İnsan Hakları Derneği(İHD) Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, Yargıtay'ın Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (CMK) 102. madde ile ilgili yorumunun çağdaş ceza muhakemesi ilkelerine açıkça aykırı olduğunu savunarak, yorumun tutuklamanın bir peşin infaza dönüşmesi sonucuna yol açacak kadar tehlikeli olduğunu ifade etti.

İHD Başkanı Türkdoğan yazılı bir açıklama yaparak, Türkiye'de hukukun üstünlüğüne dayalı çağdaş ceza hukuku ilkelerini yaşama geçirecek gerçek anlamda tarafsız ve bağımsız bir yargı yapısının oluşturulamadığını dile getirerek, "Esasen Türkiye'de yargı hiçbir zaman üçüncü kuvvet olarak görülmemiştir. Her zaman yürütme organının denetimi altında kalmıştır ya da bağımsız olmaması için denetim altında tutulmuştur. Bugün yaşadığımız bu kaos ortamından siyasal iktidarlar sorumludur" dedi.

-"BASKICI DEVLET POLİTİKALARI İLE YENİNİN ÖZGÜRLÜKÇÜ ANLAYIŞI HARMANLANDI"-

AB uyum sürecinde, 2004 yılında çıkarılan yeni ceza mevzuatının bir bütün olarak incelendiğinde "Eskinin baskıcı devlet politikaları ile yeninin özgürlükçü anlayışının" bir arada götürülmeye çalışıldığı bir melez sistemin kurulduğunu ifade eden Türkdoğan, "Bu melez sistem, 2005 TCK ve CMK değişiklikleri, 2006 TMY değişiklikleri ile baskıcı devlet politikalarının daha ağır bastığı bir noktaya doğru gitmiştir. Bu sistemin ana özellikleri arasında, düşünceyi ifade özgürlüğü cezalandırmak, şiddete başvuranla başvurmayan arasında ayrım yapılmayarak tüm yurttaşların yargı baskısı altına alınabilmesi gibi durumlar yer almaktadır" dedi.
Yeni CMK'nın 1 Aralık 2004 tarihli Adalet Komisyonu raporunun başta Yargıtay üyeleri yargıçlar olmak üzere herkes tarafından dikkatlice okunması gerektiğini ifade eden Türkdoğan, "Komisyon raporu çağdaş ceza muhakemesi ilkelerini anlatmaktadır. Uygulamanın bu ilkelere uygun olarak yapılması gerektiğinden bahsedilmektedir. Ancak komisyon raporuna rağmen CMK maddelerinde yukarıda sıraladığımız uygulamada ağır sonuçlara neden olan hukuka aykırı düzenlemeler bulunmaktadır. Bu da maalesef Türkiye'nin bir başka gerçekliğidir" dedi.
Türkiye'de Adalet Komisyonu'nun raporunda belirttiği çağdaş ceza hukuku ve ceza muhakemesi ilkelerinin yaşama geçmediğini savunan Türkdoğan, "Adil yargılanma hakkı Türkiye'de hala en büyük problem olarak orta yerde durmaktadır" diye konuştu.

-TUTUKLAMA İLE İLGİLİ SÜRELERİN YORUMU MASUMLUK KARİNESİNE AYKIRI-

Tutuklama ile ilgili sürelerin yorumunun masumluk karinesine (şüpheden sanık yararlanır ilkesi), yargılamanın çabukluğu ilkesine, tutuklamanın tedbir olması ilkesine açıkça aykırı olduğunu sözlerine ekleyen Türkdoğan, "Yargıtay iş yükünü bahane ederek tutuklama ile ilgili CMK 102. maddeyi sanıklar aleyhine yorumlamamalıdır. Sorun çağdaş ceza muhakemesi ilkelerine uyulmaması sorunudur. Bu sorunun çözecek olan siyasal iktidardır" dedi. Siyasal iktidarın derhal AİHM içtihatlarına uygun yeni bir düzenleme yapması gerektiğini ifade eden Türkdoğan, yurttaşların temel hak ve özgürlüklerinin güvence altına alınmasını istedi.(ANKA)
(BRŞ/ÖMR)