"AKP ve Gülen'i bitirme planı" dosyasıyla birleştirilen İnternet Andıcı davasında önceki gece önemli bir karar çıktı. Mahkeme, hükümeti yıkma amaçlı sitelerin kurulma emrini verdiği belirtilen eski Genelkurmay Başkanı emekli Org. İlker Başbuğ'un 'darbeye teşebbüs ve terör örgütü yönetmek' suçundan tutuklanmasına hükmetti. Başbuğ Silivri Cezaevi'ne gönderilirken tutuklama kararı An- kara'nın ilk gündem maddesi haline geldi. Başta siyasetçiler olmak üzere, hukuk çevreleri konuya ilişkin farklı değerlendirmeler yaptı. Dün Düzce'deki programı sırasında gazetecilerin sorularını cevaplayan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Türkiye'de bir hukuk düzeninin olduğuna işaret etti. Bu düzen içinde bağımsız yargının bir yargılama sürecini devam ettirdiğini söyleyen Gül, ilk kez bir Genelkurmay başkanının tutuklandığının hatırlatılması üzerine de şu karşılığı verdi: "Kimse mahkeme kararı ortaya çıkmadan suçlu ilan edilemez. Önce bunun bilinmesini isteriz. Sonra da tabii ki herkesin yargı karşısında sorumluluğu vardır. Dolayısıyla herkes hukuk karşısında eşittir. O bakımdan gayet soğukkanlılıkla takip etmek gerekir."

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, önceki gece konakladığı Bolu'dan dün Düzce'ye gitti. İlk olarak Düzce Valiliği'ni ziyaret eden Gül, vatandaşların sevgi gösterilerine el sallayarak karşılık verdi. Burada yaptığı konuşmada, Düzce'nin 1999 yılındaki deprem felaketinden sonra yeniden kurulmakta olduğunu söyledi. Şehrin eski halini de bildiğini ifade ederek, 1970'li yıllarda asistan olduğu dönemde Düzce'ye ayda birkaç kez ders vermeye geldiğini anlattı. O sebeple kentin eski ve yeni halini karşılaştırma imkânı olduğunu belirten Cumhurbaşkanı, "Düzce, bugünkü haliyle büyük bir şehir olmaya aday. Her şeyin kontrol altında gelişmesi için fırsat var. Bazı iller düzensiz gelişti. Burası kurallara uygun, düzenli gelişecek ve örnek bir şehir olacaktır." diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Gül, daha sonra Cedidiye Camiisi'nde cuma namazını kıldı. Basın mensuplarının da sorularını cevapladı. Eski Genelkurmay Başkanı emekli Org. İlker Başbuğ'un 'darbeye teşebbüs ve terör örgütü kurmak ve yönetmek' suçlamasıyla tutuklanmasına ilişkin sorulara muhatap oldu. Türkiye'de anayasa, kanunlar ve bir hukuk düzeni olduğunu ifade eden Gül, "Bu hukuk düzeni içinde bir yargılama sürecine şahit oluyoruz. Daha fazla söyleyecek bir şeyim yok. Çünkü bağımsız yargının devam ettirdiği bir yargılama süreci vardır." dedi. İlk kez bir Genelkurmay başkanının tutuklandığının belirtilmesi üzerine de şu ifadeleri kullandı: "Kimse mahkeme kararı ortaya çıkmadan suçlu ilan edilemez. Bunun önce herkes tarafından bilinmesini isteriz. Sonra da tabii ki herkesin yargı karşısında, hukuk sistemi içerisinde sorumluluğu vardır. Dolayısıyla herkes hukuk karşısında eşittir. O bakımdan gayet soğukkanlılıkla takip etmek gerekir."

Abdullah Gül, ardından belediye başkanlığını ziyaret etti. Burada toplanan çok sayıda vatandaş, sevgi gösterilerinde bulundu. Belediye binasının balkonundan vatandaşlara hitap eden Gül, kendisine gösterilen sevgiye teşekkür etti.

