Adalet Bakanı Sadullah Ergin, anayasa değişikliği teklif tasarısına ilişkin eleştirilere AB kriterleri ile cevap verdi. Paketin, AB ilerleme raporları ve Venedik Komisyonu kriterleri çerçevesinde hazırlandığını belirten Ergin, "Anayasa Mahkemesi'nden 367 gibi bir karar beklemiyorum." dedi. Gerekçesini açıklarken de, Avrupa ve çağdaş dünyadaki uygulamaları getirdiklerini söyledi.

Sadullah Ergin, Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı ile Star Gazetesi yazarı Ergun Babahan'ın TRT Haber'de hazırladığı 'Çıkış Yolu' adlı programın ilk konuğuydu. Canlı yayında soruları cevaplayan Bakan, Avrupa'dan örnekler verdi. Anayasa Mahkemesi ve HSYK'daki değişikliklere ilişkin eleştirilere karşılık, yine AB ülkelerini adres gösterdi. Ergin, Rusya hariç gelişmiş ülkelerin tamamında Anayasa Mahkemesi'ne parlamentoların üye seçtiği bilgisini verdi. HSYK'da da benzer bir durumun olduğunu ifade eden Ergin, Fransa'da 18 üyeli kurula, cumhurbaşkanının başkanlık ettiğini ve meclisin üye seçtiğini bildirdi. Aynı şekilde İtalya'da da 27 üyeli kurula, devlet başkanının başkanlık ettiğini aktardı. Ergin, "Türkiye gibi örnek, dünyanın hiçbir yerinde yok. Bunu söylediğimizde 'Efendim Türkiye'nin kendine özgü koşulları var, başka ülkeye benzemez, nevi şahsına münhasır' diyorlar. Nedir bu nevi şahsına münhasır yapı? Son 60 yıl içinde üç tane darbe, demokrasinin sürekli kesintiye uğradığı bir yapı. Egemenliğin millete ait olduğu bir yapı ama sürekli bu yapıya müdahale eden ara girmeler. Türkiye bu halini geleceğe taşıyabilir mi?" diye konuştu.

Parti kapatmalarla ilgili düzenlemeler konusunda da, 'filtre' örneğini verdi. Tasarıda öngörülen değişikliğe göre, Meclis'in, Yargıtay cumhuriyet başsavcısının hazırladığı iddianame ile Anayasa Mahkemesi arasında 'demokratik bir filtre' görevini üstleneceğini söyledi. Bu örneğin Almanya'da da olduğunu ifade etti. Ergin, "AK Parti kendini kurtarmaya mı çalışıyor?" sorularına, "Genel Kurul'da AK Parti'nin ağırlığı var. Ama biz böyle bir yolu seçmedik. Grubu olan partiler eşit oranda üye verecek. 20 kişilik bir komisyonda muhalefet partileri isterlerse AK Parti'nin kapatma davasını onaylayabilir. Bizim kurtarılmaya ihtiyacımız yok. Türkiye'nin dış dünyada kötü algılamadan kurtulmaya ihtiyacı var. Demokrasisi kesintiye uğrayan, partileri kapatılan bir Türkiye algısından kurtulmaya." şeklinde cevap verdi.

Yargıtay Başkanı Hasan Gerçe-ker'in değişikliklerin Anayasa'ya aykırı olduğu iddiasına da cevap veren Ergin, "26 maddede, 'Şu madde anayasanın şu ilkesine aykırı' denmeli. Ya da 'Şu sorunu karşılamıyor.' Somut bir söylem maalesef yok." dedi. Ergin, gelişmeleri pazartesi gününe kadar takip edeceklerini, komisyon ve genel kurul aşamasında da değişiklik olabileceğini belirtti. Ergin, "Olmaz yaptırtmam diyenler olursa, emaneti götürür sahibinin önüne koyarız. Temennimiz 367 üzerinde oyla referanduma sunulmadan kabul edilir. Uzlaşma olmazsa demokrasilerde en büyük hakem millettir." ifadelerini kullandı. Bununla birlikte, "Uzlaşma zeminini sonuna kadar zorlayacağız." vurgusunu da yaptı.

BEYLİK LAFLARLA ELEŞTİRİ OLMAZ

Sadullah Ergin, adalet bakanının HSYK'da neden görev almaya devam ettiği eleştirilerine karşılık, "Hazırladığımız teklifte adalet bakanı, HSYK'da temsili bir figür haline geliyor. O da parlamenter yapıya hesap verebilmek için, siyasi bir muhatabı olması lazım. Bakanı kuruldan çekip aldınız, parlamentoya Yargıtay başkanı mı, Anayasa Mahkemesi başkanı mı, Danıştay başkanı mı gidip soru önergelerine cevap verecek?" diye sordu. Yargı bağımsızlığından geriye gidiş olacağı eleştirilerine ise şöyle tepki gösterdi: "Bütün Avrupa'da geriye gittiyse bizde de gider. Bu beylik lafların mesnedi yok. 1960'taki söylem neyse günümüzde de değişmedi. 'Şurası kişisel hakları geriye götürüyor.' Somut söylensin. Beylik laflarla, 'Yargı kuşatılıyor' gibi yuvarlak, soyut tespitler yapılıyor. Bu teklifin neresi uluslararası standartlara aykırı, bunların net konuşulması lazım."ZAMAN



  ANAYASA ÇALIŞMALARI İLE İLGİLİ FARKLI GÖRÜŞLER İÇİN TIKLAYINIZ.