İSTANBUL Barosu’nun Olağanüstü Genel Kurulu’nda güven tazeleyen Baro Başkanı Kocasakal, “Yargının kurucu unsuruyuz, yıkıcı unsurlarına karşı da biz varız” dedi. Balyoz Planı davasına bakan İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi ve Konya Barosu Başkanlığı’nın suç duyurusu üzerine Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı’nca başlatılan soruşturma sonucunda “Yargı görevi yapanı etkilemeye teşebbüs” suçundan başkanı ve 7 yöneticisi hakkında 2 yıldan 4 yıla kadar hapis istemiyle dava açılan İstanbul Barosu’nun, Olağanüstü Genel Kurulu dün Haliç Kongre Merkezi’nde yapıldı.

BİZ AVUKATIZ GÜCE TAPMAYIZ

Divanın oluşturulmasının ardından konuşan İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal, “Askeri savcılık, avukatlık, öğretim üyeliği hayatım oldu. Tek sanık olmam eksikti, onu da tamamlamış olduk” dedi. Savunmaların kısıtlandığını, avukatların salonlardan çıkarıldığını öne süren Kocasakal, şöyle devam etti: “Ben avukatım istediğim davayı alırım. Siyasi bir dava almak bir avukatı örgüt üyesi mi yapar? Biz avukatız, güce tapmayız. Biat etmedik, etmeyeceğiz. Boyun eğmedik eğmeyeceğiz. Zulmün önünde eğilmeyeceğiz. Adalet talebimizden asla vazgeçmeyeceğiz. Gerekirse kırılırız ama eğilip, bükülmeyiz. Kutup yıldızımız adalettir hep onu ararız. Yargının kurucu unsuruyuz, yıkıcı unsurlarına karşı da biz varız. Meslek onurumuza yapılan her saldırı hakettiği cevabı alacaktır. Bizi hukuksuz, mesnetsiz suç duyuruları, hapis tehditleri, baskı ve gözaltılarla korkutamazsınız. 17 Mayıs’ta yargı kendi kendini yargılayacak ve kendi kendine hüküm verecek. Haklıyız, güçlüyüz, kazanacağız.”

ADALET HERKES İÇİN GEREKLİDİR

Kongre öğleden sonra ‘sonuç bildirgesinin’ okunmasının ardından tamamlandı. Sonuç bildirgesini İstanbul Barosu Başkan Yardımcısı Mehmet Durakoğlu okudu. Avukatların mahkemelerdeki görevini yapamadığının belirtildiği bildirgede, “Biz savunmanın ihmal edildiği, görmezden gelindiği, şekli unsura dönüştüğü bir yargılamayı ‘adil’ saymayız. Biz adaletin ayrımsız biçimde herkes için gerekli olduğuna inanırız” denildi. Baro yönetiminin görevinin başında olduğunu, seçimle gelen yönetimin ancak seçimle gideceğinin vurgulandığı bildirgede, “Savunmaya yönelik bu saldırıların giderek baromuza kadar vardırılmış olması, onun da susturulmasını amaçlıyorsa, bu amaca asla ulaşılamayacağı bilinmelidir. 17 Mayıs 2013 tarihinde Silivri 2. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada kamuoyunun da tanık olacağı güç, bükülmeyi reddeden bir özgün haykırış olacaktır. O gün yargılanacak olan baro yöneticileri değil, yargının bizzat kendisidir. Tüm yurttaşlara söz veriyoruz ki, avukatlar hak arama özgürlüğü içinde mücadele vermekten asla vazgeçmeyecektir. Asla egemenlere teslim olmayacağız. Meşru müdafaa hakkımızı sonuna kadar kullanacağız. Bu ülkede avukatlar var...” ifadeleri kullanıldı. Okunarak oylanan sonuç bildirgesi oybirliğiyle kabul edildi.



‘Dünya’nın desteğini aldı

HALİÇ Haliç Kongre Merkezi’nde yapılan Olağanüstü Genel Kurul’a Ankara, İzmir, Bursa, Eskişehir ve Mardin barolarının da arasında bulunduğu çok sayıda baro başkanı ve temsilcisi ile Almanya, Yunanistan, Bulgaristan ve Hırvatistan barolarının temsilcileri, Avrupa Baroları Konseyi 3’üncü Başkan Yardımcısı M. Michel Benichou,  milletvekilleri Sezgin Tanrıkulu, İlhan Cihaner, Namık Havutçu, Mahmut Tanal, Emre Doğan, Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk, Yargıçlar Sendikası Başkanı Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu, Yarsav Başkanı Murat Arslan ve sivil toplum örgütleri de katılarak İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal ve İstanbul Barosu yönetimine destek verdi.

AYAKTA ALKIŞLANDI

Genel Kurul’un yapıldığı salona “Halk için, adalet için savunma”, “Dokunan yansa da dokunacağız”, “Susmayacağız”, “Tutuklu avukatlar serbest bırakılsın” yazılı pankartlar asıldı. Konuşmacıların sözleri sık sık alkışlarla kesildi. İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal ayakta alkışlandı. “ÇHD susmadı, susmayacak, devrimci avukatlar onurumuzdur” diye slogan atılması üzerine Kocasakal da “Biz de susmasına izin vermeyeceğiz” diye yanıt verdi.

Bazı avukatların, tutuklu avukatların fotoğraflarını açarak, Kürtçe slogan atması üzerine salonda iki avukat gurubu arasında çıkan sözlü tartışma diğer avukatların araya girmesi ile sona erdi.

Avukat yeminli tepki

Haliç Kongre Merkezi’ni dolduran yaklaşık 5 bin avukat, sonuç bildirgesinden önce hep bir ağızdan avukatlık yemini ettiler:  Hukuka, ahlaka, mesleğin onuruna ve kurallarına uygun davranacağıma namusum ve vicdanım üzerine and içerim.



Kürsü kavgası

OLAĞANÜSTÜ Genel Kurul esnasında kürsüde bulunan ve inmesi konusunda uyarılan Akit Gazetesi muhabiri Mehmet Özmen, kürsüden inmeyi reddedince bazı avukatlar tarafından zorla çıkartıldı. Yaşanan arbede de fenalaşan Özmen, sağlık görevlilerince yapılan müdahalenin ardından ambulansala hastaneye kaldırıldı.