Eski Devlet Bakanı Vehbi Dinçerler, Tv8 Ankara Temsilcisi Erkan Tan’ın sunduğu, Erkan Tan ile Başkent’ten programının konuğu oldu.

İSTEYEN HERKES ANAYASAYI DEĞİŞTİREBİLMELİ!
“Bu Anayasa bizim ve Rahmetli Turgut Özal’ın hayaliydi" diyen Dinçerler, " Özal’ın en büyük hayali, Anayasayı milletin yapmasıydı. Hatta daha ileri gidip meclisin yarıdan bir fazlasını yakalayan herkes anayasayı değiştirebilmeli. Ne var kardeşim! Meclis üye sayısının yarıdan bir fazlasını elde edebilen her siyasi oluşum, Anayasayı değiştirse ne olur yani? Meclistekiler milli irade değil mi? Neden ‘Aktif Evet’çi olmayayım. Zamanında gücümüz yetmedi yapamadık biz. Bizim sayımız yetmedi. Önceki Anayasa değişikliğinde önemli değişiklikler yapılmadı. Sadece olmaması gereken yerler değiştirildi ama şimdi vesayetleri ortadan kaldıran bir değişiklik yapılıyor” dedi.

ZAMANINDA İLTER TÜRKMEN DEVLETE İSYAN ETTİ… İŞTE BÜROKRATİK VESAYET BUDUR
Dinçerler, “Bürokrat, devletin bürokratıdır. Ben de yaptım bürokratlık. Şeref duyarız. Bürokratik vesayet nedir? Milletin yetkisini şahsen kullanmaktır. Biz bürokrattık ama milletin temsilcilerine itaatkardık. 1984’te iktidara geldik. İlter Türkmen Dış İşleri Bakanıydı. BM temsilcimizdi. BM de bir mesele konuşuluyordu. Dış İşlerinden şu şekilde oy vereceksin diye haber gönderildi. Kendisine rahmetli Özal da telefon etti, şu istikamette oy kullan diye. Kullanmadı. Tam tersini diyeceğini söyledi. İsyan yani. Demiş ki; Hükümetler gelip geçicidir, devlet ve devleti temsil eden Büyükelçinin görevi daimidir. Her önüne gelen memur, ‘istediğimi yaparım suçuma razıyım’ derse olur mu? Soruşturma başlatalım dedik. Rahmetli Özal’da yumuşak kalpliydi. Gerek yok dedi. İktidara yeni geldik, bakarsın onun yolu doğru çıkar dedi. Bürokratik vesayet kurumsal hale geldi” şeklinde konuştu.

DARBECİLERLE ALIŞ VERİŞE BİLE GİTMEM
Eski devlet bakanı, “Bunu yargıda da, askeriyede de görüyorsun. Onlar da bürokrat. Eski Yargıtay başkanı, 82 Anayasası, darbe Anayasasıdır diyor. 82 anayasasını TSK yapmadı. İhtilalcılar yaptı. TSK bugün, benim yaşımdaki bir insana gel memleket tehlikede desin. 1 saniye durmam. Darbecilerle alışverişe bile gitmem. Elinde silah bulunanlar zorla siyasi kararlar dayatıyorlarsa darbecidir” dedi.

YARGITAY VE DANIŞTAY KİMSE KARIŞMASIN BİZ SEÇELİM DİYOR… BÜTÜN TANTANA BU!
MHP Genel Sekreteri Cihan Paçacı’nın Ak Parti için HSYK’yı ele geçirmeye çalışıyorlar sözlerine yönelik Dinçerler şöyle konuştu:
“Bu Hükümet, bu Cumhurbaşkanı ebedi mi kalacak? Yarın giderler başkası gelir. HSYK, Milletin emrinde kalıyor. Partinin, iktidarın değil. Vesayet budur. Hakim Kurulunun yarısını seçme şansını hakimlere bırakmak günah mı? HSYK’nın hali bundan daha geriye gitmiyor aksine daha demokratik oluyor. Seçilmiş hakimler seçelim diyorlar. ABD’de ikinci seçmenler seçiyor. Bizde de yargı sisteminde ikinci seçmenler yani Yargıtay ve Danıştay üyeleri seçiyor. Bizim yetkimiz gitmesin diyorlar. Tantana bu.”

