SABAH, Türk siyasi tarihinde perde arkasında kalan önemli bir gerçeği daha açıklıyor. Ölümündeki sır perdesi aralanamayan Jandarma eski Genel Komutanı Org. Eşref Bitlis'in Kürt sorunu çözümüne ilişkin dönemin Cumhurbaşkanı Turgut Özal'a yazdığı "Son Mektup"un detayları ile birlikte önemli bir ayrıntıya daha ulaştı. Özal'ın kendisineterörkonusunda rapor sunan iki ismi Org. Eşref Bitlis ile Maliye eski Bakanı ANAP Milletvekili Adnan Kahveci'den ortak bir rapor istediği ortaya çıktı. İkili Aralık 1992'de gözlerden uzak bir mekânda buluşur. Ancak Şubat 1993'te 12 gün ara ile iki ismin de hayatını kaybetmesi sürecin sonlanmasına neden olur.

"AYRINTILI RAPOR YAZIN": Mayıs 1992'de Maliye Bakanı ve ANAP Milletvekili Adnan Kahveci'den, Ağustos 1992'de de Org. Eşref Bitlis'ten "terör sorunu" na ilişkin iki ayrı rapor alan Turgut Özal, Kasım 1992 başında Org. Bitlis'e "Bir araya gelin daha ayrıntılı bir rapor üzerinde çalışın" talimatı veriyor. Özal, birkaç gün sonra Kahcevi'ye de aynı talebi iletiyor.

ÖZAL'DAN İKİNCİ HAMLE: Kasım ayı başlarında dile getirilen bu talep Org. Bitlis'in yoğun programı nedeniyle bir türlü gerçekleşemiyor. Özal, 20 Kasım 1992 tarihli MGK toplantısı sonrasında Bitlis Paşa'yı ikinci defa çağırıyor. Bitlis "Bölgedeydim, yoğunluk vardı. Kısa sürede görüşürüz, derhal" yanıtını veriyor. Özal, Kahcevi'ye de aynı hatırlatmada bulunuyor. Kahveci, Bitlis Paşa'yı arıyor ve Aralık 1992'nin ilk günlerinde ikili, gözlerden ırak bir adreste akşam saatlerinde bir araya geliyor.

GÖREV DAĞILIMI YAPTILAR: 2 saatlik görüşmede Kahveci'nin işin ekonomik ve siyasi yönü, Bitlis Paşa'nın da güvenlik boyutu üzerinde yoğunlaşması, işin kültürel ve sosyal yönü içinse Özal'a danışılması ile raporun 3-5 ay içinde bitirilmesi konusunda mutabakat sağlanıyor. Ancak yaklaşık 2 ay sonra, 5 Şubat 1993 günü Kahveci trafik kazası sonrasında, Eşret Bitlis de 17 Şubat günü düşen uçakta can veriyor. Turgut Özal da 17 Nisan'da vefat edince yeni rapor devlet arşivlerinde yer almıyor.

İLK RAPORLARDA NE VAR?

Öte yandan Adnan Kahveci, Mayıs 1992'de Özal'a sunduğu ilk raporunda şu uyarılarda bulunuyor: "Kürt sorunu artık siyasal yaşamı kilitleyen kriz haline dönüşmüştür. Krizden çıkabilmek için Kürt kimliği ve dili hızla kabul edilip siyasal alanda temsil olanağı sağlanmalıdır." Org. Bitlis'in raporunda ise terörden rant elde eden 28 kişinin ismi Özal'a veriliyor ve listede yer alan devlet görevlileri kademeli olarak bölgeden uzaklaştırılıyor.

'Buzlanma işareti yoktur' diyen albay: SUİKAST MI DİYE İNCELEMEDİK

Eski Jandarma Genel Komutanı Org. Eşref Bitlis'in hayatını kaybettiği uçak kazasını inceleyerek, "Buzlanma emaresine rastlanmamıştır" diyen kaza kırım heyeti başkanı emekli Albay Erdal Özden, "Olayı suikast yönüyle incelemedim, kazayı inceledim" dedi. Bitlis'in düşen uçağındaki ikinci pilot Tuğrul Sezginler'in kız kardeşi, uçağın yapım ya da bakım hatasından arızalanmış olabileceği ihtimali üzerine yapımcı firma Beechcraft'a tazminat davası açtı. Bunun üzerineAnkara10. Asliye Hukuk Mahkemesi, bilirkişi incelemesine karar verdi. Olay sonrası fotoğraflar, görgü tanığı ifadeleri, kaza müfettişleri ve kaza inceleme heyetinin raporlarını ele alan bilirkişi heyeti, geniş çaplı kaza raporu hazırladı. 4 Kasım 1996 tarihli 7 sayfalık çarpıcı raporda, suikast şüphesinin de gözardı edilmemesi gerektiği vurgulandı. Raporda, kaza kırım heyeti başkanı Albay Erdal Özden'in de "Motor hava girişinin buzla kaplı olduğuna dair bir emareye rastlanmamıştır" ifadesi de yer aldı. Diğer bir deyişle, bilirkişi emekli Özden'e dayanarak buzlanma ihtimalinin olamayacağı görüşünü belirginleştirdi. Sessizliğini koruyan emekli Albay Erdal Özden de SABAH'a konuştu. "Mahkemede de bunu dile getirdim" diyen Özden şöyle konuştu: "AçıklamayıGenelkurmayyapar. 'Suikast var mı, yok mu' diye bakmadım. Bir beyanat veremem."


ESKİ DDK ÜYESİ,MHPMİLLETVEKİLİ VURAL: KAHVECİ'NİN ÖLDÜĞÜ KAZADA İHMALLER VAR

Eski Maliye Bakanı Adnan Kahveci'nin Ankara-İstanbul otoyolunda kaza sonucu ölümünü araştırmak üzere Turgut Özal, Devlet Denetleme Kurulu'nu görevlendirmişti. O tarihte DDK üyesi olan MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, şu noktalara dikkat çekiyor: "Biz sadece kazanın oluş şekliyle ilgili görevliydik. Kahveci'nin üzerinde çalıştığı konularla kaza arasında bir bağlantı aramadık. Ancak süreçte çeşitli kuruluşların ihmalleri söz konusu. Örneğin 4 Şubat'ta Bayındırlık Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı 'Yol ulaşıma açılmaya uygun değil' diye not gönderiyor. 5 Şubat'ta da kaza oluyor. Sanki açılış yapılması için yolla ilgili güvenlik önlemleri göz ardı edilmiş gibi..." Öte yandan TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin de Turgut Özal ve Eşref Bitlis'e suikast iddialarının üzerine gidilmesi gerektiğini belirterek, "Tüm bu kuşkuları giderici nitelikle bir inceleme yapılarak, kamuoyu vicdanı tatmin edilmelidir" dedi.



(Sabah)