Başı kesilerek öldürülen Münevver Karabulut’un ailesinin, katil Cem Garipoğlu, annesi Tülay Makbule Garipoğlu ve babası Mehmet Nida Garipoğlu’na açtıkları 2 milyonluk tazminat davası, 1 milyon 287 bin TL’lik rekor tazminatla karara bağlandı. Karabulut ailesinin avukatı Rezan Epözdemir, “Mahkeme manevi tazminat açısından emsal bir karar verdi ancak bu karar sembolik bir karardır. Uygulanabilir bir karar değildir. Çünkü davalılardan Cem Garipoğlu cezaevinde ve adına kayıtlı hiçbir şey yok” dedi.

DAVA SÜRECİ NASIL İŞLEDİ?
Münevver Karabulut’un cesedi 3 Mart 2009’da Etiler’deki bir çöp konteynerinde bulundu. Başı bir gitar kutusunda, gövdesi ise bavul içerisindeydi. Münevver’in öldürülmesiyle ilgili sevgilisi Cem Garipoğlu, babası Mehmet Nida Garipoğlu ve annesi Tülay Makbule Garipoğlu’na dava açıldı. Bakırköy 4. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki ceza davası sürerken, Münevver’in ailesi Garipoğlu ailesine 2 milyonluk manevi, 3 bin TL’lik de maddi tazminat davası açtı. Manevi tazminatın 800’er bin TL’si anne ve babaya, 400 bin TL’si ise kardeşi Enver Karabulut için istenmişti. Tazminat davasına bakan Küçükçekmece Asliye Hukuk Mahkemkesi karar için ceza davasının bitmesini bekledi. Ceza davası sonunda Cem Garipoğlu ve Tülay Makbule Garipoğlu cezaevine girdi. Anne oğul cezaevine girince vazi tayin edilmesi gerektiği için dosya Küçükçekmece 5. Aile Mahkemesi’ne gönderildi.

MAL VARLIKLARINI TESPİT EDİN
Mahkeme Cem, Mehmet Nida ve Tülay Makbule Garipoğlu’nun mal varlıklarının tespit edilmesi kararı aldı. Ancak Cem ve Tülay Makbule Garipoğlu cezaevindeydi. Mehmet Nida Garipoğlu da mal beyanında 10 bin TL maaşla çalıştığını, oturduğu eve 2 bin TL kira ödediğini başka da mal varlığı bulunmadığını söyledi.

Ancak Küçükçekmece 2. İcra Müdürlüğü Tülay Makbule Garipoğlu’nun Garanti Bankası Bahçeşehir Şubesi’nde adına kiralanmış bir kasası olduğunu tespit etti. İcra memurları ve avukatlar bankaya giderek kasayı açtırdı. Kasadan bir servet değerinde altın ve mücevher çıktı. Kasadan çıkan altın ve mücevherlere tedbir kararı konularak aynı şubedeki başka bir kasaya konuldu.

İcra Müdürlüğü ayrıca Mehmet Nida Garipoğlu ile ilgili mal soruşturması da yaptı. Mehmet Nida Garipoğlu’nun 2.5 milyon TL’lik şirket hissesi ve Arnavutköy, Sazlıbosna Mahallesi’nde 16 bin metrekarelik bir tarlaya yarı oranında hissedar olduğu tespit edildi. Mahkeme, Mehmet Nida Garipoğlu’nun eksik mal beyanında bulunduğu için ifadesine başvurdu. Mehmet Nida Garipoğlu ifadesinde, “15-16 yıl önce satın alınan tarladan samimi olarak haberim yoktu” dedi.  Mahkeme Cem Garipoğlu ve Tülay Makbule Garipoğlu cezaevinde olduğu için kendilerine vasi atanmasını istedi. Cem Garipoğlu ve Tülay Makbule Garipoğlu’nun vasileri Mehmet Nida Garipoğlu oldu.

SADECE AVUKATLAR KATILDI
Küçükçekmece 5. Aile Mahkemesi’nde görülen tazminat davasına sadece taraf avukatları katıldı. Karabulut ailesi avukatı Rezan Epözdemir, Münevver’in babası Sürayya Karabulut’un üzüntü nedeniyle gözünde görme kaybı oluştuğunu ve işinden ayrıldığını, MS hastası anne Nagihan Karabulut’un ise sürekli rahatsızlandığını anlattı. Rezan Epözdemir, Garipoğlu ailesinin mal kaçırdığını da iddia etti.

Garipoğlu ailesinin avukatı Orhan Şahin, “Şirketler faal olmayıp, TMSF’ye aktarılmıştır. Müvekkil Mehmet Nida Garipoğlu’nun kardeşi Hayyam Garipoğlu’nun zengin bir insan olduğu bilinmektedir ancak Sümerbank’ın batmasından sonra bütün malvarlığına ve şirketlerine el konulmuştur. Mal kaçırma iddiası doğru değildir” dedi.

KARDEŞE MADDİ TAZMİNAT YOK
Hâkim Arzu Nogay, gelen bilirkişi raporuna uygun olarak Mehmet Nida Garipoğlu, Tülay Makbule Garipoğlu ve Cem Garipoğlu’nu müştereken anne Nagehan Karabulut’a 18 bin 138 TL, baba Süreyya Karabulut’a 19 bin 348 TL maddi tazminat ödemeye mahkum etti. Mahkeme Münevver’in kardeşi İbrahim Enver Karabulut için istenen maddi tazminatı ise reddetti. Mahkeme ayrıca Garipoğlu ailesinin Süreyya Karabulut’a 500 bin TL, Nagehan Karabulut’a 500 bin TL, İbrahim Enver Karabulut’a ise 250 bin TL manevi tazminat vermesine karar verdi.

ALACAK BİRŞEY KALMAMIŞ
Duruşma çıkışı açıklama yapan Karabulut ailesinin avukatı Rezan Epözdemir şunları söyledi:
“Cinayetten hemen sonra ne yazık ki davalılar adına kayıtlı bütün malvarlıklarını satmışlar ve 3. kişilere devretmişler. Bunu yargılama safhasında tespit olundu. Mahkeme buna atıf yaptı. ‘Mallar kaçırılmış’ dedi. Kararı icraya koyacağız ancak karşı tarafın adına bir gayrimenkul olmadığı için hiçbir şey alınmayacak.”