ANAYASA MAHKEMESİ VE HSYK SADECE ALLAH’A HESAP VERİYOR
“Milletçe denetlenmeyen, millete hesap vermeyen bir kurum olabilir mi? HSYK’yı kim denetliyor" diye konuşan Dinçerler konuşmasını şöyle sürdürdü; "Sen şuraya, sen buraya diyor…Hiçbir yere hesap verme, seçime girme, aşağıdaki hakim savcıların üye seçmesine tahammül etme. Yargı denetime açık değil şu anki durumda. Anayasa Mahkemesi 411 kişilik çoğunluğun verdiği kararı reddediyor ama kime hesap veriyor. Sadece Allah’a hesap veriyor. Vicdanları açısından iyi, güzel ama bu Allah’ın işi değil ki. Allah Türkiye’deki hakimleri atama işiyle mi uğraşacak?”

DEVLET DEĞİL; MİLLET KUTSALDIR
“Hayırcılar kutsallık anlamı yükleyerek meseleleri tartışıyorlar. Biz Anavatan Partisindeyken dedik ki; Devlet, milletin emrindedir. Bu Anayasaya; Devletin Milleti ve ülkesiyle diyor. Sanki önce Devlet var, Devlet de kendine Millet, Millet de ülkesini bulmuş. Böyle şey olur mu? Biz dedik ki Millet Devletin amiridir. Devlet Milletin emrindedir. Önce Millet var. Devlet kutsal olur mu kardeşim. Allah mı yarattı devleti? Eğer kutsal olan bir şey varsa insan kutsaldır. Bir şeye kutsal dersen ona dokunamazsın, değiştiremezsin, eleştiremezsin” dedi.

BAŞÖRTÜSÜ MESELESİNİ ASKERİN ÇÖZMESİ LAZIM
Kalıcı olanın TBMM şahsiyeti olduğunu ifade eden Dinçerler, "Yarın iktidara başkaları gelir Anayasayı bir daha değiştirirler. Nasıl Anayasa Mahkemesi ve HSYK Ak Parti’de kalıyormuş? 411 oyla gelen başörtü meselesi Anayasa Mahkemesine gitti. Anayasa Mahkemesi reddetti. Bu konuyu askerlerin çözmesi lazım. Kendi annesini kapalı diye ordu evlerine alamıyorlar, üzülüyorlar. Temel felsefe olarak oradan başlayalım” dedi.

YARSAV KONUŞABİLİYOR, TÜSİAD KORKUYOR
TÜSİAD'ın YARSAV kadar olamadığını söyleyen eski bakan, "Anayasa meselesi bu vatanda yaşayan herkesin sorunu. Herkesin evet veya hayır demek için gerekçeleri var. TÜSİAD’ın, Sivil toplum örgütlerinin kararlarını açıklaması lazım. Temsil yetkisi olan herkes açıklayacak. Üyeler istemezse dinlemez. YARSAV çok rahat konuşuyor ama ötekiler niye korkuyor? Özellikle TÜSİAD neden korkuyor fikrini söylemiyor? diye sordu.

HAYIRCILAR PİŞMAN OLACAK
Referandumla ilgili çarpıcı açıklamalarda bulunan Dinçerler, “%51 oy ile kabul edilse geçerlidir. Kural aynı. Yükseklik belli atlayamazsan senin sorunun. Kimse şimdiden mızıkçılık yapmasın.  %51 hayır çıkınca oluyor da. %51 evet çıkınca olmayacak mı? Oylama sonunda hayırcılar pişman olacak. Biz bunu yaşadık. Rahmetli Özal’a hain derecesinde suçlamalar yöneltenler sonradan kefaret öder gibi gelip özür dilediler. Bizim o zaman yapmak istediklerimize karşı çıktıkları için pişmanlık duydular. Şimdi de benzer bir durum olacak. Hayır diyenler vebal altında kaldıklarını hissedecekler” dedi.