Turaç TOP

İZMİR - Orgeneral Yirmibeşoğlu, “Ortada yanlış bir anlaşılma var veya yanlış yazılmış. Ben suikastten sonra MGK Genel Sektereri oldum. Böyle bir şey mümkün değil. Hem iş hem de arkadaşlık anlamında aramız çok iyiydi. Suikastin arkasında olsam merhum Özal, benim MGK Genel Sekreteri olmam için kararnameye imza atmazdı. Aklım mantığım almıyor” dedi.

“ÖZAL SUİKASTININ ARDINDA O GENERAL VAR!” HABERİ İÇİN TIKLAYIN


Cumhurbaşkanı Merhum Turgut Özal döneminde iki yıl boyunca MGK Genel Sekreterliği yapan, daha sonra 1990 yılında emekliye ayrılan Emekli Orgeneral Sabri Yirmibeşoğlu, hakkındaki iddiaları, tatilini geçirdiği İzmir Eski Foça'daki yazlığında cevapladı. Ahmet Özal'ın iddialarını sabah gazetede okuduğunu ve çok şaşırdığını dile getiren Yirmibeşoğlu, “Böyle bir beyanat verebileceğini tahmin etmiyordum. Çok şaşırdım. Aklım mantığımda almıyor. Hatırladığım kadarıyla Özal'a suikast 1988 yılının Haziran ayında yapıldı. Ben o sırada Erzincan'da 3'üncü Ordu Komutanlığı yapıyordum. Ağustos ayında MGK Genel Sekreterliğine tayin edildim. MGK Genel Sekreterliği, üçlü kararnameyle atanır. Cumhurbaşkanı, kendine suikast girişiminde bulunan veya bulunacak bir kişiyi MGK Genel Sekreteri olarak atamaz herhalde. Bu mümkün değil. Deli zırvası bunlar” dedi.

SAVCIYI TANIMIYORUM
Yirmibeşoğlu, “ O ara Aktüel Dergisi'nde, Yargıtay Savcısı Uğur Tönük imzalı küçük bir yazı yayımlandı. Yazıda, olsa olsa Cumhurbaşkanı olmak isteyen Kaya Erdem veya General Yirmibeşoğlu'dur diye. Ben bunu dikkate bile almadım, kendisini de tanımam. Yapılan yakıştırmaya göre, Cumhurbaşkanı olmak isteyen Erdem, Özal'ın yakın arkadaşı, ben de emrindeki kişiyim. Benim olayın üzerine gitmeyin şeklinde bir ifadem yok. Muhtemelen beni karıştırıyorlar. Biz, merhum Özal'la iki sene boyunca çok faydalı çalışmalar yaptık. Beni her zaman sivil ve askeri kesime methederdi. Bazı konularda, bazen tartışırdık. Özellikle yasaklar konusunda tartışırdık. 12 Eylül anayasasını beğenmediğini söylerdi. Not kitabı filan gibi derdi. Muhalefetten, zayıflığından bahsederdi. Adnan Menderes mi, Erdal İnönü'nün mü iktidarı güçlü derdi. O dönem, Bulgaristan Türkleriyle ilgili önemli bir tartışmamız oldu. Hepsini Türkiye'ye getirmeyi istiyordu. Ancak ben karşı çıkıyordum. Çünkü Atatürk, ayrık otu gibi onların bulundukları yerlerde kalmasını istiyordu. Onların yerlerinde kalması bize daha da güç katıyordu. Zaten onların aralarından çıkanlar parti kurdu, bakan bile oldu” diye konuştu.

DEĞER VERİRDİ BANA
Yirmibeşoğlu, “Biz, merhum Özal'la nikah şahitliği yaptık. Bana, ‘burada nihayet bizi karşı karşıya getirmeyi başardılar’ dedi. Bana, her zaman ‘senin konuşmalarından faydalanıyorum’ derdi. 1990 yılında emekli oldum. Emekli edilmem gibi bir durum yok. O zaman 2000 yılının planı yapılıyordu. Bir tek ben 4 yıl Genelkurmay Başkanlığı yapacaktım. Fakat bilinen olaylar oldu. MGK'ya atanmam sırayı değiştirdi. 12 Eylül yönetimi, ihtiyaç duyulan generallerin görev süresini 1 yıl uzatır demişti. Merhum Özal'da uzatmak istedi ama olmadı. Daha sonra sivil olarak MGK Genel Sekreterliği yapmamı gündeme getirdi, o da olmadı. Olağan olmayan şekilde yemekler tertipledi, üst kesimlere refere etti beni ama ben çocuklarım için emekli olup İstanbul'a yerleştim. Ankara'da kalmadığım için bana sitemkar davrandı” dedi.
82 yaşındaki Yirmibeşoğlu, Özal'ın ölümüyle ilgili olarak da eceliyle yaşamını yitirdiğini, o dönemlerde çok yorgun düştüğünü söyledi.

BENDEN ÖZÜR DİLEDİ
Ahmet Özal'ı bugün telefonla aradığını dile getiren Yirmibeşoğlu, “Telefonla kendisine ulaştım. Aramız çok iyidir. Benden özür diledi. ‘Yanlış anlamışlar’ diye konuştu” dedi. Yirmibeşoğlu, son olarak, “6-7 Eylül 1955 yılındaki olayları sırasınde ben Çankırı'da teğmendim. Bu olaylarla ilgili beyanat ve direktif vermem imkansızdı. Zaten o süreç yargıya taşındı ve son buldu. Türkiye'de garip şeyler oluyor, hedefler saptırılıyor” diye konuştu. (dha)