana da saygı duymayız" dedi.

CHP Ankara Milletvekili Zekeriya Akıncı, AK Parti Grup Başkanvekili Ayşenur Bahçekapılı'nın konuşmasında kendisine sataşma olduğu gerekçesiyle söz alarak, "Erdal Eren'lerin hayalini kurduğu dünya ile Hikmetyar'ın dizinin dibinde oturanların dünyasının uzaktan yakından ilgisi yoktur" diye konuştu.

Tunceli Bağımsız Milletvekili Kamer Genç, Danışma Meclisinde görev yaptığını hatırlatarak, "Hiçbir zaman kendisini satmadığını, askere karşı çatır çatır görüşlerini söylediğini" ifade etti.

Genç, Mehmet Ali Ağca'nın idam kararına tek ret oyu veren kişi olduğunu belirterek, "Herkes hesap versin; askerler de siz de hesap verin. Tayyip Erdoğan da hesap versin. Dokunulmazlıkları kaldırın" görüşünü ifade etti.

Görüşmeler sürerken, kuliste pişmaniye, simit ve börek dağıtıldı. Milletvekilleri kuliste Avrupa Şampiyonlar Liginde Bayern Münih ile Lyon arasında oynanan yarı final maçını izledi. Meclis Başkanı Mehmet Ali Şahin, maddenin gizli oylamasının tamamlanmasının ardından birleşimi saat 11.00'de toplanmak üzere kapattı. (cnnturk.com)