Kısa adı İMOK olan İstanbul Meslek Odaları Koordinasyonunu oluşturan meslek odaları temsilcileri 9 Ocak 2013 Çarşamba günü saat 12.00’da İstanbul Barosu Orhan Adli Apaydın Konferans Salonunda basın toplantısı yaptılar. Toplantıda, İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Taner Gören’in okuduğu basın açıklamasında “TMMOB’un Susturulmasına, Teslim Alınmasına Meslek Odalarımız Üzerindeki Keyfi, Anti Demokratik Baskılara İzin Vermeyeceğiz!” denildi. Toplantıya İstanbul Barosu adına katılan Yönetim Kurulu Üyesi Av. Aydeniz Alisbah Tuskan, İstanbul Eczacı Odası Başkanı Semih Güngör, İstanbul Diş Hekimleri Odası Başkanı Murat Ersoy, İstanbul Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası Başkanı Yahya Arıkan, İstanbul Veteriner Hekimler Odası Başkanı Necati Bozkurt konuya ilişkin kişisel görüşlerini açıkladılar.
 
Daha sonra basına dağıtılan açıklama şöyle:
 
Bugüne kadar askeri rejimlerden, yönetime seçimle gelip tek adam diktatörlüğüne yönelmiş olanlara dek her rejim yaptıklarını haklı gösterecek gerekçeler bulmakta zorlanmamış ve kendini demokratik bir rejim olarak tanımlamaktan çekinmemiştir. On yılı aşkın bir süredir ülkeyi yönetme yetkisini elinde tutan AKP Hükümeti de izleme, dinleme, keyfi tutuklama yöntemleri ile toplumu yıldırma, hukuksal ve demokratik her türlü muhalefet girişimini potansiyel “yasadışı örgüt” sayıp etkisizleştirme çabasındadır. Bu tutum bir gün öğrencileri, diğer gün işçileri, bir başka gün gazetecileri hedef alabilmekte, TMMOB örneğinde olduğu gibi demokratik refleks gösteren kurumlar ise ya kriminalize edilerek ya da yasalarına müdahale edilerek etkisiz hale getirilmeye çalışılmaktadır.

Bilinmelidir ki bir rejimin demokratik olup olmadığının en önemli kriteri demokratik kurumlara, meslek odalarına, sendikalara yaklaşımında gizlidir. Yöneticilerinin ve üyelerinin talep ve beklentileri yönünde hiçbir yasal düzenleme yapmayan ancak meslek odalarının yasalarında mevcut olan kamusal yetki ve sorumluluklarını kısıtlayan, maddi olarak zor durumda bırakmaya çalışan, seçim sistemini değiştirerek etkisiz hale getirmeyi amaçlayan AKP hükümeti gibi yönetimlere verilen ad ne yazık ki demokratik rejim değil, otoriter rejimdir; daha yaygın ifadesiyle faşizmdir.

Ülkemizin en geniş meslek grubunun örgütü olan TMMOB (Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği) Yasası’na müdahale AKP Hükümeti’nin alışkanlık haline getirdiği ve hukuksal olarak da oldukça sorunlu bir yöntem olan “torba yasa” biçiminde yapılmaya çalışılıyor. Şehircilikten, barınmaya, çevreden enerjiye, madencilikten, tarıma kadar yaşamın her alanında emekleri ve bilimsel birikimleri ile hizmet eden mühendis ve mimarın; bu alanlardaki hukuksuzluk ve kamu yararını yok edecek girişimlere meslek örgütleri üzerinden itiraz etmesinden, tepki göstermesinden daha doğal ne olabilir? Yüzbinlerce üyesi olan ve demokratik seçimlerle temsil kabiliyeti kazanan meslek birliklerinin ve TMMOB’un ülkemizdeki anti demokratik uygulamalara tepki göstermesinden ve daha demokratik bir ülke talebinde bulunmasından daha doğal ne olabilir?

Ekteki bilgi notunda yaptıkları ve yapacakları ayrıntılı biçimde anlatılmış olan, bileşenlerimizden TMMOB’a yönelik her türlü baskı ve sindirme girişimine İstanbul Meslek Odaları Koordinasyonu’nu oluşturan odalar olarak sessiz kalmayacağımızın bilinmesini istiyoruz.

TMMOB’a yönelik “torba yasa” saldırısı ve genelde meslek örgütlerine yönelik baskı ve yıldırma girişimlerinin sadece bizlere ve üyelerimize karşı olmadığının farkındayız. Ülke kaynaklarını özelleştirme ve benzeri girişimlerle uluslararası sermayeye aktarmayı marifet bilen zihniyet meslek odalarımız nezdinde kamunun duyarlılık ve tepkisini ve daha demokratik bir ülke isteyen milyonlarca yurttaşımızın taleplerini hedef almaktadır.

Herkesin ve her kurumun biat etmesini isteyen bir yönetme anlayışına karşı; ülkemize, meslek odalarımıza ve geleceğimize sahip çıkacağımızı kamuoyuna saygılarımızla duyururuz. (hukukihaber.net)


Kaynak: istanbulbarosu.org.tr