Diyarbakır Barosu Yönetimi ve çok sayıda avukat hakkında açılan ceza soruşturmasına TBB'den tepki geldi. Avukatlar hakkında başlatılan soruşturmaya ilişkin yazılı bir açıklama yapan TBB, hukuka saygı ilkesi üzerine kurulmuş bir toplumda önemli bir role sahip olan avukatın görevini, yasaların çizdiğine dikkat çekti. Açıklamada, avukatın hem adalete ve hem de hak ve özgürlükleri savunmakla yükümlü olduğu yargılamaya tabi kişiler için vazgeçilmez değer olduğu ifade edildi. Savunmanın varlığına, işlevine, hakkına, özgürlüğüne saygı ve özen gösterilmeden yapılan her türlü yargılamanın demokratik olduğuna vurgu yapılan açıklamada, "Ulusal ve uluslararası metinler, gerek hükümetlere, gerekse yargı organları ile diğer kamu kurum ve kuruluşlara; avukatların, hiçbir baskı, engelleme, taciz veya yolsuz müdahaleyle karşılaşmadan her türlü mesleki faaliyetlerini yerine getirmelerini, kabul görmüş meslek kurallarına ve standartlarına uygun faaliyette bulundukları için kovuşturma veya idari, ekonomik veya başka bir yaptırımla sıkıntı çekmemelerini ve tehditle karşılaşmamalarını sağlama görevini vermiştir" denildi.


Açıklamada, kamuoyunda KCK Davası olarak bilinen davada savunma görevini üstlenen Diyarbakır Barosu Başkanı, Yönetim Kurulu Üyesi ve çok sayıda avukat hakkında sanıkların Kürtçe savunma yapma taleplerini desteklemelerinin ve savunma kapsamındaki ifadelerinin suç olduğu iddiası ve Adalet Bakanlığı'nın izniyle ceza soruşturması açıldığına vurgu yapıldı.

-"AVUKATLARIN, KÜRTÇE SAVUNMAYA DESTEK VERMESİ SAVUNMA SINIRLARINDA"-

Şüpheli/sanık konumunda bulunan ve savunmasını daha iyi bildiği ana dili olan Kürtçe ile yapma talep ve iradesini mahkemeye bildiren KCK davası sanıklarının savunmalarını kendi ana dillerinde yapmalarının Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin adil yargılanma hakkı kapsamında olduğunun belirtildiği açıklamada, mahkemenin bu hakka saygı göstermesi gerektiği ifade edildi. Açıklamada şu değerlendirmeye yer verildi:


"Türkiye'nin uluslararası nitelikteki bu taahhüdü karşısında haklarında ceza soruşturması açılan Diyarbakır Barosu Başkanı, Yönetim Kurulu Üyesi ve çok sayıda avukatın, sanıkların savunmalarını Kürtçe yapmaları yönündeki taleplerine destek vermiş olmaları suç niteliğinde olmadığı gibi bu taleplerini ifade ediş tarzları, bu amaçla kullandıkları barışçı dil, yaptıkları açıklamalar, başvurdukları argümanlar tamamen savunma sınırlarının kapsamında olmakla bu yönüyle de ortada suç oluşturan bir eylemleri yoktur. Başlatılan bu ceza soruşturmasına Türkiye Barolar Birliği olarak karşı olduğumuzu, meslektaşlarımızın, Diyarbakır Baromuzun Başkanı ve Yönetim Kurulu üyelerinin yanındayız." 



Anka