28 Şubat soruşturması kapsamında gözaltına alınan eski Genelkurmay Başkanı İsmail Hakkı Karadayı, ifadesinde ‘darbe teşebbüsü içinde olmadığı gerekçesiyle bazı kimselerin kendisine çok kızdığını’ söylerken, serbest bırakılmasını sağlayan kararda, emsal nitelikte değerlendirmelere yer verildi. Kararda, temmuz ayında yürürlüğe giren 3. yargı paketi hükümleri hatırlatıldıktan sonra, katalog suçlardan olan ‘darbeye teşebbüs’ suçu’nda da tutuksuz yargılama olabileceği belirtildi. 

Dönemin Genelkurmay Başkanı İsmail Hakkı Karadayı önceki gün, 28 Şubat soruşturması kapsamında gözaltına alındıktan sonra, ‘darbeye teşebbüs suçundan tutuklanması talebiyle TMK 10. Madde ile görevli Ankara 3 Nolu Hâkimliği’ne sevk edildi. Karadayı, hâkimlik ifadesinde çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. Karadayı, Batı Çalışma Grubu’na ilişkin belgelerin kendisinden habersiz olarak hazırlandığını anlattı: 
“Kesinlikle çalıştığım dönemde hükümet aleyhine çalışmalarda bulunmadım. Bana gösterilen tutuklama talebine konu olan belgelerin hiçbirisinde imzam ya da parafım yoktur. Bu belgeleri ilk kez bugün gördüm. Ben Genelkurmay Başkanı olduğumda çok sayıda görevim olmuştur. Bana gösterilen BÇG belgeleri benden habersiz olarak hazırlanmış belgelerdir.”
 
Karadayı, Çevik Bir’in hakkında yaptığı suç duyurusuna da yanıt vererek şunları söyledi: 
“Demokrasiye bağlılığım nedeniyle pek çok ödül aldım. Benim Genelkurmay Başkanı olduğum dönemde astım olan komutanlar zannedersem ‘ben eğer 28 Şubat dönemindeki BÇG belgelerini düzenleme hususunda emir verdiğimi kabul edersem davanın düşeceğini düşündükleri için bu şekilde beyanda bulunmuş olabilirler. Bana gelen bilgi ve telkinler bu yöndedir. Şu anda tutuklu bulunan komutanlarla husumetim yoktur.” 
Karadayı darbe yanlısı olmadığı için kendisine çok kızıldığını da vurgulayarak şöyle devam etti: 
“Ben özellikle merhum Erbakan’la uyum içinde çalıştım. Hatta yabancı gazetecilerin sorularına demokrasi yanlısı yanıtlar verdim. Bu nedenle iki defa bana teşekkür etti.” 

Özgürlükçü karar 
Karadayı’nın savunmasının ardından, TMK 10. Madde ile görevli hâkim Halil İbrahim Kütük, Karadayı’nın adli kontrol hükümlerini dikkate alarak tutuksuz yargılanmasına karar verdi. Hâkim, birçok davada emsal olabilecek özgürlükçü bir karara imza attı. 
Kararda, Karadayı hakkındaki darbe suçunun katalog suçlar kapsamında olduğu, ancak geçen temmuzda yürürlüğe giren yargı paketindeki adli kontrol hükümlerine ilişkin hükümler göz önüne alınarak, tutuksuz yargılamaya karar verildiği vurgulandı. 
Bu arada Savcı Mustafa Bilgili’nin karara itiraz edeceği öğrenildi.

İşte o gerekçe: Tutuklama yerine adli kontrol
Karadayı’ya özgürlük kararı getiren karar: “Soruşturma dosyasında 10 Nisan 1997 Batı Çalışma Grubu Konulu Belge, 29 Nisan 1997 tarihli Batı Çalışma Grubu Rapor İstemi Konulu Belge, 6 Mayıs 1997 tarihli Batı HarekÂt Konsepti Konulu Belge, 27 Mayıs 1997 tarihli Genelkurmay Başkanlığı Batı Eylem Planı Konulu Belge ve ekleri Batı Çalışma Grubu’nun çalışma alanı ve oluşumunu gösteren kroki ve şema, teknik incelemeye konu belgeler ile soruşturma dosyasındaki bir kısım şüpheli anlatımları ve bilgisayar mevcudiyeti atılı suçun CMK’nın 100/3 maddesinde sayılan suçlardan olması nedeniyle tutuklama nedeninin yasaya göre varsayılabileceği 6352 sayılı yasanın 98. madde ile değişik 109 maddesi 1. fıkrası gereğince tutuklama sebepleri varlığı halinde şüphelinin tutuklanması yerine adli kontrol altına alınmasına karar verilebileceği göz önüne alınarak soruşturma dosyasının geldiği aşama, mevcut delil durumu itibariyle şüpheli hakkında adli kontrol hükümlerinin uygulanması yeterlidir.”


  MESUT HASAN BENLİ / Radikal