Gül, öğle yemeğinde ise Düzce'nin ileri gelenleriyle bir araya geldi. Yemek öncesinde Düzce'de faaliyet gösteren ve ülke ekonomisine katkıda bulunan işadamlarına plaket verdi. Konuşmasında Düzce'de farklı kültürlerden insan zenginliğinin de olduğunu dile getirerek, "Ama burada insanların tek potada eridiğini, vatanına, milletine bağlı olduğunu görüyoruz. Bu güzel bir haslet." şeklinde konuştu. SALİH HAMURCU, ERCAN YILDIZ DÜZCE

Cumhurbaşkanları, başbakanlar yargılandı

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik: 1960'tan sonra ilk kez bir Genelkurmay başkanı tutuklanmış bulunuyor ama bu süreç içerisinde başbakanlar, cumhurbaşkanları, bakanların da yargılandığını biliyoruz. Bir tarafta bir iddia makamı var, diğer tarafta da savunmasını yapacak taraf var. Bu süreç içerisinde olup bitenleri göreceğiz. Bu çerçevede kamuoyu iddiaları, savunmaları görünce daha sağlıklı bilgilenme durumumuz olacak. Şu anda Türkiye Cumhuriyeti'nde son 50 yıl açısından söylüyorum ilk kez böyle bir olayın meydana gelmesi önemli ama iddialar ve savunmalar çerçevesinde bu olayı değerlendirmek doğru olur. Çünkü, içerikten, bilgiden yoksunuz.

Türkiye demokratikleşiyor

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Tanrıverdi: Yargı, görevini yapmaktadır. Delillere, bilgilere dayalı olarak, yargı kendi kuralları çerçevesinde ne yapması gerekiyorsa onu yapmaktadır. Görülüyor ki, Türkiye demokratikleşmektedir. Demokratikleşen ülkede her şey şeffaf bir şekilde yürümekte, bütün açıklığıyla görülmektedir. Demokrasilerde herkes eşittir, bu noktada imtiyaz yoktur, dolayısıyla yargının işine de kimse müdahale edemez. Bağımsız yargıdan kimse korkmamalıdır. Eğer yargı bu noktada elindeki bilgiler, belgeler doğrultusunda hareket etmeyecek olursa, o gördüklerini, bildiklerini saklayacak olursa, o zaman bu bağımsız bir yargı olmaz, o zaman o ülke de demokratik bir ülke olmaz.


Hukukî süreç en kısa sürede tamamlanmalı

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu: Türkiye bir hukuk devletidir. Hukukî süreçlerde, bu süreç devam ederken peşinen yargılarda bulunmak doğru değil. Önemli olan bu hukukî sürecin en kısa sürede tamamlanması ve gereksiz spekülasyonların önüne geçilmesidir. Ümit ederiz, bu hukukî süreç en kısa sürede tamamlanır ve hukuk devleti önünde bütün vatandaşlar zaten eşit konumdadır. Bu çerçevede ben hukukî sürecin bir an önce tamamlanmasının büyük önem taşıdığı kanaatindeyim.

Yargıyla alakalı, konu siyasî alanın dışında

Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç: Hükümet tarafından bir açıklama gelmemesi son derece normal. O siyasetin konusu değil, yargının konusuysa ayrıntılı değerlendirme yapılmasına gerek görmeyiz. Konu tamamen bizim alanımız dışında, siyasî alanın dışında. Devam eden bir konu ve zaten yargıyla alakalı konuların siyasallaştırılmamasına hepimizin özen göstermesi lazım.

Yüce Divan bakamaz çünkü görev suçu değil

TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu: Bu kişilerin Yüce Divan'da yargılanması için görevinden doğan suçlar olması gerekiyor. Yüce Divan kimi yargılıyorsa, hepsindeki şart, görevinden doğan suçlar olmasıdır.

Astları hapisteyken onun dışarıda dolaşması olmazdı

BDP Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü: Bu kovuşturmada anlamsız bir yan yok. Bütün astları hapisteyken onun dışarıda dolaşması caiz olmazdı. Bunu anlayabilirim ama usulüne uygun olduğundan o kadar emin değilim. Şundan emin değilim; mesela, onlardan daha çok sorumlu insanlar. Mesela ben eski Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt'ın çok daha büyük bir sorumluluk sahibi olduğunu düşünüyorum. Ama Başbakan'la bir anlaşma yapıp bu işin içinden sıyrılmayı başardı.