Cumhurbaşkanı Gül, ''Laiklik İlkesinin Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'na Girişinin 73. Yıl Dönümü'' dolayısıyla mesaj yayımladı.

Türkiye'de 73 yıl önce anayasal bir prensip olarak kabul edilen laiklik ilkesinin Cumhuriyetin değiştirilemez nitelikleri arasında olduğuna dikkati çeken Cumhurbaşkanı Gül, laiklik ilkesine, 1961 ve 1982 Anayasalarında da özel önem verildiğini ve Türkiye Cumhuriyeti'nin demokratik, laik bir hukuk devleti olduğunun vurgulandığını belirtti.

Cumhurbaşkanı Gül, batı demokrasilerinde, genel olarak, ''devletin resmi bir dininin olmaması, ayrım gözetmeksizin bütün din ve mezhep mensupları ile inançsızlara eşit mesafede bulunması ve devletin temel düzeninin din kurallarına dayandırılmaması'' şeklinde tanımlanan laikliğin, Anayasa koyucu tarafından da Anayasa'nın 2. maddesinin gerekçesinde ''her ferdin istediği inanca, mezhebe sahip olabilmesi, ibadetini yapabilmesi ve dini inançlarından dolayı diğer vatandaşlardan farklı bir muameleye tabi kılınmaması'' şeklinde tanımlandığını hatırlattı.

Gül, 1982 Anayasası'nın bu tanımlara uygun olarak laikliğin, devlet ve din işlerinin birbirinden ayrılması ile din ve vicdan hürriyeti şeklinde ifade edilen iki boyutunu da düzenlediğine işaret etti.

Bu düzenleme ve Anayasa gerekçesinde yer alan tanım gereğince, devletin, inanç ve inançsızlık karşında ayrım gözetmeden eşit mesafede durması ve herkesin dini inançlarının gereklerini yaşayabilmesine, dini bir inanca sahip olmayanların ise bu hürriyetlerini herhangi bir baskıya maruz kalmadan kullanabilmelerine imkan sağlaması gerektiğine dikkati çeken Cumhurbaşkanı Gül, şunları kaydetti:

''Anayasamız böylece din ve vicdan hürriyetini teminat altına alırken, devletin temel düzeninin din kurallarına dayandırılamayacağını ve her ne suretle olursa olsun dinin veya dini duyguların istismar edilemeyeceğini de vurgulamaktadır.

Laiklik, modern bir devlet olmanın ve siyaset ilişkilerini sağlıklı bir şekilde düzenlemenin en önemli teminatlarından biridir. Toplumun inançlarında özgür, ilişkilerinde saygılı ve kaderde ortak olabilmesi bakımından da laiklik ilkesi büyük önem taşımaktadır.

Devletin, toplumsal çeşitliliği korumak ve herkesin başkalarına zarar vermeden huzur içinde yaşamasına imkan sağlamak için farklı inanç ve görüşler karşısında aynı mesafede durmasını öngören laiklik ilkesinin bu yönden de önemi büyüktür.

Cumhuriyetimizin diğer niteliklerinde olduğu gibi laiklik ilkesi üzerinde de anlayış birliği içinde bulunan milletimiz, Büyük Atatürk'ün gösterdiği istikamette Cumhuriyetimizin temel ilkelerinin en büyük teminatıdır.''

Star