Yakalarında fotoğraflarıyla, acılarıyla geldiler. Uludere'de hayatını kaybedenlerin yakınları, Meclis'teydiler. İlk durakları BDP grup toplantısı oldu. 
Grup toplantısında BDP Genel Bakan Yardımcısı Gültan Kışanak, "Uludere'de 34 canımızı kimin katlettiğinin bilinmemesi ikinci bir travmadır" dedi. Kışanak, yaptığı konuşmada, Tuzla'da, Erzurum'da, Elazığ'da yaşamını yitiren işçilere; Zonguldak'ta köprü çökmesi sonucu hayatını kaybedenler ile vefat eden senarist ve oyuncu Meral Okay'a Allah'tan rahmet diledi.

İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin'in "gaz bombalarının zararsız olduğunu" açıkladığını anımsatan Kışanak, "Hakkını aramak isteyen kim varsa gaz bombası kullanılıyor" dedi. Son beş yılda 9 kişinin "gaz bombalarıyla yaşamını yitirdiğini" kaydeden Kışanak, "Bakan 'gaz bombalarının zararı yok' diyor. Çünkü bu Bakan vatandaşın canını zarardan saymıyor. Bu Bakan için ölüm zarardan değil. Çünkü onun insanlarla, insanlıkla, yaşamla, hukukla hiçbir irtibatı yok. Ölümün zarardan sayılmadığı bir ülkede yaşamak utanç verici" diye konuştu. 

Kışanak'ın konuşması sırasında Uludere'de hayatını kaybedenlerin yakınları ellerinde resimlerle salona geldi. Salona gelişlerinde hayatını kaybedenlerin yakınları alkışlarla karşılandı. Kışanak, şu ifadeleri kullandı:

"Uludere, hepimizin yüreğinde derin bir yara açtı. Üzerinden 104 gün geçti ancak hala katiller ortada yok. Bu da ikinci bir acı, ikinci bir yara. Ne yazık ki bu ülkede 'katledenler bulunsun, hesap versin' demek için yeniden mücadele etmek zorunda kalıyoruz. Ölüm büyük bir acı, büyük bir yara ama katillerin ortaya çıkmaması en az onun kadar acı, büyük bir yara. Ölümler nedeniyle bir travma yaşadık. Toplumsal hafızamızda asla ve asla silinmeyecek bir iz bıraktı. Şimdi ikinci travmayı yaşıyoruz. Bu ülkenin savaş uçakları tarafından bombalanarak katledilen 34 canımızı kimin katlettiğini bilinmemesi ikinci bir travmadır. Aslında bu ülkede savaş uçaklarına kimin emir vereceği açık ve net. Savaş uçaklarına kimin emir vereceği belli değilse, bir gün o savaş uçakları gelip bu Meclis'i de bombalayabilir. Bunu mu demek istiyor iktidar, yargı? Buna inanmamızı mı bekliyorlar? Ortada açıkça üstü örtülmek istenen bir durum var. Bu sessizlik, gönüllü bir vesayet. Bu sessizlik bir suç ortaklığının sessizliği. Herkes biliyor, siyasi otoritenin izni olmadan kimse böyle bir operasyona kalkışamaz. Genelkurmay ve Başbakanlık bu operasyonu birlikte yaptılar. Uludere'nin hesabını soracağız. Ne kadar oyalasanız da kandırmaya çalışsanız da zamana yaysanız da üstünü örtmeye çalışsanız da buna gücünüz yetmeyecek." 

"Adalet talep ediyoruz"

Toplantıda kürsüye ölenlerin yakınları çıktı. Uludere'de yakınlarını kaybedenlerin bazıları konuşma yaptı. Sorunun Meclis tarafından çözülebileceği inancı içinde olduklarını belirten Ferhat Encü, "Bu işin çözülmesi için devletten adalet talep ettik. Sorumluların makamı ne olursa olsun, ucu kime dokunursa dokunsun adalet önüne çıkarılıp en ağır şekilde cezalandırılmasını istiyoruz. Biz, adalet talep ediyoruz" dedi.

Ölen 13 yaşındaki Erkan Encü'nün annesi Felek Encü de Kürtçe başladığı konuşmasına Türkçe devam ederek, "Bizim çocuklarımızı gitti başka çocuklar gitmesin. Bu kan daha fazla dökülmesin" dedi.

Narin Ant da "Yapılan bu katliamın sorumlularının bulunmasını istiyoruz. Para istemiyoruz" dedi.

BDP Grup Başkanvekili Hasip Kaplan, "Adaleti bu çatının altında arıyoruz. Ya bu sorunu bu çatının altında çözeceğiz ya da bu çatı hepimizin başına göçecek" dedi.

Uludere'de yakınlarını kaybedenlerin salona girmesiyle ve konuşmalar sırasında bazı milletvekillerinin ve salonda bulunanların ağladığı görüldü. 

CHP ve AK Parti ile de görüştüler

Uludere heyeti, Meclis'te olayı inceleyen İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Ayhan Sefer Üstün ile de görüştü. Ayrıca MHP, CHP ve AK Parti grup yönetimlerinden de randevu istediler. MHP ile olan randevuları, heyetin Meclis'e geç gelmesi nedeni ile iptal edildi. Ama, CHP ve AK Parti Grup Başkanvekilleri ile biraraya geldiler.

Aslında çok değil, 5 gün önce de yine Meclis'teydiler; olayı araştıran İnsan Hakları Alt Komisyonu üyeleri ile görüşmüşlerdi. Tam da Genelkurkmay Başkanlığı'nın tatmin edici bulunmayan raporunun Komisyona ulaştığı gün. O gün aileler, olay tüm boyutları ile ortaya çıkarılmaz sorumlulara ceza verilmezse, Kuzey Irak'a göç edebileceklerini söylemişlerdi. 



Cnn Türk