(ANKA) - İnsan Hakları İzleme Örgütü (Human Rights Watch - HRW), Türk hükümetinin güvenlik gücü mensuplarının ve kamu görevlilerinin cinayet, kayıp ve işkence suçlarından kovuşturulmasının önündeki zamanaşımı hükümleri, tanıkların sindirilmesi ve benzeri engellerin aşılması için harekete geçme çağrısında bulunarak doksanlı yıllarda sivil Kürt nüfusa karşı işlenen ağır insan hakları ihlallerinin sorumlularından hiçbir zaman hesap sorulmadığını savundu.
İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün "Adalet Vakti: Türkiye'de Doksanlarda Gerçekleşen Faili Meçhul Cinayetler ve Kayıplar İçin Cezasızlığın Sona Erdirilmesi" başlıklı 68 sayfalık raporunda, "Eski Türk Ceza Kanunu'nda cinayet soruşturmaları için konan 20 yıllık zamanaşımı sınırlaması nedeniyle güvenlik güçlerince gerçekleştirilen yüzlerce gözaltında ölüm ve yargısız infaz vakasının soruşturulması zamanaşımına uğrama riskiyle karşı karşıya. Doksanlı yılların başlarında binlerce Kürt'ün öldürülmesiyle ilgili olası soruşturma ve kovuşturmalar da önümüzdeki üç yıl içerisinde aynı şekilde zamanaşımına uğrayabilir" denildi.

-"KORKU İKLİMİ VARLIĞINI SÜRDÜRÜYOR"-

İnsan Hakları İzleme Örgütü araştırmacısı Emma Sinclair-Webb, "Türkiye'deki ağır insan hakları ihlallerinin soruşturulmasını engelleyen eski yasaların güvenlik güçleri ve kamu görevlilerinin cinayet ve işkence suçlarından yakayı sıyırmasını sağladığını" savunarak, "Mağdurlar için adaletin sağlanmasının önünde herhangi bir zaman sınırlaması olmamasını sağlamak için Türkiye yetkilileri harekete geçmelidir" dedi.
"Mağdur yakınları ve tanıklar arasında hüküm süren korku ikliminin bugün de varlığını sürdürdüğünü" söyleyen Sinclair-Webb, "Adım atmaları yönünde güven tesis etmek için savcılar ve mahkemelerin, tanığı daha etkin koruyan ve mağduru merkeze alan bir yaklaşım benimsemeleri gerekiyor" dedi.
Şırnak ilinde akrabalarının devlet görevlilerince öldürüldüğü veya kayıp edildiğine inanılan 55 kişiyle yapılan görüşmelere dayanan raporda ayrıca; devlet aktörlerince gerçekleştirilmiş suçlara karşı adaletin güçlendirilmesi için "duruşmaları art arda günlerde yapmak gibi yollarla yargılamaların hızını ve etkisini arttırmak, geçmiş ihlalleri soruşturmakla görevlendirilecek savcılar atamak, savcıları insan hakları ihlallerinde emir komuta sorumluluğunu kapsamlı olarak araştırmaları konusunda yönlendirmek ve Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin geçmiş ihlallerin araştırılması için bağımsız bir hakikat komisyonu kurması" gibi tavsiyelerde bulunuldu.