Antalya’da yaşayan Mehmet Görücü, 10 Ekim 2015’te ‘Emek, Barış ve Demokrasi Mitingi’ne katılmak üzere Ankara’ya geldi. Garda miting saatini beklerken, iki DEAŞ’lı terörist üstlerindeki bombaları patlattı. Resmi rakamlara göre 100 kişinin öldüğü ve 391 kişinin yaralandığı bu saldırıdan sonra Mehmet Görücü, ‘uzun süre travma yaşadığı, uyuyamadığı, yemek yiyemediği, kâbuslar gördüğü ve normal hayatına dönemediği’ gerekçesiyle tazminat davası açtı.

Hürriyet'ten İsmail Saymaz'ın haberine göre; İçişleri Bakanlığı, mahkemeye gönderdiği savunmada zarar görenler listesinde Görücü’nün yer almadığını kaydetti. Buna karşın Görücü, Ankara Numune Hastanesi’e ait muayene raporunu sundu. Bu raporda, Görücü’nün ayakta ağrı şikâyetiyle başvurduğu belirtilirken, yaralanmadan söz edilmedi. Ankara 10. İdare Mahkemesi, Görücü’nün patlamadan zarar gördüğüne ilişkin belge olmadığından maddi tazminat talebini reddederken, 5 bin TL manevi tazminata hükmetti.

SOSYAL DEVLET İLKESİ
Kararda, terör olaylarında maddi olduğu kadar manevi zararın yaşandığı vurgulanarak, “Esasen terör eylemlerine bizzat şahit olanların hayatları boyunca çektikleri ve çekecekleri üzüntü, acı ve elem, psikolojik buhran, bunun gibi manevi zararların daha büyük sıkıntılara yol açacağı hususu yadsınamaz bir gerçektir” denildi.

Sosyal hukuk devleti ilkesi gereğince sosyal riskin karşılanması gerektiği ifade edilerek, şöyle devam edildi: “Terör eylemlerinde zarara uğrayan kişiler kendi kusur ve eylemleri sonucu değil toplumun bireyi olmaları nedeniyle zarar görmektedir. Bu şekilde ortaya çıkan zararların, özel ve olağandışı nitelikleri dikkate alınarak, terör olaylarını önlemekle yükümlü olduğu halde önleyemeyen idarece, sosyal risk ilkesine göre, topluma pay edilmesi suretiyle tazmini hakkâniyet gereği olup sosyal devlet ilkesine de uygun düşecektir.”

Avukat Hadi Cin, “Müvekkilim patlamadan sonra uzun süre travma yaşadı. Uyuyamadı, yemek yiyemedi ve normal hayatına dönemedi. Rüyasında sürekli o anları gördü” dedi.